Yılbaşı alışveriş tüyoları
Bir yıl daha geride kalmak üzere. Yeni yılı yakınlarınızı sevindirerek karşılamak isteyenlerdenseniz bu yazımızı okumadan alışverişe çıkmayın. Sizin için yılbaşı alışverişi tüyolarını derledik…
YILBAŞI alışverişi, kimsenin vazgeçemediği bir alışkanlık. Ye ni yıla girmeden önce ihtiyacımız olsun olmasın bir şeyler al mak istiyoruz. Sadece sevdiklerimiz, yakınlarımız, akrabaları mız için değil, kendimiz için de alışveriş yapıyoruz.
Bu alışverişlerin hacmi o kadar büyük ki, pek çok mağaza, yıl boyu yapamadığı satışı, yılın son iki ayında yapıyor. Bazıları iflastan kurtuluyor, bazıları da satış elemanı sayısını artırmak zorunda kalıyor. ABD’de tutulan istatistiklere göre ülkede bir milyon 600 bin olan tezgahtar sayısı, yılın son iki ayında ortalama 200-250 bin artıyor.
Amerikalılar 2014’te yılbaşı alışverişi için 616 milyar dolar harcamışlar. Bu rakam bir önceki yıla oranla yüzde 35 daha fazla. Bu, her Amerikalının bin 925 dolar harcadığı anlamına geliyor. Müşterilerin yüzde 73’ü de, aldıkları ürünün, hediye için paketlenmesini talep etmiş.
Yeni yıla girerken oluşan iyimserlik, neşe ve tatil havasından hemen hemen her sektör yararlanıyor. Mağazalar depo boşaltıyor, endüstrinin pek çok kolu etkinliğine ara veriyor, fabrikalar safra atar gibi fazla ürünlerinden kurtuluyor. Sinema endüstrisi bile yüksek bütçeli filmlerini, Oscar alma şansını artırmak için böyle dönemlerde vizyona sokuyor.
Evlerde mini ziyafet sofralarıyla ve tombala oyunlarıyla kutlanan yeni yıl, nasıl oldu da bir alışveriş çılgınlığına dönüştü? Bunun ABD’den çıktığını düşünebilirsiniz. Oysa sebep, Fransızlar… 1800’lü yılların ortalarında Sanayi Devrimi, ortaya on binlerce zengin çıkarmıştı. Bu insanların harcayacak bol parası vardı. 1851’de Paris’te girişimci Aristide Boucicaut tarafından kurulan ‘Le Bon Marche’, insanları daha çok para harcamaya yönlendirdi. ‘İyi alışveriş’ anlamındaki Le Bon Marche, yüzlerce mağazayı içinde barındıran dev bir binaydı. Bina o kadar büyüktü ki, inşaatına, Eiffel Kulesi’ni yapan mühendis Gustave Eiffel’in yardımı gerekmişti.
Üç katında toplam 150 bin metrekarelik faydalı alan bulunuyordu. Boucicaut, 1877’de ölmeden önce dev alışveriş merkezinin yılda 100 milyon frank’a yakın gelir getirdiğini görmüştü. Bu, o zamanlar için muazzam bir miktardı. Her yıl altı milyon müşteriye, ürün katalogları gönderilirdi. Müşteriler, yiyecekten pahalı parfümlere kadar, aradıkları her şeyi burada bulabiliyordu. Bayramlar, tatil günleri ve özellikle de yılsonu, alışveriş yapmak için en geçerli sebeplerdi. İnsanlar, kendi ihtiyaçlarının yanı sıra başkalarına hediye almayı bile, Le Bon Marche’den öğrendiler. Başta ABD ve İngiltere olmak üzere pek çok ülkede benzer komplekslerin kurulması, çok zaman almayacaktı. Fransızcanın Türkçe’de büyük etkisinin olduğu 1950’li ve 1960’lı yıllarda bile, büyük şehirlerimizde (Türkçe okunuşuyla) ‘bonmarşeler’ kurulmuştu.
Doğru alışveriş için unutmamamız gerekenler
■ Kendinize bir bütçe yapın. Ne kadar harcamak istediğinize karar verin. Alışverişe çıkarken de karar verdiğiniz çizgiyi aşmamaya çalışın. Tasarruf için bir kenara koyduğunuz parayı harcarsanız finansal durumunuz fazla bozulmaz.
■ Gardırobunuzda arkeolojik kazı yapın. Mutlaka hiç kullanılmamış bir giysi karşınıza çıkacaktır. Daha önce almış ama unutmuşsunuzdur.
■ Arkadaşlarınızla giysi, aksesuar, takı, mücevher vs değiş tokuşu yapın. Bizim için alışılmadık bir uygulama. Ama ABD’de ve Avrupa’da neredeyse moda halini aldı. Hiç de ayıp sayılmıyor.
■ Mutlaka bir şey almak istiyorsanız, gardırobunuza atacağınız, unutulup asla giyilmeyecek, kullanılmayacak giysiler yığınında yer almamasına dikkat edin. Gözünüze kestirdiğiniz ürün için bir gün bekleyin. Ertesi gün hala onu istiyorsanız, aiın.
■ Bütçenizi aşan çok güzel bir ürün görmüş olabilirsiniz. Kendinizi kısıtlayacağınıza diğer gereksiz harcamalardan feragat edebilirsiniz.
■ Gardırobunuzda istemediğiniz giysileri tutmayın. Bunları satabileceğiniz web siteleri, ikinci el giysi dükkanları ve bağışlayabileceğiniz kurumlar var. Bu size kendinizi iyi hissettirir. Şimdi gönül rahatlığı ile yeni giysiler alabilirsiniz.
■ İnsanlar sürekli alışveriş yaparlar ama her gün neredeyse alışık oldukları aynı giysileri kullanırlar. Onun için dolapları şişirecek kadar çok alışveriş yapmayın.
■ Mağazaların ‘fırsat’ adı altındaki kampanyalarına güvenmeyin. Hiçbir kampanya sizin lehinize değildir, mutlaka dükkanın lehinedir.
■ Kredi kartı kullanırken ölçülü olun. 50 TL’nin altı harcamalarda kart kullanmamaya çalışın.
■ Gereksiz hediyeler almayın. Mutfak eşyası, ütü, fırın, ekmek kızartma makinesi vs. gibi hediyeleri vereceğiniz kişilerin evlerinde bunlar zaten vardır. En iyisi sevdiğiniz kişinin aylar önce ağzını arayarak neye ihtiyacı olduğunu öğrenmeye çalışmaktır.
■ Yeni yıl yaklaştıkça alışveriş merkezleri daha kalabalık olur, fiyatlar yükselir, satılmayan tapon mallar da araya sokuşturulur. Mutlaka alışveriş yapmak istiyorsanız ekim-kasım aylarında dükkanları rahat rahat dolaşabilirsiniz.
■ Dükkanların, memnun kalmadığınız eşyaları geri alma politikası olup olmadığını öğrenin. Pek çok dükkan yıl sonu için kurulur, yeni yılın ilk günü kapanır.
Yeni bir uygulama: Kişisel Alışveriş Sistemi
Mağazalar, müşterilerine kolaylık sağlamak için her yolu deniyor.
Bunlardan biri de Kişisel Alışveriş Sistemi (Personal Shopping System -PSS). Bu sistemde müşteri, mağazaya girerken, bir alışveriş arabası ya da sepeti değil, bir tablet alıyor. Bu, elbette ki, mağazaya ait, özel bir tablet… Mağazada bulunan bütün ürünler, sınıflandırılmış. Gömlek mi alacaksınız? Giysi bölümünden gömleği seçiyor, modeline ve rengine karar veriyor, ölçüsünü giriyor ve ‘satın al’ kutusunu tıklıyorsunuz. Daha sonra vazgeçip ürünü, sanal sepetinizden çıkarabilirsiniz. Tablette alışverişinizin bittiğini bildirdiğiniz anda ödeme seçenekleri çıkıyor. İster kasada nakit ödersiniz, ister kredi kartının numarasını tablete girersiniz. Satın aldığınız eşyalar, çıkışta size teslim ediliyor ya da isterseniz otomobilinize kadar getiriliyor. Bu işi internetten de yapabilirsiniz. Ama çoğu müşteri, hala mağaza dolaşmayı seviyor.
Güvenli alışveriş için tüyolar
■ Kalabalık dükkanlarda kötü niyetli kişiler de dolaşır. Paralarınız, kartlarınız, fermuarlı ceplerde olsun.
■ Kasada ödeme yaparken bir tomar para çıkarmayın. Bu, sizi hedef haline getirir.
■ Kredi kartı ya da debit kart kullanırken kartı avucunuzda saklayın. Yanınızdaki kişi cep telefonuyla kartın resmini çekip numarasını öğrenebilir.
■ Tek başına alışverişe çıkmayın. Yanınızda bulunacak ikinci kişi, sizin kurban seçilme ihtimalini azaltacaktır.
■ Alışveriş sırasında size gelen telefon ya da mesajlara bakmayın. Dikkatiniz dağılır, yapmanız gereken şeyleri unutabilirsiniz.
■ Gece alışverişe çıkmayın. Zorunluysanız, otomobilinizi aydınlık yerlere bırakın. İçinde de dışında da olsanız otomobiliniz kilitli olsun. Aldıklarınızı mutlaka bagaja koyun, yolcu koltuklarına değil.
■ ATM’den para çekecekseniz, bir bankanın ya da alışveriş merkezinin içindeki makineleri tercih edin. Şifre girerken sizi kimse görmesin. Makinenin verdiği fişi de ortada bırakmayın.
■ Alışverişe çıkarken pahalı giysiler ve mücevherler kullanmayın.
■ Çocukları evde bırakın. Bırakamıyorsanız gözünüzün önünden ayırmayın. Küçük çocuklarınıza, kaybolması halinde, ev adresinizi ve telefon numaranızı ezberletin.
■ Yabancıların herhangi bir bahane ile size yaklaşmasına izin vermeyin.
İnternetten alışveriş yaparken…
■ Tanıdık web sitelerini kullanın. Çevrenizden, güvenli olduğunu duyduğunuz siteleri tercih edin. Ünlü mağazaların zaten internet siteleri olur. Bu sitelerin sahte olmadığından emin olun. Gerçek site adresinde yer alan bir nokta yerine virgül kullanılması bile sizi başka yerlere gönderir.
■ Sitede kilit olup olmadığına bakın. HTTPS olarak başlayan adresler, güvenilir adreslerdir. Bir de kilit görüntüsü belirir.
■ Bilgisayarınızı, virüslere ve kötü niyetli yazılımlara karşı “aşılamalısınız”. Korsanlar sizin bilgisayar başına oturmanızı beklemezler. Küçük bir yazılımla (malvvare) işlemlerinizi her zaman öğrenebilirler.
■ İnternet üzerinden yapacağınız alışverişte gereken tek şey, kredi kartı numaranızdır. Bunun dışında sizden istenen bilgiler varsa şüphe etmelisiniz.
■ Yanlış bir şey yaparsanız, bankanızı arayıp kredi kartınızı geçici olarak kapatabilirsiniz.
■ Güçlü bir şifreniz olsun. Şifre ne kadar uzunsa o kadar güvenlidir. Şifrenizde karakterler arasına sayılar da katın.
■ Sitelerde “gerçek olamayacak kadar cazip” kampanyalara itibar etmeyin. Büyük bir ihtimalle tuzaktır.
■ Kamuya açık bilgisayarlardan işlem yapmayın.
■ Yaptığınız işlemler için yazıcıdan bir çıkış almayı ihmal etmeyin. (İnternet üzerinden alışverişte Asya-Pasifik bölgesi, açık ara önde. Bu bölgede geçen yıl, internet üzerinden 554 milyar dolarlık alışveriş yapılmış. ABD’de bu rakam 415 milyar dolar.)