“yenilenme”, “umut”, “hayata taze bir başlangıç”

“yenilenme”, “umut”, “hayata taze bir başlangıç”

AMERİKALILARIN bir atasözü şöyle der: “Nisan yağmurlan mayıs çiçeklerini beraberinde getirir” (Orijinali kafiyelidir: Ap-ril showers, bring May flowers). Ama mayısı beklemeyen çiçekler de vardır. Örneğin kiraz çiçekleri. Japonlar onları “sakura” adıyla tanımlıyor. Kiraz çiçekleri pek çok ülkede var. Türkiye dahil Avustralya, Brezilya, ABD, Kanada, Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, Endonezya, Kore, Hollanda, Tayvan, Yeni Zelanda, Birleşik Krallık gibi ülkelerde de yetişiyor. Ama hiçbir ülke, bu çiçekleri Japonya kadar ünlü yapamıyor, ekonomilerini bile canlandıracak kadar çok miktarlarda para kazanamıyor. Sakura-ların Japon ekonomisine katkısı, yıllık 5.8 milyar dolar civarında.

Nedir bu çiçeklerin Japonya’daki cazibesi? Kiraz çiçekleri, her şeyden önce Japonya’nın ulusal çiçeği. Sadece baharın gelişini müjdelemiyor, aynı zamanda “yenilenme”, “umut”, “hayata taze bir başlangıç” anlamına da geliyor. Sakura ağaçları altında piknik yapmak, bir Japon geleneği. Yemek içmek önemli değil, önemli olan, “hanami”. Yani çiçekleri seyretmek, onları özümsemeye çalışmak. Piknik yapıp çiçek seyretme geleneğini, Japon imparatorlar başlatmış. Sakura seyretmenin gecesi gündüzü yok. Dallara asılan kağıt fenerlerle aydınlatılan ağaçlar, gece olağanüstü bir görünüm sunuyor. Gece geç saatlerdeki pikniğe “yo-zakura” deniyor. Ülkede birkaç haftalığına festival havası esiyor. Kim böyle bir görsel şöleni kaçırmak ister ki?

TURİZM CANLANIYOR

Sakura zamanı, hem yerli hem yabancı turistler hareketleniyor. Yerli turistler de hareketleniyor, çünkü bu ağaçlar ülkenin her yerinde olmuyor. Otellerde yer kalmıyor, sakura ile ilgili hediyelik eşya satışları patlıyor. Geçen yıl 63 milyon turist, bu çiçekleri görmek için akın etti ve 2.7 milyar dolar harcadı. Bu yıl da pandemiye rağmen turist sayısında gözle görülür bir azalma olmadı. Ama her yıl rekor turist sayısına ulaşan ülke, bu kez rekor tazeleyecek gibi görünmüyor.

İklim koşullarına göre çiçeklerin açma zamanı her yıl değişiyor. Serin havayı seven çiçekler, eğer ani sıcaklık artışı olursa veya fırtına çıkarsa çiçeklerini erken döküyor.

Merkezi Tokyo’da bulunan harita basımcısı Shoubunsha şirketine göre ülkede 600’den fazla sakura izleme alanı var.

Büyük parklarda, tapınaklarda ve diğer turistik mekanlarda olan ağaçlar son derece popüler. Fakat turistlerin en çok rağbet ettiği çiçekler, Tokyo’nun Ueno parkında. Burası her yıl ortalama dört milyon ziyaretçi ağırlıyor. Nagoya ve Osaka, diğer cazibe noktaları. En çok turist, Çin ve Kore’den geliyor. Üçüncü sırada Amerikalılar yer alıyor.

Sakura döneminde ülkeye üç binden fazla uluslararası uçuş oluyor. Bunda ucuz seferler düzenleyen havayolu şirketlerinin de payı var. Ayrıca Japon para birimi Yen’in zayıf olduğu yıllarda yabancı turist sayısının arttığı da gözlenmiş. Bu durumda hükümetler, yerli ve yabancı sermayeyi yatırım yapmaya ikna edebiliyor. Kansai Üniversitesi’nden ekonomi profesörü Katsuhiro Miyamoto, sakuranın ekonomiye katkısının 5.8 milyar dolara kadar çıktığını kaydediyor.

PEKÇOK ŞİRKETİN KAZANÇ KAPISI

Sakura festivalinden kazanç sağlayan irili ufaklı pek çok da şirket var. Dünyaca ünlü kahve ve meşrubat şirketleri, pikniklere uygun içecek paketleri hazırlarken UberEats şirketi de her tür hazır kumanyayı, ailenin piknik yaptığı yere, nokta atış yapar gibi teslim edebiliyor.

Sakura hizmetleri saymakla bitmiyor. Örneğin beğendiğiniz bir piknik yerini, belli bir ücret karşılığında rezerve edebiliyorsunuz. Hele 26 dolar harcarsanız, rezerve ettiğiniz yerde sandalyeleriyle yiyecek ve içecekleriyle birlikte bir masa da bulabilirsiniz. 80 dolar verdiğinizde ise size lüks bir piknik ortamı hazırlıyorlar. 1.5 saat boyunca sıcak yemek servisi, kahve, ordövr, her tür içecek, çöplerin toplanması şirketten.

REKABET OLDUKÇA FAZLA

Oteller bile, sakura ağaçlarını gören odalarım yüzde 50 daha pahalıya veriyor. Japon Instagram kullanıcıları, birbirinden güzel fotoğraflarla her yıl daha çok turist gelmesini sağlıyor. Sakura görüntülerini izleyenlerin sayısı son iki yılda iki katma çıkarak 29 milyona ulaşmış. Hükümetler bu durumu fırsat bilip, ülkenin tanınmayan sakura mekanlarının da internette reklamını yaptırıyor. Japonya Turizm Ajansı, bu sayede yabancı ziyaretçilerin yüzde 40’ının Tokyo, Nagoya ve Osaka dışındaki kent ve kasabalarda kaldığını tespit etmiş.

Sakura tarihte hükümetler tarafından iyi niyet göstergesi olarak da kullanıldı. Japonya ABD’ye 1912 yılında üç binden fazla sakura fidanı gönderdi. Amerikalılar da karşılığında kızılcık ağaçları hediye etti (Sakuralar daha sonra Hollanda’ya da gönderildi). Fakat ABD Tarım Bakanlığı müfettişleri, iki bin kadar sakura ağacının böceklendiğini belirledi. Ağaçların yakılarak imha edilmesini istediler. Elbette ki bu durum, diplomatik bir krize neden oldu. Sonunda ağaçlar ilaçlanarak kurtarıldı. Japonya aynı jesti 1965’te de tekrarladı. Bugün başkent Washington’da da sakura ağaçları görmek mümkün. ABD, sakuradan parfüm bile yapıyor ve her yıl iç piyasada 30 milyon şişe satıyor.

MERKEZİ GEORGİA MACON

Ne var ki, Tokyo da Washington da dünyanın sakura başkenti değil. Bu onur, ABD’nin Georgia eyaletindeki Macon kasabasına ait. Yerel bir emlakçı olan William Fickling, 1949’da evinin arka bahçesinde bir kiraz ağacının beyaz ve açık pembe çiçekler açtığını gördü. Bir Washington seyahatinde kiraz ağaçları hakkında daha çok bilgi topladı. Macon’a döndüğünde ağaçları çoğaltmaya başlamıştı bile. Bugün bu küçük kasabada 300 bin kiraz ağacı var. Kasabanın nüfusu 95 bin.

Bugün Washington’da bir kiraz ağacından çiçek koparırsanız, tutuklanırsınız. “Federal mülkiyete vandalizm” kapsamında çok ağır ceza alırsınız. Japonya’da katı kurallara gerek yok. Japon, zaten sakurasına zarar vermez. Sadece düşen çiçekleri toplayıp değerlendirir. Ne mi yapar? En çok kullanılan yöntem çiçekleri tuzlamaktır. Sonra sıcak suyun içine atarak, yeşil çay gibi içilerek tüketilir. Çiçeklerden tatlı yapmak da mümkündür, pişirip yemek de. Ama asla çiğ yenmesi tavsiye edilmez. HollandalIlar her ne kadar 400 tür elde ettiklerini vurgulasalar da sakuralarm bilinen 200 türü bulunuyor. Anavatanları da Japonya değil. Bir iddia da olsa kiraz ağaçları, Himalaya Dağları’nın eteklerinden dünyaya yayılmış.

ALEV RIGEL




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir