Uzun Yaşam Sırları 150 Yıl Yaşamak
Yaşları üç haneli rakamları bulan Lerik halkı, uzun yaşam sırlarını, fiziksel aktivileye ve doğal beslenmeye bağlıyor. Yaşamla ilgili görüşleri ise daha da ilginç: “Sadece bir kez yaşarız. Ama her şeyi doğru yaparsak, bir kere yeterlidir. ”
İçeriğe Ait Başlıklar
Dünyanın En Uzun Yaşayan İnsanları
Alev Rigel / PARA ; DÜNYADA insanların uzun yaşadığı ve bunun da sırlarını pek fazla açık etmediği yerler vardır. Japonya’nın Okinawa adası gibi. Burada 90 yaşında olanlara “henüz genç” deniyor. Adanın lakabı, “ölümsüzler diyarı”. İtalya’nın Lazio bölgesine bağlı bir komün olan Campodimele de uzun yaşam sırlarını saklayan yörelerden. Sebep, Akdeniz diyetine bağlanıyor. Ama Akdeniz’in çevresinde on milyonlarca insan yaşıyor. Neden Campodimele? Bir de ABD’nin batısında güneşli eyalet Kaliforniya var.
Burada Loma Linda kasabasında insanlar, uzun yıllar boyu sağlıklı yaşayabiliyor. Biz bu kez, “Dünyanın en Uzun Yaşam Müzesin’den söz edeceğiz. Lankaran ve Nagorno-Karabağ gibi bölgeleri kapsıyor. En ünlü kasaba ise “dalya” (yüzlük) diyen, yaşları üç haneli rakamları bulmuş insanların beldesi Lerik. Burası Kafkasların güneyinde olan, başı dumanlı Taşlık dağları. İnsanların tehlikeli, yılankavi yolları aşarak gidebildiği, uzun yaşam reçetesinin sırrını kavramış insanların yaşadığı topraklar.
Mürekkepleri Solmaya Başlamış
Dünyanın en Uzun Yaşam Müzesi derken bir benzetme yapmadık.
Böyle bir müze gerçekten var. 1991 yılında açılan ve 2010’da yenilenen müzede, iki binden fazla döküman ve fotoğraf bulunuyor. Fotoğrafı olan her yaşlı, en az 100 yaşında. Fransız fotoğrafçı Frederic Lachop, fotoğrafların çoğunu kendisi çekmiş ve müzeye bağışlamış. Belgelerde ise bu insanların uzun yaşam formülleri, neler yaptıktan, ne yiyip içtikleri, sırları, gelecek nesillere tavsiyeleri gibi kıymetli bilgiler yer alıyor.
Rusça ve Azerice yazılmış belgeler o kadar eski ki, mürekkepleri solmaya başlamış. Yüzyıllık insanların evlerini incelediğinizde, özellikle gardıroplarında renkli, süslü, işlemeli giysiler, çoraplar, ayakkabılar, şapkalar, ceketler görmek mümkün. Yaşam dolu alarak diğer insanlarla sosyalleşiyorlar.
Evlerindeki ütüler, tel dolaplar, mutfak malzemeleri, çamaşır yıkama aparattan, dört nesildir kullanılan eşyalardan. Belki inanmayacaksınız ama Kafkas insanları, motorlu araç, buzdolabı, çamaşır makinesi, radyo gibi teknolojik yenilikleri 1930’larda tanıdı. 1991’de tutulan bir istatistik. 63 bin nüfuslu Lerik’te 200’den fazla kişinin 100 yaşını geçtiğini gösteriyor.
Çocukları ve gençleri çıkarırsanız bu, önemli bir oran. 80-90 yaş civarında olan birkaç bin de nüfus vardı. Bugün ise 100 yaşından yukarı, 11 kişi bulunuyor. Nüfus da 83 bin 800 oldu. Halen Lerik’in en yaşlı vatandaşı. 105 yaşındaki Raci İbrahimova. Fakat en yaşlı kişinin Şirali Muslumov olduğu belirtiliyor. Kendisinin 168 yaşında öldüğü kaydediliyor. Pek inandırıcı değil, ama mezar taşında doğum ve ölüm tarihleri olarak 1805-1973 kaydı var.
1805 tarihi, pasaportunda yazıyormuş. Doğruysa, dünyanın gelmiş geçmiş en yaşlı insanı unvanı onda. Ancak doğum kayıtları ve pasaportlar, 19’uncu yüzyılın ortalarında kullanılmaya başlandı. O yıllarda yolların bile olmadığı Lerik’te bu kayıtların çok daha geç yaygınlaştığı gerçeğiyle karşı karşı yayız. Muslumov’a, yaşadığı yıllarda, dünyanın her yerinden mektup gönderilmiş. Ama uzmanlar, yaşının 20-30 yıl abartıldığını düşünüyor.
Hiç Bir Plan Yapmamak…
Ailenin uzun yaşam genlerine sahip olduğu, su götürmez bir gerçek. Amerikan televizyonu CNN’in muhabirleri, aileden, 95 yaşında olan Halima Kambarova ile konuştu. Kambarova, 168 yaşına kadar yaşayacağına inanmadığını, ama büyükbabası gibi 150 yaşına ya da teyzesi gibi 130 yaşına kadar yaşayabilme ihtimali olduğunu söyledi. Kambarova, yerel bir dil olan Talişçe konuşuyor.
Evet, dağların da adı olan Taliş dilini. Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Teşkilatı UNESCO, bu dilin 200 bin kadar yerli tarafından kullanıldığını belirlemiş. Kambarova’nın kimliğinde de doğum tarihi olarak 1924 yazıyor. Gün ve ay gibi ayrıntılar yer almıyor. Kambarova, yaşını soranlara “15” diyerek şaka bile yapıyor.
Kendisinin yaşam formülü şöyle: Güneş doğar doğmaz kalkıp güne hazırlanmak. Stresten uzak durmak. Günü gününe yaşamak. Orman havası solumak. Gelecek için kısa veya uzun vadeli hiç bir plan yapmamak. Gelecekten endişe duymamak. Orman havası solumak.
Güneş batana kadar bütün gün bahçesinde çalışmak (Fiziksel etkinlik, uzun yaşamın formüllerinden). Elma ve armut ağaçlarının meyvelerini toplayıp tüketmek. Doğanın hiç kirlenmemiş, mineral dolu kaynak sularını içmek. Ve gece yatmak için sert döşekli yer yatağını kullanmak (90’ından sonra görme ve işitme duyuları köreliyor. Bilimsel verilere göre insanlar, 45 yaşındayken bile, 25 yaşında ki görme yeteneğinin yarısını kaybediyorlar).
Hasta Olmuyorlar
Sanılanın aksine Lerik halkı, et yiyor. Taze süt ve süt ürünleri tüketiyor. Peynir, tereyağ, yoğurt, ayran, en çok tükettikleri süt ürünleri. Eti sofralarında nadiren bulunduruyorlar. Sebebi, etin pahalı oluşu. Hiç hasta olmuyorlar ama olduklarında da tedavi, doğadan geliyor.
Yapay ilaç kesinlikle kullanmıyorlar. Kambarova, hayatı boyunca hiç ilaç almadığını övünerek söylüyor.
Ona göre her tür hastalığa çare, doğada mevcut. Boş zamanlar dikiş-nakışla değerlendiriliyor. Aileler kalabalık. Herkes birbirine yardım ediyor.
“Sadece Bir Kez Yaşarız”
Uzun yaşamın şimdiye kadar duymadığınız bir sırrını açıklayalım. O da yükseklik. İspanya’nın Navarra Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre yüksek kesimlerde yaşayan insanların, kalp krizi, felç ve diyabet gibi hastalıklara yakalanma ihtimalleri çok çok düşük. Bu durum, ABD’nin Denver kentindeki Colorado Üniversitesi bilim adamları tarafından da doğrulandı. Lerik halkı, uzun yaşam sırlarını, fiziksel aktiviteye ve doğal beslenmeye bağlıyorlar. Yaşamla ilgili görüşleri ise daha da ilginç: “Sadece bir kez yaşarız. Ama her şeyi doğru yaparsak. bir kere yeterlidir.”
Uzun yaşam rehberi
DNA’nızı koruyun
- Yaşlandıkça kromozom (canlılarda kalıtımı sağlayan genetik birimlerin) uçları kısalır. Bu da sizi hastalığa elverişti hale getirir Yaşam tarzınızı değiştirirseniz kromozomların uzun kalmasını sağlarsınız. Takip edeceğiniz diyet ve yapacağınız egzersizler, onları korumanıza yardımcı olur. Her tür sağlıklı alışkanlık yaşlanmanızı yavaşlatır (Biyolojik gelişmeler için gerekli olan ve genetik ta limatları taşıyan ONA-Deoksribo nükleik asit-, kromozom olarak adlandırılan yapıların içinde yer alır).
Detaycı olun
- 80 yılık bir araştrma, detaylara dikkat eden özen gösteren, neyin doğru olduğunu anlamak için kafa yoran kişilerin daha uzun yaşadığını gösteriyor. Sanıldığı gibi herşeye boş veren insanlar uzun ömürü olmuyor (ABD’de yapılan 80 yıllık araştırma, üç nesil bilim insanının çalışma yaptğı uzun bir süreç).
Arkadaş edinin
- Sağlıklı mısınız? Kendinizi yaşlandığınız halde genç gibi mi hissediyorsunuz? Bunu arkadaşlarınıza borçlusunuz. Ne kadar çok arkadaşınız varsa, o kadar uzun ömürlü olursunuz. Avrupa ve Amerika’da yapılmış düzinelerce araştırma, güçlü sosyal bağların uzun ömür anlamına geldiğini ortaya çıkarmış. Ancak arkadaş seçerken dikkatli olmalı, kaosa dönecek ilişkilerden kaçınmalısınız?
Sigarayı hemen bırakın
- İçmiyorsanız elbette ki çok daha iyi bir konumdasınız demektir. Biz yine de İngilizlerin 50 yıllık araştırmasın aktaralım. Sigarayı 30 yaşında bırakmak ömrünüze en az 10 yıl katar. 40,50,60 yaşında bırakmak sırasıyla 9,6 ve 3 yıl fazladan yaşayacağınız anlamına gelir.
Şekerleme yapın
- Öğle yemeğinden sonra yarım saat kadar uyumak, sizi daha uzun ömürlü yapar Siesta’nın (öğle uykusunun) alışkanlık olduğu ulkelerde ortalama ömür, birkaç yıl daha fazladır. Kalp hastalıklar ından ölme tehlikesi, yüzde 37 daha azdır. Araştırmalar göstermiştir ki uyku stres hormonlarını azaltıp kalbi korumaktadır.
Akdeniz diyetini takip edin
- Yazdığımız her sağlık yazısında Akdeniz diyetinden söz etmişizdir. Bol sebze ve meyve tam buğday ekmeği, zeytinyağı ve balık. Özeti bu. Daha fazlasına ihtiyacınız olmaz. Kan şekeriniz, tansiyonunuz düşer. Obez olmazsınız. Kalp hastalıklarına ve diyabete yakalanma ihtimaliniz de düşük olur.
Okinawa’lı gibi davranın
- Yazıda da belirttiğimız gibi Japonya’nın Okmawa adasında yaşayanlar çok şanslı. Yeşil ve sarı sebzelerle besleniyorlar. Kalorileri de son derece düşük. Ama asıl puf noktası ne biliyor musunuz? Tabağınızdaki besinin yüzde 80’ini yiyeceksiniz. Gençler, bu kuralı göz ardı ediyor. Fazla ömürleri de olmuyor.
Bekar kalmayın
- Evliler, bekarlara oranla daha çok yaşıyor. Araştırmacılar bunu, çevrenizdeki sosyal ve ekonomik desteğe bağlıyorlar. Uzun süre evli kaldıktan sonra boşanabilirsiniz. Ya da ölüm sizi ayırabilir. Çok fazla birşey fark etmiyor. Yine de en düşük ölüm oranına sahipsinizdir.
Kilo verin, kilo verin, kilo verin
- Vücudunuz fazla kiloyu sevmez Fazla kilonuz varsa en ksa zamanda kurtulmalısnız. Kilolarınız, diyabet ve kalp hastalıkları başta olmak üzere sayısız hastalığı davet eder. Karnınız, otomobil lastiğine benzemesin (Bunu sevgili hocamız Canan Karatay da söylemişti). Çaresi, lifi bol yiyecekler tüketmek ve düzenli egzersiz yapmak. Egzersizi abartmayın. Her gün yaparsanız, kendinizi çok fazla yormanız gerekmez.
Hareketsiz kalmayın
- Hareketli olmak demek, daha uzun yaşamak demektir. Düzenli fiziksel aktivite sizi pek çok hastalıktan korur. Kalp hastalıkları, diyabet, felç, bazı kanser türleri ve depresyon. Bu aktivite sizi, yaşl lık günlerine de hazırlar. Şimdiye kadar yapmadıysanız 10 dakikalık egzersizlere başlayın. Haftada 2.5 saate kadar çıkabilirsiniz.
Bağışlayıcı olun
- Kronik kızgınlık; kalp hastalıklarına felce ve işlevi kötüleşen akciğerlere yatkınlık demektir. Kendi kendinize kızarsanız kendinize zarar verirsiniz. Bağışlayıcı olmak, anksiyetenizi de azaltır. Kan basıncınız düşer, daha rahat nefes alırsınız. Yaşlandıkça bunların faydasını daha iyi anlarsınız.
Hobileriniz olsun
- Hobi ya da sevdiğiniz aktiviteler, ömrünüze ömür katabilir. Japon araştırmacılar, özellikle bir hobi sahibi olan erkeklerin uzun ömürlü olduğunu saptamıştır. Emekli olduktan sonra hobilere merak salabilirsiniz. Ama çalışırken de hobileriniz olmalı. Beyninizi, rahatlatıcı işlere uğraşmak, fiziksel olarak sağlığınıza çok şey katabilir. *Bir an önce emekli olayım* demeyin İş yerinizin ve yasaların izin verdiği sürece çalışın.
Alev Rigel / PARA