Stresle Başa Çıkmanın Yolu
Stresin olumsuz etkisinin yoğun hissedildiği ortamlar:
- Sevginin olmadığı ortamlar.
- Sevginin sevgisizliğe dönüştüğü ortamlar.
- Saygının olmadığı ortamlar.
- Saygının saygısızlığa dönüştüğü ortamlar.
- Bu ortamlar aynı zamanda stres nedeni olarak da adlandırılabilir.
Stresi kim yaratır?
- Bir numaralı suçlusu insan…
- İki numaralı suçlu çalışma hayatı…
- Üç numaralı suçlu çevre… (Sosyal yaşam)
- Dört numaralı suçlu ekonomi…
- Beş numaralı suçlu şekil, yöntem, oluşum…
- Seyir, akış, vs.
Yani evinizde, işyerinizde, okulunuzda, trafikte, sokak da, her yerde stresle yüz yüzesiniz. Stres sorumluluklarımızı gerektiğince yerine getirmemekle kendimizin kendimize yüklediği ağır bir yüktür. Genellikle farkında olmadan, sonuçlarını düşünmeden ya da stresin acı tablosunu bilmeden boş vermişliklerin toplamı ve konuyu gerektiği kadar ciddiye almamanın sonucudur. Özellikle hayatımızı paylaştığımız en yakınlarımızın ve de iş hayatımızı paylaştıklarımızın sırtımıza yüklediği stres var ki daha çok acı verir. Buradaki strese neden olan konuların başında sevgi ve saygı kavramlarının işlememesi nedeniyle oluşan kişisel sürtüşmelerdir. Farklı düşünce yapısı, farklı fikirler, kıskanmalar sonucu saldırgan (agresif) davranışlar stres nedenlerinin tetikleyicisidir.
Demek ki stres yaşamımızın bir parçasıdır ve hayatımızın her aşamasında olacaktır. Yani stresle koyun koyuna bir yaşamı sürdürmek zorundayız. O halde ne yapmak lazım? Ya stresi kabul edip birlikte yaşamayı sürdüreceğiz ya da strese karşı koyacağız. Hangi şıkkı tercih etmeliyiz? Elbette ki stresi hayatımızdan silip, atmayı tercih etmeliyiz. Stresle başa çıkmak için önemli faktör ise inanmaktır. İnanç duygusu stresle baş etmeniz konusunda yol gösterici olarak önemli kolaylık sağlayacaktır; çünkü inanmadıkça hiçbir konuya gerektiği gibi odaklanamaz ve konu hakkında neler yapmanız gerektiğine dair yaratıcı fikirler üretemezsiniz.
