Stresle Başa Çıkmak

Yapılan gözlemler stresin en büyük nedeninin evlilik gibi “ki evlilik başta geliyor” insan toplulukları olduğunu gösteriyor.

Stres çağımızın insan sağlığını, aile yaşamını ve iş başarısını tehdit eden en önemli konularından birisidir. Bireysel ve toplumsal motivasyonu olumsuz etkileyerek yaratıcılığın ve verimliliğin düşmesi sonucunda da mutsuzluğumuza neden olan çağımızın belası.

“İnsanın evrende üstesinden gelemeyeceği hiçbir şey yok, hele stres, en kolaylarından birisi, yeter ki üstesinden gelmek istensin.” Bu cümleleri on altı yaşındayken öğrencilik yıllarımda edebiyat öğretmenimden duymuştum. Doğruluğu konusunda emin olamasam da cümlenin içimde yarattığı duygu o kadar büyüktü ki “Öyle olmalı” diye düşünmüş ve sevinmiştim; ama bir zaman sonra yaşamın insana zorluklarla mücadele edilmesi gereken bir süreç olduğunu anlamak pek zor olmadı.

Yaşamak, tekdüze bir hayat sürmek olmadığı gibi, zaman zaman ölesiye mücadele etmek gerekiyordu. İşte bu farklı süreçte ne yaptığın çok önemliydi. Kendini aslanla boğuşmanın içinde hissetmediğin sürece başarılı olmak çok zordu. Yoksa kim sana durup dururken “al bu senin için” diyecekti. İşte stresin başladığı nokta, başlamak, başarı odaklı çalışmanın zorunluluğu… Bir şey mi yapmak istiyorsun “ki yaşamın anlamı istemek ve elde etmek çabasında saklıdır” o zaman hadi ne duruyorsun aslanın sırtını yere yapıştır.

Birlikte yaşamanın bir takım zorlukları olduğunu hepimiz biliyoruz. Birlikte yaşamak zorunda olan insanlar bir zaman sonra birbirleriyle sürtüşmeye, birbirlerini kıskanmaya, birbirleri hakkında olumsuz yakıştırmalara, dedikodulara, birbirlerini kabul etmemeye ve birbirlerinin varlıklarından rahatsız olmaya başlarlar.

Bunun nedeni topluluklar halinde yaşayan insanlar birbirlerinin sorumluluklarına saygı duymak zorunda olmalarıdır, bu zorunluluk sonucu insanlar özgürlüklerinin kısıtlandığının baskısını hissetmeleri strese neden olur. Ve de zaafların baskın duygulara dönen olumsuz davranışlar.

Stresin zararlarının en başında, olumsuz etkenleri sonucu ruhsal denge bozulmaya başlayınca, insan kendini yalnız hisseder ve ardından ruhsal çöküntüler başlar. Otoriteler bunu stresin en ciddi zararlarından sadece bir tanesi, ancak kalıcı olabileceğini vurguluyorlar. Stresle başa çıkma konusundaki kararlılığın ne kadar önemli olduğunu işaret eden bu açıklama, insanın bu konuda kararlı olması gerektiğini sadece hatırlatmakla kalmayıp mecbur kılıyor.