Stres Psikolojisi
STRES PSİKOLOJİSİ
Her insanın içinde uyuyan bir dev vardır.
Tarih Van Gogh, Hemingvvay, Leonado Da Vinci, Descar-tes, Schumann, Virginia Woolf, Edgar A. Poe, Gustav Mah-ler, Alexander Dumas, Paul Gauguin, Maupassant, Mozart, Picasso, Einstein, Shakspeare, Napolyon, Hitler, Darvvin, Alfred Hitchcock gibi deha, mucit ve sanat devlerini “manik depresif” psikozunda oldukları, ortak özellikleri diye bildirmektedir.
Sıra dışı dahiler kendilerini hayallerine adamış, yıllarca hayal kurmuş ve hayallerini gerçekleştirmek için de yıllarca çalışarak yaratıcı fikirlerini bazen ani bir şimşek çakması, bazen de çok sakin oldukları zamanlarında ortaya çıkardıklarının öyküsünü orta öğretim yıllarımdaki edebiyat öğretmenimden öğrenmiştim.
Çok sakin görünen bu yaratıcı dahiler sakin görünmelerine rağmen fırtınalı bir yaşamın rüzgârlarını ruhlarında hisseden, küçük bir kasabanın akşam üstü sokaklarında yalnız başına dolaşan, yıldızlarla konuşan, bazen bulutlara kanat açan, bazen tepesi karlı dağlarda ayak izleri arayan, sezgileri güçlü, tutkuları baskın, hayallerindeki çiçek bahçesinde gezinen, sıra dışı rüzgârlarla yarışan, düşsel çılgınlıklara âşık insanlardır ve bu insanlar fırtınalı ruhsal yapılarına rağmen nezaketten asla vazgeçmemişlerdir.
Stres yönetimi konusunda başarılı olmak için psikolojinizin kulağınıza ne fısıldadığını duymamız lazım, yaşadığımız stresin nedenlerini bir kere de psikolojik dünyamızda değerlendirmemiz gerekir, çünkü sağlıklı düşünen psikolojimizin vereceği yanıtlar gerçeği yansıtır. Vicdanımız acı çekse de psikolojimiz doğrulardan asla vazgeçmez, ancak ne var ki düşünce dünyamız strese karşı bir çözüm üretmezse psikolojimiz acıları daha derin hisseder.
Sevgi alanı da, vereni de tedavi eder.
Rahibe Teresa
Stres psikolojisinin tanımı stres tanımı kadar karmaşa, açıklanması, kördüğümü çözmek kadar zordur. Stres psikolojisini yaşamak insanın kendisini cam bir fanus içinde hissetmesine benzer. Görüp de yapamamak, umutlarını kaybetmenin acısını yaşamak, isteyip de elde edememenin çaresizliği büyüdükçe, içinden çıkılmaz bir halin yaşanmasıdır stres psikolojisi.
Streste asıl zor olan ve asla kabul edemediğimiz halde, başkalarının eline verdiğimiz kozdur ve başkaları tarafından kukla gibi oynatılmamızdır. Düşünün bir kere, sorumluğunuz kapsamındaki yerine getirmeniz gerekenleri ihmal edip yerine getirmeyerek, başkalarının sizin hakkınızdaki aşağılayıcı davranışlarına seyirci kalıyorsunuz ve ardından gelsin stres. Peki ne yapmalı? Çok basit, streste tek suçlu insandır. Deve kuşu gibi hatalarınızı görmezden gelir ve başınızı kuma gömerseniz, size sizden başka hiç kimsenin yardım edemeyeceğinin farkında olmadığınız anlamına gelir. İşte işin en kötüsü olan da budur. Çünkü strese karşı koyacak ve çözecek olan sîzsiniz. O halde şöyle bir yol izlenmeli, strese neden olan kim ben, ne yapmalıyım, yaptığım hatayı kabul etmeli ve telafisine gitmeliyim. Stresin sorumluluğunun yerine getirilmemesi nedeninin farkına varmalıyım ve strese neden olan sorumluluğumu yerine getirmiyorum diye kendimi sorgulamalıyım. Sorgulama aşaması ve sonrasında motivasyon önemlidir, sorgulamanın ardından aslında ben bu değilim, göründüğümden daha güçlü bir karaktere sahibim. Sorumluluklarımı yerine getirmemekle “strese neden olduğum gibi stresin üstesinden gelmeyi de becermeliyim ve bunu çok istiyorum” demeliyim.
Stres psikolojisinden kurtulmak, stresle başa çıkmanın ne demek olduğunun farkına varmak kadar, çalışma ve çalışmayla bağlantılı olan yaşam kalitesini yükseltme çabası bilincini hissetmek ve bu hissetmek duygusunu uygulamaya koymak becerisiyle yakından ilgilidir. Burada ısrarlı becerme güdüsünün saldırganlığıyla stres nedenine karşı koymaktır. Var olan ve geliştirilen alternatifler karşısında stresin saklanacak yer aramasına kadar küçülmesini gülerek izlemek ve içsel güçle stres psikolojini daha yaşamadan yok etmek büyüklüğünün büyüsünü duyumsamaktır.
Kendinizi tanıyıp ifade etmek, onu inkâr etmekten çok daha kolaydır. Bunu başarırsanız liderlikle ödüllendirilirsiniz.
Warren Benms
Eğer ölçmek mümkün olsaydı; insanın bir okyanus, stresin ise bir kum tanesi kadar küçük olduğunun farkına varılırdı. Burada ne var biliyor musunuz? İnsan her şeyi büyütür ve büyüttüğü şeyleri kendi başına dert açar. Sonuçları mı? Stresin yıkıcı sonuçlarıyla koyun koyuna yaşamanın zorlukları!
Stres çok küçüktür hatta küçücüktür. Başlangıçta şaşkınlıkla önemsemediğimiz, değerlendirmeye dahi almadığımız stres nedeninin önceden kestiremediğimiz etkisi öylesine devasa boyutlara ulaşır ki, yaşayacaklarımız insanı yerle bir eder.
İnsanların genellikle çok yaptıkları bir şey var. Pireyi deve yapmak… Abartmak, büyütmek, korku senaryosu yazmak, hayal âleminde yaşamak, tüm içtenliğine rağmen kendisine dahi üç maymunu oynamak ve en kötüsü ne biliyor musunuz? Bütün bunlara gerçekmiş gibi inanmak. İşte sen… Stresin kahramanı, stresin yol arkadaşı, stres nedeni, hepsi A’dan Z’ye kadar sen sen sen. Neden suçu başkalarına yüklüyor, hatayı başkalarında arıyorsun? Kendine neden hiç bakmıyor, kendini sorgulamıyor ve hatanın sende olabileceği konusunda neden kendinle açık seçik konuşmuyorsun? Bunu yapmalısın! Eğer kendini sorgular ve neler yapman gerektiği konusunda doğru karar verebilirsen strese karşı koyabilir, hatta stresi yok edebilirsin.