Ruhları sevenlerin kanatları olmalı
Stresle başa çıkmanın yolları arasında müzik dinlemek, tiyatroya gitmek, spor yapmak, beslenmeye dikkat etmek, kafein ve alkol alışkanlıklarında aşırıya kaçmamak, sevilmeyen işlerle uğraşmamak, kendince pozitif karakter oluşturmak konusunda beceri geliştirmek, mükemmeliyetçilik saplantısından vazgeçmek, hoşgörü felsefesini ilke edinmek, mizah yanımızı kullanmak ve bütün bunların yanında özellikle sorumlulukların farkında olmak ve bunları eksiksiz yerine getirmek gelmektedir.
Stres olgusunun en büyük etkisi, yaşam kalitemizi olumsuz etkilemesidir ki, bu da hayatla olan bağımızın kopması anlamına gelmektedir. Ardından sosyal ilişkilerimizin zayıflaması ve toplumsal kabul edilebilirliliğimizin yara alması, önemli sorunlarla baş başa kalmamıza neden olur. Stres karşısında direncimiz düşer, kendimizi çaresiz ve kötü hissederiz, hatta doğal yeteneklerimizi yitirmeye kadar varan ciddi sorunlar yaşarız. Stres bireysel ve toplumsal konularda herkesi ciddi oranda ilgilendiren bir konu! Bu nedenle stresi anlamak, etkilerinin ve zararlarının farkında olmak, stresin nedenleri ve stres karşısında neler yapmak gerektiğinin açık ve net anlaşılabilmesi için geniş kapsamlı düşünülmesi gerekir.
Hayatınızda yapmak istediklerinizin içinde değişmesini istediğiniz ilk şeyin ne olduğuna ve neden değişmesini istediğinize karar vermeniz çok önemlidir. Yapılması düşünülen değişiklik duygusunun altında birçok neden olması ve değişiklik aşamasında kararınız, neyi ve neden değişmesini istediğiniz konusunda sizi yetenekli kılarak, doğru karar vermenizi sağlamasıdır. Yanlış kararlar ise stres yaşamanıza neden olur. Zaten stresin nedeni de yanlış kararlardır. Stresle başa çıkmak için “ne yapmalıyım” düşüncesinin duygu fırtınaları daha düşünce aşamasında sizi yönlendirir. Yeter ki doğru karar vermiş olun. Bu yoldaki çaba doğayı resmeden rengârenk bir tablo çalışmasına benzer, bu yapılması gereken en doğru harekettir. İtinalı uğraşılarınızın gizemi sizi doğru yönlendireceği gibi isteklerinizin hafızanızda bir şeylerin şekilleneceğini gösterir. Sadece stres karşısında yenilmeden “mutlaka bir çözüm bulmalıyım” arayışı bile stresle başa çıkmak için önemlidir.
Ben stresi orkestra tarafından çalınan bir bestenin herhangi bir enstrümanın hatası sonucu kötü bir ses çıkarmasına benzetirim. Müziğin ruhumuzdaki ahengi bir anda yok olur, keyfimiz kaçar ve tekrar o büyülü anı yakalamakta zorlanırız. Stres de yaşam sürecimizin renkliliğini aniden bozarak, beynimizden ayaklarımıza kadar yayılan soğuk bir şeylerin aktığını hissetmemize neden olur. Kalp atışlarımızın değiştiğinin tedirginliğini duyumsarız ve ellerimiz buz gibi olur, omuzlarımız düşer.
Hiç beklemediğimiz anda gelen bu ani değişiklik karşısında, kafamızda şekillendirmeye çalıştığımız güzellikler bir anda yok olur ve keyfimiz kaçar. Böyle bir durumdan bir an önce çıkmak hepimizin ortak arzusu olduğuna göre, sorumluluklarımızı yerine getirmemizi engelleyen nedenleri orkestranın çıkardığı o kötü sesi fark ettiğimiz gibi fark etmeli ve strese karşı koyarak daha başlamadan etkisiz hale getirmeliyiz.
Stresle başa çıkmak için birinci kural, kendimizi her zaman psikolojik olarak hazır ve strese karşı koyacak pozitif enerjiyi hissetmemiz gerektiğidir. İnsanın yaşam serüveninde en önemli değerlerden biri, ne olacağımız konusundaki hayallerimizi nasıl yönlendirmemiz gerektiğini asla unutmamaktır.