Organ naklinde en yeni yöntem
DRONE (insansız hava aracı-İHA) teknolojisindeki gelişmeler iyi amaçlar adına kullanıldığında insan hayatı için paha biçilmez bir cihaz haline geliyor.
ABD’de yapılan bir çalışmada bu kez drone, organ nakli bekleyen bir hastanın hayatta kalması için kullanılmış.
Biliyorsunuz, organ naklinde dakikalar değil, saniyeler önemli. Bunun farkında olan Dr. Joseph Scalea isimli bir cerrah, bir gün ameliyat masasının başında organ beklerken, “Bu işi neden bir drone yapmasın? Böylece kısa sürede bize ulaşır” diye düşünmüş ve işe koyulmuş.
Maryland Üniversitesi Hastanesi’nde çalışan Dr. Scalea, üniversite çapında bir araştırmacı grubu oluşturarak bir drone ile organ taşımanın mantıklı olup olmadığını incelemeye başlamış. Üniversitenin havacılık fakültesinden akademisyenleri de ekibine dahil eden Dr. Scalea, “Bazı durumlarda hastaların hayatını kurtarmak için gerekli organın çok hızlı bir şekilde ulaştırmak mümkün olmuyor. Bu çok üzücü bir durum. Bu yüzden bu işi hızlandırmak için yeni bir sistem geliştirmek istedim” sözleriyle projesinin çıkış amacını açıklamış.
Ekip çalışmayı yapmak için DJJ M600 Pro tipi drone’u seçmiş. Bunun nedeni drone’un altı motorunun pervanelerin altında olması ve böylece pervanelerin organı taşıyan akıllı kutunun içindeki serinletici sisteme zarar vermemesi…
Ekip ardından kablosuz bir biyosensör gelişmiş. Bu sensör hava sıcaklığı, barometrik basınç, yükseklik, titreme ve GPS lokasyonunu tespit ederek organın rotasının güvenli olduğunu kontrol ediyor. Mart ayında ilk kez ekip bir deneme yaparak sistemin işe yarayıp yarayamadığım test etmiş. Bir organ naklinde kullanılamayacak durumda, ancak sağlıklı olan bir böbrek 24 saatten fazla sürede Baltimore’da 14 farklı mesafe ve özellikleri olan alıcı noktalarına gönderilmiş. En uzunu 4.8 km olan pek çok rotaya uçan drone, saatte maksimum 67.6 km hız yapmış.
Ortaya çıkan sonuçların olumlu olduğunu belirten ekip, rüzgarın drone’un hızını kesmesi veya motordan gelen sıcaklık gibi risklere rağmen. Böbreğin içinde bulunan kutunun 2.5 derecede kalmayı başardığı, diğer yandan drone’un hareket kabiliyetinde herhangi bir hasara rastlanmadığı belirtiliyor. ABD’de drone’lar bu amaçla kullanılmıyor. Ancak bu sınırlamanın sağlık yararına kaldırılacağı tahmin ediliyor.