Öğlen yemeği günün en önemli öğünüdür
Öğlen yemeği günün en önemli öğünüdür. Çünkü bu öğünde yediğimiz gıdaların gece vücudun onarılmasında kullanılacak protein, yağ, vitamin ve mineralleri kapsaması gerekir.
Diğer yandan, gün içerisindeki en önemli ihtiyacımız olan şekeri de bu öğünde alırız. Bu vücut öğle yemeğinden sonra sindirimde önceliği, şeker elde edebileceği gıdalara verir ve kan şekeri belirli bir seviyeye yükselince de sindirme işlemini geçici olarak durdurur.
Öncelikle öğle yemeğinde nelerden uzak durmamız gerektiğinden bahsedeyim. Bu gıdaların başında ekmek ve hamur işi gelir, sonrasında da makarna, pilav gibi yine suda kolay eriyen gıdalar, patates gibi nişastalı gıdalar ve tabii ki tatlılar gelir.
Yemeğin içinde az miktarda bulunan un, pirinç, şehriye, yine yemeğin içine eklenmiş olan patatesin önemi yoktur. Yani yemeğin içinde az miktarlara karışmıyoruz ama çok miktarda tüketilmelerini de engellememiz lazım ki diğer yediklerimiz sindirilebilsin. Burada da yediğiniz az miktardaki çabuk sindirilen gıdalar kan şekerinizi kritik seviyenin üzerine taşımayabilir. Ama biraz abartırsanız ve kan şekeri biraz daha yükselirse belki de sindirim sistemi tamamen durdurulup, diğer bekleyen gıdalar içeri giremeyebilecektir.
Yeri geldiği için tekrar hatırlatmak isterim. Gıdaların sindirimi bir stada girecek ve sıra bekleyen insanlar gibidir. Hazmı kolay olanlar en ön sıraya geçmiş, sonra sırası ile diğer gıdalar sıralanmıştır. Eğer en önde bekleyenler çok hızla içeriye girerse giriş tıkanır ve içeriye arkadaki diğer kişilerin girmesi engellenir. Yemeklerin de lokma lokma midemize geldiğini düşünürsek, sonradan gelen ve kolay sindirilen gıdalar en önden sıraya kaynayıp içeri gireceği için en arkada bekleyenlere belki de hiç sıra gelmeyecektir. Ya da çok azı içeri girebilecektir. Bu nedenle öğle yemeğinde uzak durmamız gereken gıdalar, işte bu en ön sırayı tutacak olanlar yani suda daha kolay eriyen gıdalardır.
Fakat öyle yemekler var ki ekmek veya pide ile servis ediliyor. Mesela İskender kebap yiyeceksiniz, altına pide doldurulmuş. Ya da köfte var, yanında salata ve bir kaşık da pirinç veya bulgur pilavı konmuş.
Şimdi bu durumda ne yapacağız; eğer hiç pide olmadan sadece o dönerin etini yersek, bu eti midemiz sindirmekte güçlük çekebilir. Yanma salata isteyip pidesinden de 1 -2 parça yersek, o zaman eti daha kolay sindirebiliriz.
Ancak, hem akşama acıkmamak hem de üstüne vücudunuzu küçülmek istiyorsanız, “Kendimi kaybettim bütün pideleri bitirdim.” dediğinizde bu sistemin bozulmaya başlayacağını da unutmayın. Çünkü biz size sihirli bir formül vermiyoruz, yemek yiyerek küçülmenin mantığını anlatıyoruz. Belki çok az pide etin sindirimini kolaylaştırır ve onun sindirimini engellemez. Ama pide yemeyi abartırsanız o zaman sadece pideler ve biraz da salata sindirilir. Et ise sindirilemez.
Dolma yemeğinde de aynı risk vardır. Bizim önerimiz, yiyecekseniz bir adet dolma yemeniz. Ama üç dolma ile karnınızı doyurmayın. Yemeğin içindeki dolma miktarı çok az olmalı, yani yerken bir adet dolma ve yanında diğer yemeklerden de yiyin. Dolmanın içinde bulunan, stada girerken kargaşa yaratan ve ön sıradan içeri girmeye çalışan az miktardaki uyanıklar sorun yaratmayabilir. Ama siz daha fazlasına izin verirseniz, sırada bekleyen hiç kimse stada giremeyebilir. Hadi iki dolma yiyeyim dediğinizde, işte o an belki de diğer yedikleriniz sindirilmeyecek ve siz ilerleyen saatlerde çok acıkacaksınız, bunu da unutmayın.
Şimdi yasaklar konusunu iyi anladınız sanırım. Bu yasaklar tamamen küçülmek için gerekli olan gıdaların emilimini engellememeye odaklı yasaklardır.