Maddi Hususlarda Eşininde Fikrini Al

– Para meselesini eşime bırakırsam batarız. Kadınlar para harcamayı bilmiyor.

– Kendi eşine bakarak bütün kadınları suçlama. Evet, kadınlar para harcamayı sever, alışveriş yaparak stres atarlar. Ama gayet iktisatlı, evin bütçesini düşünerek, neyi nereye harcayacağını bilen kadınlar da çok var.

– Şirin, nerde “indirim” yazısı görse, büyülenmiş gibi o tarafa gidiyor. Aslında hiçbir şeye ihtiyacı yok. On yıl alışveriş yapmasa evdekiler ona yeter.

– Kadınların ve erkeklerin giyim ihtiyacı farklıdır. Kadınlar küçük şeylere değer verdikleri için, giyinirken takı, toka gibi aksesuarların, ayakkabı çanta gibi ihtiyaçların, kıyafederiyle olan ahengine dikkat ederler. Erkeklerin böyle dertleri yoktur. Bu yüzden bir erkek kendi ayakkabı ihtiyacı ile eşinin ayakkabı ihtiyacım kıyaslamamalıdır.

– Zaten kıyaslamak mümkün değil. Kıyas kabul edemeyecek kadar büyük bir fark var. Alışveriş meselesinde pek anlaştığımızı söyleyemeyeceğim.

– Sen para harcama meselesinde Şirine peşin hükümle bakıyorsun gibi geldi bana. Erkeklerin de harcama işlerinde tutarsızlıkları var. Mesela bazı erkekler kendine para harcarken çok da düşünmezken, eve bir ihtiyaç alınırken en ucuzunu almaya çalışır ve karısını sinir eder.

– Bakın o meselede öyle değilim. Mutfak alışverişinde, yiyecek içecek işlerinde, en kalitelisini, en iyisini almayı tercih ederim. Sağlıklı ve kaliteli beslenmek bilhassa çocuklar için şart…

– Ben daha ziyade ev eşyaları, elektrikli ev aletleri gibi daha çok eşinin kullandığı eşyaları alırken onun fikrini almanı kastetmiştim. Ev eşyaları insanın ömründe birkaç kez değişir. Kalitelisini ve eşinin işini kolaylaştıracak olanı alırsan, eşin daha az yorulur ve zamanı artar. Bu yüzden ev aletleri alınırken, biraz bütçeni zorlaşa da onun istediğini almaya gayret etmen iyi olur.

– Birkaç ay önce ütü bozuldu ve yeni ütü alırken birbirimize girdik. Gitti en pahalısını seçti.

– Eski ütüyü kaç yıl kullandınız, biliyor musun?

– En az beş yıl falan kullanmışızdır herhâlde.

– Kalitesiz bir ütü ile kadın, iyi bir ütüyle yarım saatte yapacağı ütüyü, ancak iki saate yapabilir. Veya küçük bir buzdolabı pek çok yiyeceğin çöpe gitmesi demektir. Veya küçük bir çamaşır makinesi, bir kerede yıkanabilecek çamaşırların birkaç seferde yıkanması demektir. Atalarımız “Ucuzdur vardır illeti, pahalıdır vardır hikmeti…” sözünü boşa söylememişler. Aslında uzun vadede bakıldığı zaman kaliteli eşya alan erkek, daha kârlıdır. Kaliteli eşyalar daha uzun yıllar kullanılır ve daha ekonomiktir. Hatta kadın, bütçeyi düşünerek, kalitesiz eşya seçmiş olsa bile erkek onu kalitelisini alması için teşvik etmelidir.

– Doğrusunu söylemek gerekirse hep ucuz olanı tercih ettim bugüne kadar.

– Şirin de her kullandığında kulağını çınlatıyordur herhâlde. Kadınların ömrünün çoğu evinde ev eşyaları ile geçiyor. Bu yüzden evle ilgili konularda eğer erkeğin bütçesini fazla zorlamıyorsa kadının istekleri ön planda olmalı. Eve alman eşyalar, duvar boyasının rengi, yeni ev yapılıyorsa içinin yer döşemeleri, dolapların rengi, fayansların seçimi gibi hususlarda evin hanımının tercihleri esas alınmalıdır.

– Haklısınız. Aslında karımın istediği şeyi almazsam, nasıl oluyor anlamıyorum ama aldıklarım kısa zamanda bozuluyor, sonra onun istediği eşya gelip başköşeye kuruluyor.

– Bu haftayı da bir fıkrayla bitirelim o zaman.

Adam kitabevindeki tezgâhtara: “Sizde kadınlara karşı zafer kazanan erkekleri anlatan bir kitap var mı?” diye sormuş.

Tezgâhtar eliyle az ötesini işaret etmiş:

– Var efendim, masal kitapları reyonunda bulabilirsiniz…