Kimyasal peeling uygulamaları
Eski Mısır uygarlığı zamanından beri deriyi yenilemek amacıyla kimyasal peeling kullanılıyor. O zamanlarda Kleopatra’nın süt banyoları meşhurdu, bu da laktik asitle yapılan kimyasal peeling işlemiydi. Kimyasal peeling sivilce ve izi, yaşlılık lekeleri, kırışıklık, yara izleri, gebelik lekelerinde başarıyla uygulanıyor.
Yüz kaslarının hareket ettirilmesine dayalı yüz yogası doğru uygulandığında kırışıklıklara ve sarkmalara iyi gelirken, son yıllarda gelişen kök hücre uygulamaları da saç dökülmelerinde, çatlak tedavisinde, cilt gençleştirmede, çukur izlerde, yanık ve yara izlerinde, iyileşmeyen yaralarda, dudak dolgunlaştırmada kullanılıyor.
Hangi derinlikte peeling yapılacağına doktor, hastanın deri tipine, fotoyaşlanmanın derecesine ve hangi amaçla yapılacağına göre karar verir. Örneğin açık tenlilerde yüksek oranlı peeling’ler tercih edilebilirken, esmer tenlilerde leke ve skar riskine karşı yüzeysel peeling tercih edilir. Peeling eğer çukur akne izleri için yapılıyorsa yüzeysel peeling kişiyi tatmin etmeyebilir. Peeling sonrası iyileşme, herhangi bir yara iyileşmesinin geçirdiği aşamaları geçirir. Bu aşamalar; kızarıklık, ödem, epitel onarımı, damarsal gelişim ve kolajen dokunun yeniden yapılandırılmasıdır. Kırışıklık tedavisinde peeling kullanılmasının nedeni kolajenin yeniden yapılandırılmasıdır.
Hangi derinlikte peeling yapılırsa yapılsın, tedavi öncesinde hasta derisinin uygun kozmetiklerle hazırlanması ve sigaranın bırakılması tavsiye edilir. Hastaların akne tedavisi (oral retinoid) alıp almadığı, anormal yara iyileşme öyküsü olup olmadığı, hormon tedavisi alıp almadığı, sık uçuk çıkarıp çıkarmadığı sorgulanır. Fenol peeling kalp atım düzensizliğine yol açabilir, bu yüzden hastane şartlarında dikkatli uygulanmalı. Dermatoloji alanında genellikle yüzeysel ve orta derinlikte peeling’ler yan etkilerinin daha az olması nedeniyle tercih ediliyor.
Yüzeysel peeling’lerden glikolik asit yüzde 8-15 arasında değişen oranlarda günlük deri bakım ürünlerinde zaten bulunuyor.
Glikolik asit peeling’lerinden sivilce, fotoyaşlanma, cilt kuruluğu, güneş lekeleri, yaşlanma lekeleri, gebelik lekelerinin tedavisinde faydalanılıyor.
Yüksek konsantrasyonları deride kolajen yapımını artırarak gençleşme etkileri sağlıyor. Bu peelingin, toksik etkisi yok, ayrıca uygulama süresi arttıkça peeling derinliği de artar. Peeling öncesi iki hafta deri özel kremlerle hazırlanır. Peeling 2-4 hafta aralıklarla yapılır. Uygulama esnasında kişiler hafif bir yanma hissedebilir. Peeling sonrası güneşten koruma leke kalmaması yönünden çok önemli. Evde yapılan peeling uygulamalarının konsantrasyonu düşüktür, yan etki de pek olmaz. Bu oranda da beklentiye az cevap verir. Doktor uygulamalarında oran daha yüksektir, bazen kızarıklık ve soyulma olabilir, bu da kullanılan orana bağlı. Evde yapılanda yine de ciltte parlaklık, gerginlik, deri lekelerinde hafif açılma gözlenebilir, fakat derin kırışıklık ve çukur izlerde fayda sağlamaz.
YÜZ YOGASI
Yüz yogası doğru uygulandığında yüz kaslarını güçlendirir, sarkmalara ve kırışıklıklara karşı etkilidir, önemli olan doğru hareketleri yapmak, haftada 2-3 kez, üç dakikanızı buna ayırarak yaşlanmaktan korunabilirsiniz. Araba kullanırken, çalışırken ekstra zaman harcamadan yapılabilen, kolay, masrafsız bir yöntemdir. Göz kapağı, boyun, dudak için özel hareketleri öğrenip uygulamanız yeterli.
DERMATOLOJİ UZMANI DR. BELMA BAYRAKTAR