Kilo Vermenin 8 Kolay Yolu
Konu kilo vermek olunca arayışların son bulmuyor, farkındayız. Diyetisyenimize kulak ver ve en kolay yolları keşfet.
Gün içinde beslenme düzenimizi etkileyen ve dolayısıyla kilo almamıza neden olan pek çok faktör var. Ve kilo vermek çoğu zaman çok çetrefilli bir iş gibi görünebiliyor. Ancak üzülme, her şeyin bir çözümü var: Yandaki sekiz yolu takip edersen, daha kolay kilo verebildiğini fark edeceksin.
1. KENDİNE DİYET PARTNERİ BUL
Diyete başlarken ilk olarak kendini buna hazırlamalısın. Çünkü diyet çoğu zaman alıştığın ve benimsediğin hayat tarzını kısmen veya tamamen değiştirmeni gerektirecek. Çoğu kişi için de -konu her ne olursa olsun- değişimlere ayak uydurmak pek kolay olmuyor. Bu konuda en büyük yardımcın, aynı değişiklikleri birlikte yaşayacağın bir partner olabilir. O sana destek olsun, sen de ona destek ol!
Diyette en önemli konu aslında motive olmak değil, motivasyonu kaybetmemek. Birçok kişi diyetine yüksek motivasyonla başlıyor; diyet programını terk etmesinin en büyük sebebi de motivasyonun düşmesi oluyor… Birbirinize destek olacağınız bir diyet arkadaşının olması, her ikinizin de motivasyonunu her zamankinden çok daha yüksek tutar ve diyete devamlılığınızı sağlar. (Diyet yapmanın psikolojisini ve diyetten vazgeçme nedenlerini Afiyetle Diyet kitabımda ayrıntılı bir şekilde bulabilirsin.)
2. AÇ OLDUĞUNA EMİN OL
Fazla kilolarının sebebinin duyguların olabileceğini düşündün mü hiç? Çok stresli geçen bir günün sonunda kendini buzdolabının önünde çikolata yerken bulmuş olabilirsin veya kendini, duygusal çöküntülerini yemek yiyerek hafifletenler arasında sayabilirsin.
Endişelenme, bu sana has bir durum değil. Duygusal açlık, sadece üzüntü, stres gibi olumsuz duygulardan değil, insana has bütün duygulardan kaynaklanabiliyor. Açlıkla karışabilen 17’den fazla duygu var! O nedenle gerçekten aç olup olmadığını anlaman gerek. Bunun için kendini aç hissettiğinde bir kupa bitki çayı, bir bardak maden suyu veya bir bardak tarçmlı su iç ve bir süre bekleyerek açlık hissinin geçip geçmediğini kontrol et.
3. ÜŞENGEÇLİĞİ RAFA KALDIR
“Bugün işyerinde çok yoruldum.” “Evde çok işim var.” “Hava yağm urlu!” gibi bahanelere sığınıp hareketsizliği bir yaşam tarzı hâline getirme. Hiçbir aktiviteye zamanın olmadığında bile günde 30 dakika yürüyüş yapabilirsin. Egzersiz sadece kilo kontrolü için değil, sağlıklı bir yaşam için de çok önemli. Diyeti egzersizle desteklediğinde başarıya ulaşmak daha kolay oluyor. Verilen kilolar da daha kalıcı oluyor tabii.
4. ÖĞÜNLERİNE DİKKAT ET
Diyette en sık yapılan yanlışlardan biri de öğün atlayarak kilo vermeye çalışmak. Ana öğünleri atlaman metabolizmanı yavaşlatır. Kilo versen bile sonrasında fazlasıyla geri alabilir, daha sonra tekrar kilo vermekte daha fazla zorlanabilirsin. Günde üç anaöğünvebiryadaikiara öğün yap. Ara öğünler, ana öğünlerde fazla yemek yemeni ve aşırı acıkmanı engeller, kan şekerinin dengelenmesine yardımcı olur ve metabolizmanı canlı tutar.
5. YEMEK YERKEN KEYİF AL
Yemek yemek aslında sadece hayati bir ihtiyaç değil! Hem bir kültür, hem de en çok zevk aldığımız aktivitelerden biri. O yüzden, yediğin her lokmanın keyfine vararak yemek ye. Her lokmanın ardından çatal ve bıçağını elinden bırak, bir sonraki lokmaya odaklanmak yerine o an ağzında olan lokmaya odaklan; tadını al ve çiğnediğini hisset. Böylece hem yemekten aldığın zevki arttıracak, hem de daha yavaş yiyerek beynine “doydum” sinyalini gönderecek ve daha az yemiş olacaksın.
6. SIVI KALORİLERİ ÖNEMSE
Birçok kişi sıvılarla aldığı kalorileri hesaba katmıyor. Ancak asıl tuzak sıvı kalorilerde gizli olabiliyor. Şekerli ve kremalı bir kahveden alacağın kalori, herhangi bir tatlıdan alacağın aynı miktarda kaloriden daha hızlı şekilde yağa dönüşür. Bu yüzden kahve ve çayını şekersiz içmeye ve kahvene krema eklememeye özen göster. Meyve suları da büyük bir tuzaktır, bir bardak portakal suyundan alacağın kalori birkaç porsiyon meyveninkine eşit olabilir. Bu nedenle sadece yediklerine değil, içtiklerine de dikkat etmelisin.
7. MARKET ALIŞVERİŞİNDE BİLİNÇLİ OL
Markete gittiğinde kendini kaybetme. “Misafirim gelir.” “Çocuklara veririm.” “Eşim çok seviyor”gibi düşüncelerle abur cubur almak, aslında onları yemek için attığın ilk adımdır. Evde ailece ihtiyaç duyduğunuz ürünleri al ve markete gittiğinde sadece almak için gittiğin ürünleri alarak eve dön. Marketler, diyetin bozulacağı ilk durak olma potansiyeline sahip. Bu sebeple de ne aldığına dikkat etmen çok önemli. Çalışmalar, günlük aldığımız kalorinin neredeyse yüzde 67’sinin, markette yaptığımız seçimlerden geldiğini gösteriyor. Çoğumuz, etiketlerde sadece son kullanma tarihine bakıp, diğer kısımları göz ardı ediyoruz.
Oysa doğru seçimler yapabilmek için tüm etiket bilgileri gözden geçirilmeli. Etiketteki kalori değeri, porsiyon miktarı, günlük alım yüzdesi, vitamin ve mineraller, diğer besin öğeleri ve yağ yüzdesini dikkatlice incele. Markete tok karnına gitmen ve yanında mutlaka alışveriş listesi bulundurman da fayda sağlar.
8. PORSİYONLARA DİKKAT ET
Kilo vermek istiyorsan, işe ilk önce porsiyon kontrolünü sağlamakla başlamalısın. “Yemekler için küçük, salata için büyük tabak” ilkesini uygulamaya başladığın zaman kilo kaybettiğini göreceksin.
(Ne kadar doğru bir karar verdiğini de anlayacaksın.) Ekstra yağ almamak adına kızartılmış tüm yiyeceklerden uzak dur.
Tabii ki hepsi bu kadar değil: Restorandan sipariş edilen yiyeceklerin yanında çoğunlukla püre, kızarmış / fırınlanmış patates, pilavya da makarna olabiliyor. Eğer ekmek de yemek istiyor ve kilona dikkat ediyorsan, saydıklarımın içinden sadece birini seçmen gerekiyor. Çünkü hepsi karbonhidrat grubu içinde yer alıyor. Tabağını zihninde dört eşit parçaya böl, yarısını salata ve sebzeyle doldur. Kalan yarım tabağın ise bir parçasını et/ tavuk/balık ile, diğer parçasını da tahıl grubuyla dengele.