İşte, 2019 koşu takvimi…
BAHARIN neşesi her yanı sarmışken, mis gibi havayı içinize çekmenin en güzel ve en sağlıklı yollarından biri koşmak. Farklı manzaralar eşliğinde açık havada koşarken, nabız hızınızın yükseleceği için vücudunuzdan birçok toksit ve zararlı maddeyi ter yolu ile atabilirsiniz. Sosyalleşmek dc koşmanın faydalarından. Parklarda, sahillerde, ormanlarda koşmak artık bir rutin, şimdi tek başına koşmaktansa koşu etkinlikleri moda. Hem seyahat, hem spor, hem de bazen sosyal bir amaç için koşuluyor.
Ülkemizde 200’ü aşkın yol ve patika koşu etkinliği var. Bir aktif yaşam platformu Alivcx’in verilerine göre, bu koşulara katılanların sayısı yıllık bazda 2 milyonun üzerinde. En büyük organizatörler İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki Spor A.Ş., Antalya merkezli Runatolia’nın organizatörü Turset Project Management, İstanbul merkezli Macera Akademisi ve yine İstanbul merkezli Uzunetap. Bu büyük organizatörlerin dışında çok sayıda organizatör ve yerel yönetim de koşu sporunun turizme katkısını bildikleri için bu işe yatırım yapıyorlar. Bu koşular için ortalama 85 TL katılım ücreti ödeniyor.
Küçük organizatörler etkinliklere genelde firmalarla kendileri iletişime geçerek sponsor buluyor. Firmalar sponsorlukları genellikle ürün desteği vererek sağlıyor. Daha büyük organizatörler ise firmalarla spor pazarlaması ajansları vasıtasıyla görüşüyor; bu tip sponsorluklarda ürün desteğinin yanında maddi bir destek veriliyor. Firmalar ülkemizde aktif yaşama olan ilginin arttığının ve sektörün Avrupa ortalamasının üzerinde büyüdüğünü dile getiriyor. Bu nedenle koşu başta olmak üzere sporculara bu tarz aktiviteler vasıtasıyla temas etme istekleri hızla artıyor.
TURİZM SEZONUNU UZATIYOR
Koşu etkinlikleri, gerçekleştikleri hafta sonlarında bölge turizmine büyük katkı sağlıyor. Genelde turizm bölgelerinde yapılan yarışlar sezon dışı tarihler seçildiği için yerel turizm sezonu uzamış oluyor. Ayrıca bazı koşular için turizm bölgesi olarak görülmeyen yerleşimler seçildiğinden, yerel esnaf için beklenmedik bir gelir kaynağı oluşabiliyor. Koşulara yabancı sporcular da rağbet gösterdiği için yerel yönetimler ve halk, spor ve hobi aktivitelerini tanıtım için bir fırsat olarak nitelendiriyor.
Geçen yıl Temmuz ayında faaliyete geçen Alivex’in kurucu ortakları Erkmen Erakkuş ve Ali Şenlen, ülkemizde maraton sayısının beş olduğunu, daha kısa mesafedeki koşu yarışlarıyla birlikte sektörde 200’ün üzerinde etkinlik bulunduğunu vurguluyor. Erakkuş, Alivex’in etkinlik katılımcılarına diledikleri aktiviteye kolay ulaşıp, hızlı ve güvenli kayıt olmalarım sağlarken, organizatörlerin de aktivitelerini tek bir kanaldan yönetip, online tahsilat yaparak ödeme almalarına aracı olduklarını anlatarak şöyle konuşuyor:
“Kayıt işlemleri, bildiğimiz biletleme yöntemlerinden farklı olarak, organizatörün talep ettiği verilerin katılımcılardan toplanmasıyla yapılıyor. Bu veriler her aktivite özelinde farklılık gösterebiliyor ve bu kişisel verilerin büyük bir hassasiyetle toplanması gerekiyor. Bunun için de Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) ve AB Genel Veri Koruma Yönetmeliği’ni (GDPR) dikkate alarak sıkı bir veri güvenliği politikası uyguluyoruz.”
Türkiye’nin her bölgesinde faaliyet gösterdiklerini söyleyen Erakkuş, “Hali hazırda yoğunluklu olarak Ege ve Akdeniz’deki aktivitelerin kayıt işlemlerini gerçekleştiriyoruz” diyor.
ANTALYA’NIN ÖZEL TURİZM ÜRÜNÜ
Geçtiğimiz günlerde Antalya’da gerçekleşen Runatolia, Türkiye’deki en keyifli koşulardan biri. 10 km, 21 km ve Maraton (42.1 km) etapları var. Keyfi sadece falezlerin etrafından geçen parkurundan kaynaklanmıyor. Bir bahara merhaba koşusu ve gönüllü koşucuların bir araya geldiği bir hafta sonu aktivitesi. Binlerce koşucu aynı otelde kalarak hafta sonunu bir koşu festivaline dönüştürüyor.
Dünyanın dört bir yanından ve yurtiçinden her yıl artan katılımlarla gerçekleşen organizasyon, günümüze dek 14 kez gerçekleştirildi. Profesyonel atletlere hitap ettiği kadar, koşu deneyimi az olan amatör sporcu ların da ilgi gösterdiği Runatolia, sezonun ilk yarışı olması ve mevsimsel özellikleri ile ideal bir koşu. Sportif özelliklerinin yanı sıra, birçok yan etkinlik ve eğlenceli aktivite ile üç gün süren bir spor festivali ve ülkemizin en büyük lifestyle maratonu.
Bu yıl 3 Mart’ta yapılan Runatolia’ya 49 ülkeden 10 bin kişinin katıldığını açıklayan koşunun organizatörü Turset’ten Eşma llteray, maratona 578, yarı maratona 2 bin f474, 1 Okm+Corporate koşusuna ise 6 bin 948 kişinin geldiğini bildiriyor. Runatolia’nın mimarlarından Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Ya- vuz Runatolia’ya tamamen amatör bir ruhla başladıklarını, bugün gelinen noktada ticari olarak ciddi bir getirisi olan organizasyona dönüştüğünü bildiriyor. Yavuz şöyle konuşuyor:
“Maraton bölgesine insanlar haftalar öncesinden gelip antrenman yapıyor. Son yarış öncesi Side’de ve Belek’te haftalardır koşan Alman ve îngilizler vardı. Tabii bu yerel ekonomiye katkı sağlıyor. Mart ayının ilk haftası yapılan bu maraton tam da kıştan çıkıldığı, otellerin yeni uyandığı zamana denk geliyor. Boş olan bir sezonu dolduruyor. Geçen ay gelen 7 bin kişinin yarısı buradaki otellerde konakladı. Öte yandan bir de bunun tanıtım boyutu var. Maratoncular tek bir birey değildir, genellikle herhangi bir derneğin veya organizasyonun üyesidir. Gittikleri yerleri kendi gruplarına anlatırlar. Bunun da tanıtıma ciddi bir katkısı var.”
İSTANBUL YARI MARATONU
Türkiye’nin en büyük koşu organizasyonu Vodafone 14. İstanbul Yarı Maratonu 7 Nisan’da yapılıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki Spor İstanbul tarafından düzenlenen yarış, “Gel beraber koşalım” sloganıyla gerçekleştiriliyor ve 100’den fazla ülkeden 10 bin çipli koşucuyu bir araya getiriyor. Spor İstanbul Genel Müdürü Abdulhalim Aksu, iddialı sporcuların yarışa katılacağını belirterek, “Hedeflerimizden biri derece olarak geçen seneki rekorun altında bir başarıyı yakalayabilmek. 37 yabancı olmak üzere 45 elit atlet bekliyoruz. Geçen senenin birincileri de yarışacak. Kadınlarda da iddialı isimlerimiz var” diyor.
21 ve 10 kilometrelik parkurlarda gerçekleştirilecek yarışlar yarı maraton, 10 kilometre ve business kategorilerinde yapılıyor. Maratonda bu yıl ilk kez uygulanacak “pace kapıları” sistemi, koşucuların tempo tutmasına destek sağlayacak. Yeni uygulanacak sisteme göre her koşucu, kayıt esnasında kişisel tahmini yarış bitirme süresini sistem üzerinden seçebilecek. Yarışlara katılım bedeli 75 TL.
DATÇA’DA BÜYÜK ÇOŞKU
Tarih ve doğa yönünden zenginliğiyle öne çıkan Datça Yarımadası son dönemde farklı etkinliklerle ön plana çıkıyor. Bunlardan biri de bu yıl üçüncü kez düzenlenecek olan RunDatça yarışı. Organizatörlerden Özge Atalay, 14 Nisan 2019 Pazar günü üç farklı mesafede gerçekleşecek (21K, 10K, yarışmanın her yaştan profesyonel ve amatör koşuculara unutulmaz bir koşu deneyimi sunduğunu söylüyor. Datça parkuru, ilçenin muhteşem doğasının yanı sıra merkezini de içeriyor. Geçtiğimiz yıl ilk kez düzenlenen ve büyük bir ilgi ile karşılanan RunDatça Junior’a da daha yoğun katılım bekleniyor. Bu yarışta 6-11 yaş arası çocuklar 500 metre, 12-15 yaş arası çocuklar bir kilometre koşuyor.
Yarışa ek olarak, Datça merkezinde kurulan etkinlik alanında, Cumartesi ve Pazar günleri sponsor etkinlikleri ve bazı yan etkinlikler de düzenlenecek. Datça Yarımadası’nın, doğal güzellikleri, iklimi ve oksijen oranı açısından dünyanın sayılı yerleri arasında olması nedeniyle doğa sporları ve turizminin merkezi olabileceğini vurgulayan Atalay, “Yaz aylarında turist akmına uğrayan Datça, yaz sezonu dışında hak ettiği ilgiyi göremiyor. RunDatça, Datça Yarımadası’nın doğa sporları turizmi ve agroturizm açısından barındırdığı değerleri ortaya çıkarmak, doğa ve sporseverleri yaz sezonu , dışında uygun bütçelerle bel-deye çekebilmek açısından çok değerli bir fırsat niteliğinde” diyor. RunDatça etkinliği sayesinde, bahar aylarında hem esnafın yüzü gülüyor hem de sakin geçen kış aylarından sonra, yerel halk için renkli ve alternatif bir etkinlik olarak karşılanıyor.
GÖBEKLİTEPE YE ÖZEL YARIŞ
Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl sekizincisi gerçekleşecek Göbeklitepe Yarı Maratonu’nun tarihi ise Datça’daki koşu ile aynı zamana denk geliyor: 14 Nisan 2019 Pazar.
Hatırlanacağı üzere Cumhurbaşkanı Recep Tajyip Erdoğan, 2019’u ‘Göbeklitepe Yılı’ ilan etmişti. Maratonun organizasyon sorumlusu Murat Tokucu, bu yıl katılımcı sayısının 2 bine yaklaşacağını söylüyor. Koşu parkurunun kentin tüm tarihi ve turistik bölgelerinden geçtiğini anlatan Tokucu, toplam ödülün 100 bin TL olduğunu açıklıyor. Yarış Şanlıurfa Müzesi’nin önünden başlayıp Mozaik Müzesi, Balıklıgöl, Urfa Kalesi güzergahını izleyecek. Maratoncuların geleneksel olarak koşudan bir gün g önce yaptıkları makama partisini Göbeklitepe’de yapacaklarını ifade eden Tokucu, koşuya çeşitli ülkelerden katılımcılar olacağını, kentin tanıtımına bu etkinliğin katkısının büyük olduğunu kaydediyor.
PAMUKKALE’YE BİR MİLYON TL
Bir başka turizm bölgesindeki koşu da 4 Mayıs 2019 Cumartesi günü yapılacak: Pamukkale Ultra Maratonu. Bu yıl üçüncüsü yapılan bu maraton, Adrenalin Organizasyon ve Race Timing tarafından düzenleniyor. Yarış organizasyonları ve ölçüm konusunda hizmet veren firmanın verilerine göre, geçen yıl yaklaşık yedi ülkeden koşucular katılmış. Firmanın yöneticisi Kerim Kara-oğul, bu yıl on ülkeden en az 500 katılımcı geleceği bilgisini veriyor.
Koşu, bisiklet, duatlon ve triatlon olmak üzere farklı branşlarda toplamda 50’nin üzerinde yarışma yaptıklarını anlatan Karaoğul, ultra maratonların 42 km. üzerinde koşulan koşulara verilen ad olduğunu ifade ediyor. Karaoğul, “Ultra maratonlar, genelde 50-60-100-160 km. olur. Mesafe uzun olduğu için baton, çanta gibi özel ekipmanlarla destekli koşulur. Genelde doğal patikalarda düzenlenir. Dünyada Ultra Trail du Mont Blanc ya da kısaca UTMB, ülkemizde Kapadokya Ultra, Pamukkale Ultra ve bu yıl ilki yapılacak İstanbul Ultra var. Richmond Otel sponsorluğundaki Pamukkale Ultra üçüncü kez yapılacak. Geçen yıl yedi ülkeden 200 sporcu ağırladık. Bu seneki hedef 500 sporcu. Bu, gelir seviyesi 5 bin TL ve üzeri olanların yaptığı bir spor.”
Pamukkale Ultra Maratonu’nun yapıldığı üç günde katılımcıların yakınlarıyla birlikte bine yakın kişi bölgeye gelmesi bekleniyor. Karaoğul, etkinliğin Pamukkale ekonomisine katkısının konaklama, yeme-içme, alışveriş dahil 1 milyon TL’ye yakın olduğunu savunuyor.
SAPANCA GÖLÜ’NE NAZIR
Sapanca Ultra Maratonu’nun tarihi 15-16 Haziran. 9K, 35K ve 55K kategorilerinde düzenleniyor. Sapanca’nın temiz doğasında doyasıya koşup sınırlarmı zorlamak isteyenler için ideal. 9K kategorisi göl manzaralı, 2K asfalt sonrası tamamı toprak zemine sahip parkur, koşmaya yeni başladım diyenler, ilk kez patika yarışı deneyimlemek, az koşup çok doğa havası almak isteyenler için iyi bir seçenek. 35K parkurunda ise koşucular yeşillikler arasında güneşin yakıcılığından uzakta olacak. Buz gibi doğal kaynak suları içerek So-ğucak Yaylası’nda bir müddet dinlenmek mümkün. 55Kda da Sapanca Gölü’nden Altıoluk Yaylası’na ve Kartepe Zirve’ye tırmanışla ulaşılıyor. İnişe geçildiği anda büyülü ormanlardan Soğucak Yaylasına oradan da başlangıç noktası olan NG Sapanca Oteli’ne dönülüyor.
ANTİK KENTLER PARKURU
Tarihi Likya Yolu’nun muhteşem doğasında unutulmaz bir deneyim vaat ediyor. 27-29 Eylül 2019 tarihleri arasında yapılacak Likya Yolu Ultra Maratonu, Türkiye’de düzenlenen ilk ultra maraton ve yüksek mücadeleye dayalı uluslararası bir organizasyon. 2010’dan beri toplam 509 km uzunluğundaki Tarihi Likya Yolu’nun yaklaşık 250 km’lik bölümünü kapsayan ve her gün bir etabı koşularak altı etapta tamamlanan Likya Yolu Ultra Maratonu 2019’da yenilenen tek etaplı parkurları ile sınırları zorluyor.
Kapsadığı bölge binyıllar boyu pek çok uygarlığa ev sahipliği yapan Likya Yolu parkuru, birbirinden etkileyici tarihsel kalıntıların, antik şehirlerin, kalelerin, amfi tiyatroların içinden geçiyor. Likya Yolu, tarihi dokusuyla olduğu kadar doğal güzellikleriyle de benzersiz. Yemyeşil ormanlarla kaplı dağların Türkiye’nin en güzel sahil şeridiyle buluştuğu koylar ve körfezlerin oluşturduğu enfes manzaralar tüm kategorilerdeki koşuculara her yükseklikte başka bir görsel şölen sunarken, dünyanın en uzun üçüncü plajı olan Patara kumsalı boyunca koşmak gibi ayrıcalıklar da var.
TÜRKİYE’Yİ GEZİYORLAR
Bisikletten koşuya spor turizmi konusunda pek çok projeyi hayata geçiren ve binlerce kişiyi spor odaklı etkinlerde ağırlayan Argeus Travel & Event, Salomon Cappadocia Ultra-Trail’e dikkat çekiyor. Kapadokya yöresinin vadilerinde ve platolarında gerçek leştirilen 119 kilometrelik uzun, 63 kilometrelik orta veya 38 kilometrelik kısa parkurdan oluşan bir ultra maraton organizasyonu olduğunu kaydeden Argeus Travel & Events Sahibi Aydın Ayhan Güney, ilk kez organize edildiği 2014’ten beri ka- tılımcı sayısının yüzde 800 arttığım bildiriyor.
Salomon Cappadocia Ultra-Trail, bu yıl 19 Ekim’de yüzde 50’si yabancı olmak üzere 80 ülkeden 3 bini koşucu olmak üzere toplamda 5 bin kişiyi ağırlamaya hazırlanıyor. Bu koşu, Kapadokya’ya tanıtım ve turizm alanında çok büyük destek sağlıyor. Güney “Bu yarış Kapadokya’da bölgenin turizm planında olmayan bir hareketlilik sağladı ve 2018’de 10 milyon TL civarında ek kazanç oluşturdu. 3 bin 500’den fazla katılımcının ziyaret ettiği bu dönemde, 2 bin oda konaklama sağlayarak bölgenin var olan turizm hareketliliği ile birlikte doluluk oranını yüzde 100’e çıkarttı” diyor.
Güney’in verdiği bilgiye göre Türkiye’ye gelme amacı sadece bu organizasyonlar olan yabancı katılımcıların neredeyse tamamı seyahatlerini uzatıyor ve bu fırsatı bir Türkiye turuna çeviriyorlar. Bu da organizasyonların turizm yansımalarının sadece bölge ile sınırlanmadığım gösteriyor. Güney şöyle konuşuyor: “Yarışmayı dünyanın en güzel parkurlarında düzenleyeceğiz. Kendilerini test etmek isteyen tüm spor tutkunlarını Kapadokya’ya bekliyoruz.”
Tuz Gölü’nün sonsuz beyazlığında
Garmin Runfire Salt Lake, Tuz Gölü’nün sonsuz beyazlığında, dört farklı kategorisiyle her seviyede sporcu için unutulmaz bir deneyim vaat ediyor. Yarış, Türkiye’den ve dünyadan sporcuların katılımıyla 26-28 Temmuz tarihlerinde gerçekleşecek.
Türkiye’nin ilk ultra maratonu Likya Yolu Ultra Maratonu’nu düzenleyen Uzunetap, kurumuş Tuz Gölü üzerinde 21K Yarı Maraton, 42K Maraton, 80K Ultra Trail ve 100 Mil kategorilerinde düzenlenecek Garmin Runfire Salt Lake sıra dışı parkuru, profesyonel ekibi, donanımlı kamp ortamı ve heyecanıyla sporcuları zorlu olduğu kadar güzel bir mücadeleye çağırıyor.
“GPS teknolojisinde dünyanın önde gelen firmalarından biri olan Garmin’in Türkiye Satış Müdürü Haşan Güder, özellikle spor saatleri ürünlerinde pazar lideri olduklarını ifade ediyor. Ürünlerinin satılmasında koşuların çok faydası olduğunu kaydeden Güder, “Sporla büyüyen neslin daha başarılı olduğuna dair istatistiki bilgiler var. Garmin olarak bir sosyal sorumluluk olarak sporun okullara yayılması için de çalışıyoruz” diyor.
Koşu organizasyonlarına teknik destek amacıyla gittiklerini, Garmin ürünlerini kullananlara ‘yanınızdayız’ mesajı verdiklerini anlatan Haşan Güder, hem maddi hem de ürün desteği verdiklerini belirtiyor.
2019 Koşu Takvimi
Ceylan ATEŞ / Amer Sports Türkiye ve Körfez Ülkeleri Sorumlu iş Geliştirme Müdürü
“Katılım artıyor”
Dünyada doğada koşmayı tercih edenlerin sayısı giderek artıyor. 2018’de küresel büyüklüğü de 1.8 milyar euro’ya ulaştı. Ultra-trail (patika koşuları] branşı da, küresel ilerlemesini hız kesmeden sürdürüyor. Ultra maratonlar, normal maratonlardan farklı olarak uzun mesafeli patika yarışları. Yaygın olarak dağlar, tepeler, orman ve dar geçişlerin olduğu engebeli arazilerde koşulur. Katılımcılar, hem yarış deneyimini hem de doğada koşmanın avantajlarını bir arada yaşar.
Salomon Türkiye olarak ülkemizdeki maraton ve ultra-maraton organizasyonlarının ulaştığı konumdan ve spor tutkunlarının bu tip organizasyonlara olan ilgisinden çok memnunuz. Bu ilginin yüksek noktalara gelmesinde Salomon olarak yaptığımız sponsorluk ve destek çalışmalarının büyük etkisinin olduğuna inanıyoruz. 2012’den bu yana yurtiçi ve dışında birçok yarışta bulunduk. Hem koşu alanında taşıdığımız değere uygun hem de ticari anlamda yatırımlarımıza karşılık gelecek bir organizasyon arayışında iken Cappadocia Ultra-Trail sponsorluğuna başladık.
Ultra patika koşuları bir mental ve fiziksel disiplin sporu. Koşucular uzun saatler koşarken kendilerini fiziksel mücadele ile birlikte mental mücadele ile de test ederler. Ultra patika koşuları dünya genelinde geç yaşta başlanılan bir branştır. The UTMB’nin yapmış olduğu bir araştırmaya göre kadınlarda 40, erkeklerde ise 44 ultra başlama yaşı diyebiliriz. Son zamanlarda bu branşın çok hızlı bir şekilde büyümesi ve küresel çapta popüler hale gelmesinden sonra branşa başlama yaşı 20’ye kadar düştü. Bu branşa profesyonel maratoncuların yanı sıra beyaz yakalılardan da büyük bir ilgi var. Özellikle şehrin yoğun hayatından bunalan ve yol koşularından farklı branşları denemek isteyen profesyoneller, patika koşularına geçiş yapıyor. Ultra-trail branşı uzun mesafeler koşulan bir spor dalı olduğu için katılımcıların kullanacağı ve tüketeceği ürün sayısı da yüksek. Dünya verilerine göre bir yol koşucusunun ortalama yıllık harcaması 300 euro civarında iken, bir patika koşucusunun yılda 900 euro harcama yapması gerekiyor.”
Gelil AKMAN / Amatör koşucu
“Haberleşme ağımız var”
Bursa’da yaşıyorum. Finansçıyım. 47 yaşındayım. Koşmaya 40 yaşında başladım. İşim gereği günümün çoğunu oturarak geçiriyordum. Koşuya amatör olarak kilo vermek ve form tutmak için başladım. Şimdi koşmak benim için bir tutku haline geldi. Kilo da verdim. Benim gibi koşanların yaş aralığı için 30-35 gibi bir ortalama verilebilir. Sosyal medya sayesinde sıcak iletişim kurabiliyoruz.
Üyesi olduğum değişik gruplar var. Nerede hangi koşuya katılacağımızı konusunda haberleşip organize karar veriyoruz.
Katılacağım yarışları organize etmek için nerede hangi etkinliğin olduğunu listelediğim bir takvim hazırladım, sonrasında bunu internet ortamına taşıyarak tüm koşu severlerle paylaşmaya başladım. Adresi, Runbursa.com.
Bu sitede en güncel koşu takvimini, kendi koşu deneyimlerimi ve koşuya dair her şeyi paylaşıyorum.
ÖZLEM KAPAR BAY BURS