Festival ruhu pandemiyi yendi
İSTANBUL Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle gerçekleştirilen İstanbul Film Festivali, Müzik Festivali ve Caz Festivali bu yıl çeşitli formatına yenilikler kattı. Hem açık hava gösterimleri hem de online etkinlikleriyle ön plana çıkan kurum, Covid-19 tedbirlerine uygun olarak sinema salonlarında da gösterimlere başlıyor. Ayrıca konserlerin yayınını dijital içerikte sanatseverlerle paylaşıyor.
Seyirciler açısından sevindirici bir haber, bu etkinliklerin bilet fiyatları eskisinden daha ulaşılabilir düzeylerde. İstanbul Film Festivali Direktörü Kerem Ayan, İstanbul Müzik Festivali Direktörü Efruz Çakırkaya ve İstanbul Caz Festivali Direktörü Harun İzer ile festivaller hakkında merak edilenleri konuştuk…
Festivalde bu yıl ne tür değişiklik ve yenilikler var? Uluslararası festivallerde durum nasıl?
Kerem Ayan: 1984’ten bu yana Nisan ayında düzenlenen festivali ilk kez ertelemek zorunda kaldık, önceliğimiz, üzerinde uzun süre çalıştığımız film seçkilerini izleyiciyle buluşturmaktı. Bu noktada Nisan ayında MUBI işbirliğiyle bir ödüllü film seçkisini yayma aldık. Mayıs’ta da tarihimizde ilk defa online gösterim yapma kararı aldık. Bunun için Festivalscope ve Shift 72’nin altyapısını sunduğu Filmon-line.iksv.org platformunu kurduk. Temmuz ayındaysa festivalin Ulusal Yarışma ve Ulusal Kısa Film Yarışması filmlerini hem Sabancı Üniversitesi hem Sakıp Sabancı Müzesi’nin terasında açık havada canlı, hem de aynı platformla online gösterdik.
Online gösterimler bu dönemde yalnızca bizim değil birçok uluslararası festivalin gündemine girdi. Yurtdışında bahar döneminde gerçekleştirilmesi plânlanan festivaller ya ertelendi ya iptal edildi. Cannes Film Festivali Mayısta “azaltılmış” bir festival yapmaktansa programındaki filmlere Cannes 2020 etiketini verdi. Venedik, Transilvanya, Saraybosna, Locarno ve Toronto festivalleri geçtiğimiz günlerde fiziksel olarak gerçekleşti; bazıları online film gösterimleri de yaptı.
Efruz Çakırkaya: Bu yıl festivalin 47 yıllık tarihinde bir ilk yaşandı. Haziran ayında gerçekleştirmeyi plânladığımız festivali ilk kez sonbahara erteleme ve dijital olarak hayata geçirme kararı aldık. Belirsizliklerle dolu böyle olağan dışı bir dönemde her şeye rağmen izleyiciyle buluşturmak için kolları sıvadık ve dijital bir program hazırladık. Öncelikle izleyiciye hem müzikal hem görsel zenginliği yüksek, tarihi dokusuyla dikkat çeken mekânlarda yaptığımız çekimlerle kulağa ve göze hitap eden dijital içerikler oluşturmaya çalıştık, önem verdiğimiz bir diğer nokta da, festivalin coğrafi ve ekonomik sınırları kaldırarak oldukça erişilebilir bilet fiyatlarıyla tüm Türkiye’ye hatta dünyaya ulaşması oldu.
Uluslararası pek çok festival programlarında önemli değişiklikler yapmak zorunda kaldı. Bazıları dijital platformlar üzerinden takipçileriyle buluşurken bazıları bu yıl programlarını gerçekleştiremeyeceklerini duyurdu. Bazıları ise kısıtlı izleyici sayısıyla açık hava etkinlikleri gerçekleştirdi.
Harun İzer: Festivalde bu yıl en çok önem verdiğimiz nokta, sanatçılar ve müzik sektörü çalışanlar için bu işlere devam edebilmekti. Tabii bir de herkesin sağlığı, güvenliği… Bu iki konuda azami özen gösterdik. Bu yaz bütün dünyada birçok festival aynı soru ile karşı karşıya kaldı ve herkesin tepkisi farklı oldu. Çoğu festival bir sonraki seneye ertelemeyi tercih etti. Sadece fiziksel veya sadece dijital yolu tercih eden festivaller de oldu. Bizimkisi karma bir yöntemdi, hem mekânlarda konserleri seyircili yapmak hem de sonrasında bunların dijital olarak yayınlanması. Bu konuda İngiliz sektör dergisi IQ güzel bir haber yaptı, biz bu yaz Avrupa’da böyle bir karma yolu izleyen ikinci festival olmuşuz, diğeri de Norveç’ten bir festivalmiş. Zor bir dönemde böyle bir haber ile mutlu olduk tabii. Fakat gönül isterdi ki bunlara hiç gerek kalmasın.
Festivalin Ekim ayı planlarından bahseder misiniz? Önümüzdeki yıllarda festivalin bir bölümünü online gösterimlere açmayı düşünüyor musunuz?
Kerem Ayan: 39. İstanbul Film Festivali’ni 9-20 Ekim tarihlerinde online olarak gerçekleştiriyoruz, aynı zamanda COVID-19 tedbirlerine uygun olarak sinema salonlarında gösterimlere de başlıyoruz. Uluslararası Yarışma filmleri sadece festivalin online platformu filmonline.iksv.org’da yapılırken, Ulusal Belgesel Yarışması ve Filmekimi Galaları filmleri bu platforma ek olarak Cinemaximum City’s Nişantaşı ve Kadıköy Sineması’nda da gösterilecek. Festival kapsamında Ekim ayında toplam 40 yeni film göstereceğiz. Filmekimi’ni de yine tarihinde ilk defa, özel bir gala bölümü olarak festivale dahil ediyoruz. Online gösterimler, izleyicimizle bağlarımızı sıkı tutma yollarından biri oldu ve olmaya devam edecek, izleyicilerimizin de bu platform vasıtasıyla online gösterimler için bilet aldığını görmek bizi sevindiriyor. Belki de beş yıla yayılacak bir süreci, aslında beş ayda yaşamış olduk, öte yandan, bu ani değişim ve zorluklar bize festivaller arası bir dayanışma da getirdi. Bu yıl iptal edilmek zorunda kalan Başka Sinema Ayvalık Film Festivali’nin seçkisiyle Uluslararası Adana Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Yarışması filmlerini Eylülde online platformumuzda misafir ettik. Kasım ve Aralık ayları için de planlar yapıyoruz.
Festivalin daha erişilebilir bilet fiyatlarıyla sanatseverlerle buluşması, ülkemizdeki festival kültürünün gelişmesi açısından nasıl bir etkisi olacak?
Efruz Çakırkaya: Fiziki festivallere ve etkinliklere katılım, VAKFI temelinde coğrafi ve ekonomik şartlara bağlı bir ayrıcalıkken, dijital içeriklerle mekânsal kısıtlamaları kaldırdığınızda izleyici açısından daha büyük bir kitleye erişimi mümkün oluyor. Bu yüzden ortaya koyulan sanatsal içeriğin daha büyük kitlelere ulaştırılabilmesi için bilet fiyatlarını olabildiğince erişilebilir kılmanın uzun süreçte kültür ve sanata duyulacak bilincin, ilginin uyanmasında büyük bir öneme sahip olacağını düşünüyorum. İzleyiciler açısından yeni ve yaratıcı içeriklere ulaşıp bilgi dağarcığı genişletilirken, diğer şehirlerde benzer işler yapan veya hevesi olan genç festival organizatörlerine de yol gösterici ve ilham verici örnekler sunulmuş oluyor.
Bu uzun vadede pozitif sonuçlar doğuracaktır. Festival bu yıl tamamen dijital olarak gerçekleşiyor. Programda 20 konser var. Hepsini sadece festivalin dijital platformu Online.iksv.org/muzik adresinden müzikseverlerin erişimine açıyoruz. Bu içerikler arasında ücretsiz olanlar da var. Erişime açılan biletli konserler bir ay boyunca yayında kalıyor; festivalin 5 Ekim’de erişime açılacak son konseri 5 Kasım’a kadar izlenebiliyor. Festival biletlerini Bi-letix.com internet sitesi üzerinden, konser başına 20 TL gibi uygun bir fiyatla satışa sunuyoruz. İzleyiciler konserlerin tümünü 250 TL fiyatlı kombine biletle izleyebilecek.
Açık havada gerçekleştirilen konserlere dijital platformlardan da erişim olacak mı?
Harun İzer: Gerekli tedbirleri aldıktan sonra açık hava mekânlarda gerçekleşecek etkinliklerin bulaşı riski taşımadığı çeşitli bilimsel yayınlarda belirtiliyordu. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın da bu konuda yayımladığı yönergelere uyarak gerekli bütün tedbirleri aldık ve bu çerçevede mekânlardaki konserleri gerçekleştirdik. Festivalde bilet satışlı olarak gerçekleşen sekiz etkinlik 3 Ekim’den itibaren İKSV’nin online platformu Online.iksv.org’dan uygun fiyatlara izlenebilecek.
Perdeler tedbirlerle açılıyor
İBB Şehir Tiyatroları Covid-19 tedbirleri kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yayınladığı genelgeye uygun olarak gereken önlemleri aldı. Kontrollü normalleştirme süreci için tiyatro salonları yeniden düzenlendi, sahnelenecek oyunlar yeni şartlara göre yeniden seçildi.
Oturma düzeni 1 dolu 1 boş olacak şekilde yüzde 50 doluluk olacak şekilde planlandı. Maskesiz izleyicilerin salonda bulunmasına izin verilmeyecek. Fuayelere her 4 metrekareye 1 kişi olacak şekilde, belirli sayıda seyirci kabul edilecek. Salonların klima sistemi yeni şartlara uygun şekilde yüzde 100 temiz havayla çalışacak şekilde ayarlandı. Salon girişlerinde ateş ölçümü yapılacak, dezenfektan bulundurulacak. Fuayede beklemeyi ve kalabalık oluşumunu azaltmak için salon kapıları daha erken açılacak. Seyirciler kademeli bir şekilde salona girecek. Oyun sonrası çıkışta yığılma olmaması için acil çıkış kapıları da açılacak, izleyicilerin binalardan çıkışları daha hızlı gerçekleştirilecek.
Çin filmi sektöre damga vurdu
Çin’de gösterime girdiği ilk hafta sonunda 69 milyon dolar hasılatla, Çin sinema tarihinin en değerli 10 filmi arasına giren “Sekiz Yüz” Türkiye’de de gösterime girdi. Film, bu haftaki son rakamlara göre 2020’nin şimdiye kadar en yüksek hasılatını yapan film oldu. Çin sinema sektöründe benzeri görülmemiş 80 milyon dolarlık bütçesi ve 10 yıl süren ön hazırlık ve çekimleriyle de dikkatleri üzerine toplayan “Sekiz Yüz”, sinema çevreleri ve eleştirmenler tarafından Dunkirk ve 1917’ye rakip olabilecek tek film olarak gösteriliyor. Film, 1937’de Şangay’da yaşanan gerçek olaylardan beyazperdeye uyarlandı.
Yeni sinema deneyimi
Cinemaximum, gişeden salona kadar her adımda hjjyen ve sosyal mesafe kurallarına uyulması için tüm önlemleri alarak sinemaseverlere gönül rahatlığıyla yaşayabilecekleri bir sinema deneyimi sunuyor. Yan yana koltuk satışı yapılmıyor, satın aldığınız koltuğun her yönünden iki koltuk boş bırakacak şekilde yeni bir oturma düzeni uygulanıyor. Firma, teması en aza indirmek adına gişe ve büfelerde temassız ödemeyi önceliklendiriyor, bilet kontrolü yine temassız yapılıyor. Etkileşimi ve riski en aza indirmek için 30 dakikaya çıkarılan seans aralarında ise salonlarda temizlik ve hijyen çalışmaları yapılıyor. Tüm salonlar ve fuaye alanları nano gümüş teknolojisi ve onaylı dezenfektanlarla düzenli olarak dezenfekte ediliyor. Ayrıca temasın fazla olduğu gişe ve büfe deskleri, fuaye alanlarındaki merdiven korkulukları, salon kapıları, kiosk ekranları gibi alanlar da sık sık dezenfekte ediliyor.
BERK BOZTAŞ