Fazla Mesuliyet Üstlenme
Fazla Mesuliyet Üstlenme
– Buna şaştım doğrusu. Şu ana kadar, o derece erkeklerin tarafından konuştunuz ki “Evdeki bütün mesuliyeti üstlen de kocan rahat etsin…” diyeceksiniz, diye bekliyordum.
– Tam tersi Şirinciğim. Aslında bütün anlattıklarım senin menfaatin ve mutluluğun içindi. Sen mutlu olmadan, kocanı mutlu edemezsin. Ben sana yük yüklemiyor, bilakis çağın getirdiği bütün yükleri at ve sadece kadın ol, diyorum.
– Bilmiyorum. Anlattıklarınızı kabul etmekte zorlanıyorum bazen.
– Yavaş yavaş Şirinciğim, yavaş yavaş, istersen olur. Gelelim bugünkü adıma. Bir kadın eşinin mesuliyetlerini yüklenmemeli. Fakat günümüz kadını, her işi yapıyor, her şeyi biliyor.
– Bilmek de mi suç oldu?
– Tabii ki değil. Bilen kadın olsun da, bilmiş kadın olmasın. Arada çok fark vardır. “Bilmek” mütevazılığı, “bilmişlik” ise bilgili olduğunu ispatlamayı getirir. Kadın her şeyi bilse bile, kocası bir söze başladığında “Ben onu biliyorum.” diye söze adamamalı.
– Aslında bu herkesle konuşurken uyulması gereken bir nezaket kaidesi: Karşıdakinin anlattığını daha önce duymamış gibi dinlemek…
– Çok haklısın. Kadınların çoğu başkaları ile konuşurken buna uymalarına rağmen kocaları ile konuşurken uymuyorlar. Kocası ile sürdürdüğü gizli yarışın bir neticesi belki bu. “Kadınım diye beni ezmeye, hor görmeye çalışma, bak ben senden çok biliyorum.” demek isteniyor sanki.
– Yani kadın haklarından bahsedildikçe, kadınlarda, ezildiği düşüncesinden doğan bir aşağılık duygusu oluştu, bunun neticesi olarak da kadın bunu bastırmak için erkekten üstün görünmeye mi çalışıyor?
– Aynen öyle… Kadın “Onu da bilirim, bunu da bilirim; bece-rikliyimdir, onu da yaparım bunu da yaparım!” diye hiçbir şeyde erkeklerden geri kalmak istemiyor.
Erkek de “Biliyorsan yap o zaman!” diye kendi mesuliyetlerini kadımn üzerine bırakıyor.
– Erkeklerin de işine geliyor bence bu.
– Evet, erkeğin işine geliyor ama kadın her şeyi bilince erkek artık kendini gereksiz görmeye başlıyor. Kadın erkekten rol çalmış oluyor. Karısının, çocuklarının ona ihtiyacı olduğunu, o ailenin temelinin, evin direğinin kendi olduğunu bilmek, erkeği gayrete getirip mesuliyet üstlenmesini sağlar. Kadın her zaman için kocasına, ona ihtiyacı olduğuna hissettirmeli.
– Bunun için mi bu kadar yorulduğum hâlde Ferhat”a yaranamıyorum?
– Yaranamazsın; çünkü büyük ihtimalle, aynı zamanda, yaptığın işlerden dolayı söyleniyorsundur.
– Evet, çünkü kıymetimi bilmiyor.
– İşte bir problem de bu. Fazla mesuliyet alan kadın çok yorulur. Ayrıca kadının beklentileri de artar, kocasından daha fazla alaka bekler, göremeyince haksızlığa uğradığını düşünür ve kocasını daha çok suçlar. Evin ve çocukların işlerini üstüme yıkıyor ama kıymet bilmiyor, takdir etmiyor, diye kızar.
– Ne yapacağız o zaman, aptalı mı oynayacağız?
– Buna ben cevap vermeyeyim. Başardıklarıyla ünlü bir kadının sözünü aktarayım sana: “Bana zeki diyorlar, gerçekten zeki olsaydım kocama aptal görünmeyi becerebilirdim…” demiş.
– Erkekler aptal kadınları mı sever, demek istiyorsunuz?
– Tabii ki hayır… Her erkek karısının akıllı mı aptal mı olduğunu gayet iyi bilir. Erkek, akıllı karısının, onun kadar bilemeyeceğini görmek ister sadece. Karısı bilgisiyle onu dövmeye çalışmasın ister. Karısının ona ihtiyacı olduğunu görmek ister. Az önce söylediğim gibi erkekler ihtiyaç duyulduklarında, güçlerini hissederler ve harekete geçerler. Kadmlar ise sevildiklerini hissettiklerinde harekete geçip güçlenirler.
– Bu haftaki adımı çok sevdim. Şu mesuliyetlerin birazından kurtulayım. Görüşmek üzere…