Eşini, onun fiziği hakkında tenkit etme
Her kadın, kocasının onu bütün diğer kadınlardan daha güzel görmesini ister. Gerçekte güzel olmasa bile, sevdiği adamın gözünde güzel olmak ister. Kocasının onu güzel olarak gördüğünü bilirse, çirkinse bile sevincinden güzelleşir.
– Peki, tam tersi mümkün mü? Güzel bir kadın tenkit edilirse, çirkinleşir mi?
– Kadınlar kendilerini çirkin hissetmeye başladıkları anda gerçekten çirkinleşirler. Güzel de olsalar… Hele sevdiği adam tarafından beğenilmediğini bilen kadın, güzelleşeyim derken çirkinleşir.
Kadın bilir ki insana sevdiği güzel gelir. Kocası tarafından beğenilen kadın da sevildiğini düşünür.
– Oysa beğenmekle sevmek aynı şey değildir.
– Erkek gözüyle öyle… Kadın mantığı karışımından başka şeyler çıkabilir.
– Şirin bu günlerde biraz kilo aldı. Zayıflamasını istiyorum ama söylemeye cesaret edemiyorum.
– Doğrudan zayıflamasını söylemen yanlış olur. Sağlık kılıfına uydurup bunu söyleyebilirsin. “Canım, ben seni her hâlinle seviyorum, böyle de çok güzelsin fakat sağlığın için zayıflaman lazım. Sana bir şey olursa ben sensiz yaşayamam.” gibi bir şeyler söylersen ve ona destek olursan zayıflar. Yoksa “Çok şişmansın, zayıflaman lazım, artık bana çekici gelmiyorsun.” gibi bir şey söylersen kısa zamanda bir on kilo daha alabilir. Çünkü kadınlar mutsuz olduklarında daha çok yemek yerler.
– Biliyorum, ne zaman bana kızsa, deliler gibi yemek yiyor.
– Zayıflaması için senin desteğin de şart. Sen akşama çeşit çeşit yemek istersen, zayıflaması pek mümkün olmaz. Sen de akşam yemeğinde sade ve sağlıklı beslenmeyi tercih edersen ona zayıflamayı kolaylaştırırsın. Hem sen de daha sağlıklı olursun. Erkekler çok yedikleri hâlde kadınlar kadar kilo almıyor ama beslenmeye bağlı hastalıklara daha çok yakalanıyorlar.
– Evet, bunun sıkıntısını bazen yaşıyorum.
– Bana göre Şirin pek kilolu sayılmaz. Bizim kadınlarımızın tipi balıketidir. Karını Rus veya Avrupalı kadınlarla kıyaslama. Hele televizyondaki mankenlerle dizi oyuncuları ile asla kıyaslama.
– Hayır, onlarla kıyaslamıyorum, doğumdan önce incecikti, o kilosunu bir daha yakalayamadı.
– Bu dediğin, her kadın için pek mümkün değil. Onu ancak medya dünyasında, vücudu göz önünde olan kadınlar, yüz çeşit metotla, dünya kadar masraf ederek başarabiliyorlar. Doğum yapmış bir kadının genç kız bedenine sahip olmasını bekleme.
– Yok, tabii ki öyle olmasını beklemiyorum.
– Kadınların bu meselede tenkide tahammülleri olmadığı gibi fizikleri hakkında espri, iltifat görünümlü laf çakmalara da hiç tahammülleri yoktur.
– İltifat görünümlü laf çakma ne oluyor?
– “Güzelsin; ama bir de boyun uzun olsaydı, çok güzel olurdun; göbeğin de olmasaydı mankenler yanında halt ederdi…” gibi.
– Birini tenkit etmeden önce iltifat et, derler ama.
– Çok doğru bir söz. Tenkitten önce kişinin güzel yönlerini sayıp takdir ettikten sonra, söyleyeceklerini söylemek, hem nezaket gereğidir hem de en az hasarla tenkit etmenin yoludur. Fakat bunu eşinin fiziğine dair hususlarda asla yapma. İstediğin kadar güzel olduğunu söyle, o bir tek senin bulduğun kusura takılacaktır.
– Buna yürekten katılıyorum. Tecrübe ettim, sizin dediğiniz gibi oluyor.
– Bir de yaş meselesi var. Bunu da fizik çerçevesinde değerlendirebiliriz. Yaş da fiziği değiştirdiği için kadınlar yaş meselesinde de çok hassastır. Otuz yaşını geçmiş bir kadına yaşı hakkında espri bile yapmamak gerekir. Hatta arada bir, yirmi yaşında ancak gösterdiğini falan söylersen çok muüu olur.
– Bu, yalana girmiyor mu?
– İltifatlar yalan sayılmaz ve gereklidir. Karına iltifat edersen senin için daha çok şey yapacaktır.
– Fiziği hakkında konuşmak tamamen yasak mı?
– Yaradılıştan sahip olup değiştirmesi mümkün olmayan boy uzunluğu, göz rengi, burnu gibi hususlarda asla söz söyleme. Bir de yaş veya doğum sebebi ile olan deformasyonlar hakkında hiç konuşma. İlkini düzeltmesi mümkün değil, diğerini düzeltmesi çok zor. Kafayı fiziğine takarsa mutsuz olur ve asık suratla güzel görünmesi zaten mümkün olmaz. En güzel kadın mutlu olan, gözlerinin içi gülen kadındır, sen bunun için karını mutlu etmeye bak.
– Biraz bakımlı olmasını söylemek de mi suç?
– Hayır, onu daha bakımlı görmek istiyorsan, evin içinde pejmürde kıyafederle dolaşıyorsa, saçını boyatmasını istiyorsan, kelimelerini iyi seçerek onları söyleyebilirsin tabii ki. Yeter ki mümkün olmayacak şeyler isteme. Fıkradaki gibi olmasın.
– Bu haftaki adımın sonuna geldik galiba.
– Evet, bir fıkra ile bitirelim.
Adam arkadaşıyla konuşuyormuş:
“Evlenmiyor musun?”
“Şartlarımı tutarsa olur…”
“Ne istiyorsun ki?”
“Güzel olsun, akıllı olsun, dindar olsun, zengin olsun, kültürlü olsun, şefkatli olsun, ciddi olsun, itaatli olsun, bir de esprili olsun…” “Ama abi!” demiş öteki, “Birden fazla evlilik yasak artık!”