E-spor, ülkelerin karar alıcıları taralından resmileştirilmeye devam ediyor
KÜRESEL anlamda genişlemesini sürdüren e-spor, ülkelerin karar alıcıları taralından resmileştirilmeye devam ediyor. Uzakdoğu’dan Avrupa’ya pek çok ülke, ya yarı resmi ya da bakanlıklar nezdinde bir şemsiye oluşturma çabası içinde.
Güney Kore’nin Kültür, Spor ve Turizm Bakanlığınca 2000 yılında oluşturulan Kore E-spor Birliği, kamu cephesinde başlatılan ilk resmi çalışmalardan biri. Devamında Avrupa’nın bu hamleyi görüp karşılık vermesi ise neredeyse 10 yıldan fazla bir süreyi buldu. O sırada Kore, yükselişine devlet eliyle yükseltilen bir e-spor pazarı oluşturarak devam -etti. Sıra Avrupa’ya geldiğindeyse, başta Fransa olmak üzere epeyce bir direnişle karşılaşıldı. E-sporun gerek finansal, gerek stratejik yapılandırmalarının belirli bir zemine oturtulamayacağı düşüncesiyle devlet destekleri sürekli biçimde ötelendi. Fakat özellikle 2016 sonrasında artık potansiyel mali kazançlardan feragat edilmeye başlandığı düşüncesiyle bir yapılanmaya gidildi. Fransız hükümeti 2015’te, net biçimde tanımlayamadığını ifade ettiği e-sporu 2016’da hukuken düzenlemeye gitti. Mali disiplin gereği de çok sayıda inceleme raporu ve yönerge yayınladı. Sistemle birlikte getirilen kısıtlardan en önemlisi, sponsor olacaklar açısından dikkat çekici. O da, 1 ile 5 yıllık sözleşme aralığı şartıyla, her tür için planlanması gereken bir asgari üye yaşı saptaması, ilgili yaş şartları, para ödüllü turnuvalara katılıma bir kriter olarak sunulmuş durumda. Bugün Fransa’daki muhataplar Kültür Bakanlığı çevresinde şekillenmeye devam ediyor.
HER ÜLKENİN TAVRI FARKLI
İngiltere’de ise durum Fransa’dan daha farklı. Hükümet yapısı duruma çok katı bakmayarak 2016’da Kültür, Medya ve Spor Bakanlığı çatısına bağlı bir yapılanma oluşturdu. Denetimler hem mali hem teknik açıdan sürdürülüyor. Organizasyonların tamamı mercek altında. Temel amacın, hem ulusal bir standart oluşturabilmek hem de uluslararası rekabete daha fazla odaklanabilmek olduğu söyleniyor .-
2016’nm sonlarına gelindiğinde bir diğer haber de Ispanya’dan geldi. Video Oyunları ve E-spor Federasyonu yapısı ile sistemleşen Ispanya’da, La Liga ile ortak bir pazar kurulması gündeme alındı. Çeşitli pilot çalışmaları farklı turnuvalarla gündeme getiren ülkede futbol ve basketbol ağırlıklı bir oyun turnuvasının tüm Avrupa geneline yayılması amacıyla çalışmalar sürüyor.
Görüldüğü gibi tüm Avrupa’da, gerek kültürel gerek spor bakanlıkları nezdinde resmileştirme çalışmaları hız kazanmış durumda. Bununla birlikte Almanya, bu resmileştirme çabalarına hali hazırda mesafe koymaya çalışıyor. Hükümet yetkilileri e-spora dair yapıcı açıklamalar getirseler de, nihai anlamda bir yayılma sürecini başlatmaktan imtina ediyorlar. Bunda hem spor olarak kabul edip etmeme hem de bu dalın mali yapısının köklü bir temel üzerine inşa edilmemesi gibi gerekçeler etkili. Milletvekillerinin görüşleri farklılaşsa da, e-sporun göz ardı edilemeyecek bir kitle tarafından sahiplenildiği biliniyor. Almanya temkinli olsa da, kamusal anlamda önemli paya sahip Alman menşeli üreticiler sponsorluklarda başı çekiyor. Rusya’da ise geleneksel sporun yerini asla alamayacağı varsayımıyla birlikte, e-spora dair resmileştirme çalışmaları hızla devam ediyor.
TÜRKİYE BU KONUDA HIZLI
Türkiye’ye geldiğimizde, sektördeki yerini diğerlerine ülkelere nazaran daha çabuk sabitleştiren bir yapı görüyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nm katkılarıyla 2018’de kurulan TESFED (Türkiye E-spor Federasyonu), çalışmalarını girişimcilerle birlikte titizlikle yürütüyor. Yatırımcıların da bu konudaki desteğini de unutmamak lazım. Örneğin geçtiğimiz günlerde açılan NonStop Zula E-spor Merkezi’ne Paycell, Pepsi, Casper ve Vestel firmaları sponsorluk desteği sağlıyor. TESFED’in ismiyle birlikte gerçekleştirilecek olan resmi turnuvalar da yine burada düzenlenecek. Bu anlamda Türkiye’de sürekli biçimde oluşturulması istenen devlet-girişimci-sponsor üçgeni de böylece kurulmuş oluyor. Ve daha birçoğu da aynı biçimde yolda.
Bizdeki sürecin nispeten daha hızlı ilerliyor olmasının sebebi devlette muhatap bulunabilmesi ile doğru orantılı. Internet teknolojilerinin Türkiye’ye transferi hususunda da doğru hamleler yapıldığını hatırlarız. Bu konuda da aynı tempoyla ilerlediğimiz görülüyor.
Sektörün uzağında kalan ama yaş bakımından e-spor türlerinin hitap ettiği yaş aralıklarına hitap etmeyi başarabilecek üreticiler şu an sektörün ihtiyacı olan en taze kan. Onların da katılımıyla, Türkiye’nin sayısal ortam pazarında çok önemli büyümeler gözlemlenecektir.
Önümüzdeki hafta, e-sporun sponsorlar bağlamındaki mali yapısına değinmeye çalışacağız.
Güzel bir hafta geçirmenizi dilerim…
Ali Efe İralı