D Vitamini Eksikliği ve D Vitaminin Önemi
Plazalara kapandık, güneş ışığından uzaklaşınca D vitamini eksikliği çekmeye başladık Oysa D vitamininin azı da zarar çoğu da. En ucuz yollu vitamin takviyesi günde 20 dakika güneşe çıkmak, İhmal etmeye gelmez.
YILLARCA “Bu meyvede şu vitamin var, mutlaka yiyelim” diyerek vitaminleri hayatımızdan eksik etmemek için uğraştık. A’sı, B’si, C’si, kalsiyumu, magnezyumu, çinkosu derken, o doktordan bu doktora koşturduk. Vücudu, hastalıklara karşı dirençli kılan vitaminlerin, hangi besinlerde olduğunu, ne dozda alınması gerektiğini ve eksikliğinde ne tür hastalıklara yol açtığını merak edip araştırdık. Bazımız ne kadar çok vitamin hapı alırsa o kadar iyi olacağını düşündü. Oysa vitaminlerin, doktor kontrolü haricinde alınmaması gerektiğini, vücudun dengesini bozduğunu unuttuk. Özellikle D vitamini konusunda dikkatli olmak gerekiyor. Çünkü sağlığımız için son derece önemli ve gerekli olan bu vitaminin azı da çoğu da zarar.
Yıllardır “vitamin” olarak adlandırdığımız, günümüzde ise artık “hormon” olarak kabul edilen D vitamininin yüzde 90’ı güneş ışınlarından, yüzde 10’u ise gıdalardan temin ediliyor. En önemli kaynağı güneşten gelen ultraviyole ışınları. Yazın 20 dakika, kışın ise 40 dakika güneş ışığına maruz kalmak, D vitamini yetersizliğini önlemede son derece önemli. D vitaminini güneş ışınlarından almak için en uygun saatler sabah 10:00 ile öğleden sonra 15:00 arası. Uzmanlar bu zaman dilimi arasında dışarı çıkılmasını ve 15-20 dakika güneş ışınlarından yararlanılması gerektiğini söylüyor.
“PLAZA HASTALIĞI”
D vitamini eksikliğinin, en büyük sebeplerinden biri çok katlı, güneş ışığını içeri geçirmeyen camlarla kaplı ofis ortamları. Plaza çalışanlarında sıklıkla görülen D vitamini eksikliği, “plaza hastalığı” olarak da biliniyor. Mesai saatleri dışında bitkin, yorgun, mutsuz, dikkatsiz hissediliyorsa ve spor yapılmasına rağmen kilo vermekte zorluk yaşanıyorsa, D vitamini düzeyini ölçtürmeyi ihmal etmemek gerekiyor.
D vitamini, kemiklerin gelişimi ve güçlenmesinde belirleyici öneme sahip; ayrıca kanserli hücrelerin oluşmasını engellediği biliniyor. Eksikliğinde ise, unutkanlık, dikkat dağınıklığı, kronik yorgunluk, kas ve kemik ağrısı gibi rahatsızlıklara yol açıyor. Vücu-| dun güneş görmemesi, süte alerjinin olması, vegan diyeti yapılması, cilt renginin koyu olması, D vitamini eksikliğinin en büyük riskleri arasında.
Tahminlere göre dünyada yaklaşık 1 milyar kişi D vitamini eksikliği ile mücadele ediyor.
Güneşli ülkelerde yaşayanlar da dahil Avrupa nüfusunun yüzde 70’i D vitamininden yoksun. Özellikle soğuk kuzey ülkelerinde, güneş ışığından faydalanılabilen süre kısıtlı olduğu için, D vitamini takviyeleri uzun yıllardır devlet eliyle destekleniyor. Güneş ışığını taklit eden ışık kaynakları geliştirilerek, bireysel kullanıma sunuluyor. Güneş ışığının azlığı, bu ülkelerde depresyonun sık görülme nedeni olarak kabul ediliyor.
EKSİKLİĞİ BAŞA BELA
Yapılan araştırmalara göre, D vitamini eksikliği vücuttaki 200 genin eksik çalışmasına neden oluyor. Unutkanlık, dikkat eksikliği, parkinson, alz heimer, otizm, konsantrasyon bozukluğu ve multiple skleroz hastalıkları, D vitamini eksikliği yaşayan insanlarda daha sık görülüyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi îç Hastalıkları Uzmanı Doktor Aytaç Karadağ, D vitamini eksikliğinde, bipolar bozukluk gibi psikolojik rahatsızlıklar, depresyon, kronik yorgunluk, kas ve kemik ağrısı, kemik erimesi, büyüme-gelişme geriliği ve insülin direnci düşüklüğü gibi sorunların meydana geldiğine vurgu yapıyor.
Karadağ, vitaminin eksiliğinin yol açtığı diğer hastalıkları ise şu sözlerle özetliyor:
“D vitamininin ciddi ve uzun süreli eksiliği, şeker hastalığı riskini sekiz kat artırır. Bağırsaklardan kalsiyum ve magnezyum emilimini arttırdığı ve böbreklerden atılımını azalttığı için kişide, kalsiyum ve magnezyum eksikliği görülebilir. Bel ve basen bölgesinde yağlanma artışı gözlenir. D vitamini eksikliği, en sık meme ve prostat başta olmak üzere, 16 ayrı kanserin meydana gelmesine katkı yapar. Ayrıca hipertansiyon, kalp yetersizliği, kardiyovasküler hastalıklardan korunmak için D vitamini almak gerekiyor.”
D vitamininin eksikliği kadar fazlalığı da zarar. Böbrek taşı, böbrek yetersizliği, ani kalp krizi, bulantı, kabızlık, algı bozuklukları, kontrolsüz hızlı kilo kaybı gibi bazı sorunlar fazla D vitamini alındığında ortaya çıkabiliyor.
DÖRT AYDA BİR KONTROL
D vitamini ile ilgili yapılan testlerde 30 ile 80 mililitre başına nanogram (ng/mL) aralığı çıkan değerler normali gösteriyor. Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Iç Hastalıkları Uzmanı Uzman Doktor Melih Başar, günlük tedavi ihtiyacının kişilerin durumuna, yaşma ve kilosuna göre değişiklik gösterdiğini söylüyor. Başar, “Çocuklar ve yetişkin bireylerde günlük doz ihtiyacı 600-2000 arasında değişir. Sağlıklı kadınların ise menopoz sonrasında, 800-1000 IU arasında D vitamini takviyesi alması gerekiyor. Bu takviyeyi haftanın 3-4 günü 15’er dakika güneşe çıkarak alabilirler.
Morbid obezitesi ve emilim bozukluğu olan, sindirim sistemi operasyonu geçiren, karaciğer ve böbrek yetmezliği hastalığı olanların günlük dozu, özel olarak planlanmalı. Risk faktörü bulunmayan, fakat D vitamini düşük olan kişilerin günlük alması gereken doz ise 800-1200 IU. D vitamini kontrolleri 4 ayda bir yaptırılmalı” diyor.
İDEALİ ÖĞLEN SAATLERİ
0-24 yaş arası çocukların, ergenlerin, gebe ve emziren kadınların günde 20-30 dakika kadar gün ışığıyla nüfuz etmesi gerekiyor. “Haftada en az iki kez, saat 10:00 ve 15:00 arasında dışarı çıkılması gerekiyor” diyen Beyin ve Sinir Cerrahı Doç. Dr. Tufan Cansever, D vitamini eksikliğinin birçok insanda görülmesinin sebeplerini şöyle açıklıyor:
“Aldığımız D vitamini, böbrek ve karaciğerde belli işlemlerden geçtikten sonra vücudumuzda kullanılır hale geliyor. Böbrek ve karaciğer hastalarında D vitamini eksikliği ile karşılaşmamız genellikle bu sebepten kaynaklanıyor. Bu nedenle böbreğimizi ve karaciğerimizi yoracak, içeriğinde katkı maddesi olan besinlerden kaçınmamız gerekiyor. Gereksiz ilaç ve alkolden de uzak durmakta fayda var.”
OBEZİTE HASTALARI DİKKAT ETMELİ
Obezite sorunu ile mücadele edenler ve obezite ameliyatı geçirenler D vitamini eksiliğinin en fazla görüldüğü kişiler olarak bu konuya dikkat etmek zorundalar.
BariatrikLab Obezite ve Metabolik Cerrahi Merkezi kurucusu Prof. Halil Coşkun, obezite hastalarındaki D vitamini eksikliğini şöyle açıklıyor: Düşük protein, yetersiz vitamin ve mineral alımına bağlı olarak, beslenme kaliteleri oldukça zayıftır. Obe/itenin insan vücudunda be sin emilimini, metabolizmasını, dağıtı mını vc atılımını değiştirdiği, bilimsel araştırmalarla kanıtlandı. Obez bireyler, kronik hastalığı olanlar vc obezite ameliyatı geçirenler. D vitamini eksikliği açısından risk altında olan kişilerdir. Bunun en önemli nedeni ise, yağ dokusunda bulunan D vitamini tutulması olarak bilinir. Obezite ameliyatı olan kişilerde, hızlı kilo kaybı ve yetersiz beslenme sonucu D vitamini eksikliği artıyor.
Emilimi etkileyen ameliyatlar, mide hacminin kısıtlandığı ameliyatlara göre, daha fazla D vitamini eksikliğine neden oluyor. Ameliyat sonrası D vitamini eksikliğini tespit etmek için seram 25-Hidroksi vitamin D3 ölçümü yapılması gerekiyor. Vitamin D3 konsantrasyonu, 30 ng/mL’nin üzerinde olması normal, 20-29 ng/mL arasında olması yetersiz, 20 ng/mL’nin altında olması ise D vitamini eksikliği olarak tanımlanır. Hastaların, ameliyat sonrası günlük 3000 IU, D vitamini takviyesi alması şart.”
İLAÇLARLA EK TAKVİYE ALINABİLİR
Günlük D vitamini ihtiyacı güneşten alındığı gibi, uzman doktorların kontrolü altında çeşitli ilaçlardan da takviye edilebiliyor. “Eksik D vitamini ihtiyacını, 50000 IU’lik damla, 300000 IU’lik ampul, 1000 IU’lik hap ve burundan sıkılan formlarla alınabilir” diyen Diyetisyen Emre Uzun, D vitamini için ilaç takviyesi alırken dikkat edilmesi gerekenleri şöyle açıklıyor:
“D vitamini yüklemesi için, 50000 IU’lik damla şişesinin tüm içeriği, ister bir seferde, isterse de bölünmüş olarak alınabilir. Sekiz hafta süren takviyeden sonra günlük, 1500-2000 IU olan (15-20 damla) idame tedavisine geçilmesini öneriyoruz. D vitamini yağ içerikli bir madde olduğu için ya direkt olarak içilmesi, ya da ekmek gibi katı bir yemeğe damlatılarak kullanılması gerekiyor. D vitamini takviyesinde, damla yerine ampul kullanılması, daha fazla vitamin alınmasına neden olabilir. D vitamini düzeyinin 150 ng/mL’nin üzerine çıkması zehirlenmeye yol açtığı gibi, vücutta kalsiyum, kalp atımının yavaşlaması ve böbrek yetmezliği gibi hastalıklara da yol açabilir. Takviyelerin mutlaka doktor kontrolünde kullanılması gerekiyor.”
Doç. Dr. Berrin KARADAĞ / Acıbadem Kadıköy Hastanesi İç Hastalıkları ve Geriatri Uzmanı
”Yaşlılardaki D vitamini eksikliği ihmale gelmez”
D vitamini normal kalsiyum ve kemik metabolizması için gerekli olan bir hormondur. Yaşlanma ile artan böbrek fonksiyon bozukluğu nedeniyle yaşlılarda D vitamini eksikliği sıklıkla artar.
Yaşlı bireylerdeki D vitamini düzeyinin düşüklüğünün kardiyometaboiik risk faktörü, hipertansiyon, koroner arter, periferik damar hastalığı ve kardiyovasküler ölüm ile ilişkili olduğu, tespit edilmiştir.
Yaşlılık ve iskelet sistemi konusunda ilk akla gelen osteoporoz, kemik gücü ve dayanıklılığının azalması sonucu oluşan bir kemik hastalığıdır.
Bu hastalıktan korunmak için ise mutlaka D vitamini almak gerekiyor. D vitamini, alzheimer hastalığında oluşan ve hastalığa neden olan faktörleri de azaltıyor.
Ayşegül küçükkurt