Çocuklar okula ne zaman başlamalıdır?
Erken dönemde virüslerle temasın ileride alerji ve astımdan koruduğuna dair bilgiler olduğuna değinmiştik. Ancak şu da bir gerçek ki, alerjik yapısı olan çocuklar solunum yolu enfeksiyonlarına daha kolay yakalanır ve daha zor atlatırlar. Bu, alerji hücrelerinin aynı zamanda virüs tutucu yapılarından kaynaklanır.
Virüs alındığı zaman alerjinin zaten vücutta oluşturduğu ödem ve yangıya (iltihaba) bir de mikrobun yangısı eklendiğinde durum iyice içinden çıkılmaz bir hal alır. Sık antibiyotik kullanımı ve alerjik bronşit atakları bu çocukların yakasını bırakmaz. Çocukların akciğerleri 4-5 yaşta geliştiği için bronş çapları daha dardır ve bronş yapıları daha kolay daralmaya müsaittir; bu da astım ataklarının bu yaşlarda daha kolay gelmesine neden olur.
Bu yüzden ailede alerji hikâyesi yoksa, çocukta da bebeklikte alerjik vücut yapısına dair herhangi bir belirti bulunmuyorsa erken mikrop teması ve alerjik hastalıklardan korunmak adına okul ortamı faydalı olabilir. Ancak alerji bir kez geliştiyse bu çocukların okula daha geç gönderilmesi, hastalığın erken dönemde yaşam kalitesini düşürmesini ve akciğerlere zarar vermesini önler.
Hikâyemizde yer alan bebek, kendinden büyük okula giden bir kardeşi olmadığı için 3 yaşına kadar üst solunum yolu enfeksiyonlarıyla temas etmemiş oldu, ilk temas ani ve sık olarak ilk kreşe başladığında gerçekleşti. O güne kadar hiç çalışmamış olan T1 kanat ne olduğunu anlayamadan yoğun bir mikrop yüküne maruz kaldı.
Bebeğin burnundaki alerjik hücreler aynı zamanda virüsleri tutmakta da rol aldığı için normal bir çocuğa göre daha sık nezle olmaya başladı. Bu enfeksiyonlar alerjik nezleye bağlı burun tıkanıklığının üzerine eklendiği için uzun sürede atlatıldı. İki enfeksiyon üst üste geldiğinde de bu durumu yenmek için sık antibiyotik kullanımına başvuruldu. Bu anlamda sık antibiyotik kullanımının bebeğin bağırsaklarındaki sağlıklı bakteri dengesini bozmuş olduğunu düşünebiliriz.
Alerjik egzaması olan bebeklerde yaşamın ilerleyen dönemlerinde alerjik astım bronşit gelişme riski yaklaşık yüzde 50’dir. Özellikle annesi çocukluk çağında alerjik bronşit hastası olduğundan hikâyemizdeki bebek için bu risk çok daha yüksekti. Bu yüzden astımın geliştiği öngörülerek sık hastalanma döneminde çocuğun okuldan alınması ve en az 4 yaşına kadar evde bakılması, böylece bronşların bir anlamda biraz daha gelişmesinin beklenmesi astıma karşı alınmış bir önlem olabilirdi.
Bu hikâyede “Alerjik doğmuş bir çocukta alerji önlenebilir mi?” sorusuna cevap aradık. Şimdi isterseniz ne yaparsak yapalım yaşamak zorunda olduğumuz ve en sık gördüğümüz alerjik hastalıklar, doğal seyirlerine bırakıldıklarında ilk ortaya çıkış zamanlarına göre nasıl başlıyorlar, nasıl seyrediyorlar, geliştiklerinde tedavi imkânı var mı? Birlikte bu soruların yanıtlarını daha yakından inceleyelim.