Bebeklerde Obje Devamlılığı Düşüncesi
Bebekler 8. aya kadar bir objenin görüş alanında değilken de var olacağını anlayamaz. Objenin devamlılığı bilgisi beyinde ancak 10. aydan sonra yer almaya başlar. On aylık bir bebek yere düşen oyuncağını başı ile takip edebilir. Cansız nesnelerin hafızaya kaydedilme mekanizması ile canlıların kaydedilme mekanizması farklıdır. Cansız objelerin devamlılığı bilgisi 10. aydan itibaren hafızada yerini aldığı halde, canlıların devamlılığı bilgisi henüz oluşmamıştır.
Anne ile diğer canlıların hafızaya alındığı bölgeler de farklıdır. Anneye ait bilgiler daha bebek ana rahminde iken hafızanın anneye ait bölümüne kaydedilmekte, doğumdan sonra annenin ses, koku, yüz ve mimik bilgileri de aynı yere kaydedilmektedir. Aile büyüklerinin ve bakıcının ses ve yüz bilgileri anneye ait bilgilerden farklı bir yere kaydedilmektedir. Dahası annenin varlığı ve devamlılığı bilgisi üç yaşından önce oluşmamaktadır. Bu süreyi anneden ayrı geçiren çocuklarda güven ve bağlanma duygusu gelişmemektedir.
Çocuğun ruh sağlığında ve kişilik gelişiminde hamilelik ve doğumu takip eden ilk üç yıl anne çocuk beraberliği çok önemlidir. Doğumun hemen sonra anneden ayrılan bebekler çok iyi bakılıp beslenseler dahi ruhsal yönden çöküntüye uğramakta yaşıtlarına göre geri kalmaktadır.
Ana rahminde başlayıp doğumdan sonra devam eden anneye ait hafıza kayıtları ikili arasında özel bir duygusal bağ kurulmasına neden olur. Bu duygusal bağ anneyi de etkiler. Anne kendisinin bile açıklamakta zorluk çektiği bebeğine güçlü bir bağlanma duygusu yaşar. Bebeğinin hızlı nefes alışma bile uyanır. İkili arasında oluşan bu güçlü bağa sembiyotik bağ adını veriyoruz.
Uç yaşma kadar anne her evden ayrılışında çocuk “annenin bir daha geri gelmeyeceği, kaybolduğu, yok olduğu’1 duygusuna kapılır. Annenin yokluğu çocuk için çok acı verici bir duygudur ve ölüm korkusuyla eşdeğerdedir. Çünkü annenin bakımı, koruması ve sevgisi olmadan hayatını devam ettirmesi mümkün değildir. Çocuk uykudan kalkıp gözlerini açtığında annesini arar. Bulamadığı zaman korkuya kapılır, ağlamaya başlar. Yanma anneden başka kim gelirse gelsin güven veremez.
Annesi işte olduğu için gelemeyecektir. Anne gelinceye kadar huzursuzluğu devam eder. Anne gelince kucağından inmez, ondan ayrılmak istemez, birlikteliği uzatır, iş yaptırmaz. Gece anne ile birlikte yatmak ister. Odasına götürülüp yatağına yatırılınca ağlar, uyumak istemez. Gece defalarca yatağından kalkar, ağlar. Anne susadığını ya da acıktığını zanneder. Anne su verdiğinde veya emzirdiğinde birkaç yudumdan fazla almaz. Tekrar uyuyuncaya kadar annesini başında bekletir.
Çocuğun anne ile birlikte olma isteği o kadar artar ki, annenin gecesi ve gündüzü kâbusa dönüşür. Meme emerken doyduğu halde yalancı emişlerle beraberliği uzatır. Annenin telefonda konuşmasına bile izin vermez. Anne ilgi göstermediği zaman ağlar, eteğinden ayrılmaz.