Başarının büyüsü istekte saklıdır

Başarının büyüsü istekte saklıdır

Yaşamın kuralı gelişim

Yaşamın kurallarının ilk sırasında gelişim dikkat çekiyor. Zaman durmaksızın devam ederken, bu süreçte istemesek de bazı oluşumlara ayak uydurmak zorundayız. Zamanın gerisinde kalmamak için gelişim teorisi çerçevesinde hareket etmek ve teknoloji neyi gerektiriyorsa, o alana yönelmek zorundayız. Hatta daha ileriye giderek teknolojinin yaratıcı kişisi olmak için beynimizi kullanmamız gerekir.

Teknolojik yeni oluşumlara imza atmak bazılarınıza abartılı ve biraz da megalomanca gelebilir. Bu konu kişiye göre algılayış şekli nasıl olursa olsun düşünülmelidir, zira insan bir şeyler üretmek ve yeni buluşlara adını yazdırmak gibi bir projesi yoksa, kendisini kanıtlama zorluğu ile birlikte stresle baş etmek konusunda zayıf kalacağının farkında olmalıdır.

Yenilik, değişim ve yaratıcı teknoloji konusundaki çabanın diğer adı “çıtanızı yükseltin”dir. Yani kendinizi gösterin, yeteneklerinizi kullanın, içinizdeki cevherin farkına varın ve kendi kendinize “yaşamın bir anlamı olmalı” diye mırıldanın.

Anlatmaya çalıştığım sizde var olanları yüksek sesle haykırmaktır ve sizi size yüksek sesle anlatmaktır. Yoksa olmayan bir şey konusunda martaval okumak değildir. Var olan bir şeyi fark etmek ve kullanmak konusunda küçücük bir kıvılcım yakmak ya da tetikleyici bir iki cümleyle harekete geçirmek duygusunu uyandırmaktır.

Aslında sadece merak duygusuyla kendinize bir soru sormanız yeterli olacaktır, işte bütün mesele de soru soracak merakın uyandırılmasıdır.

Hedef belirlemenin alt yapısı

Yaptığım araştırmalarda insanların hedef kavramını pek önemsemediklerini, ciddi orandaki insanın hedef tespiti yapmadığını üzülerek tespit ettim. Bunun nasıl biraçıklama-sı olabilir diye kendimi düşünmekten alıkoyamadım. Hedef belirleme konusundaki zafiyetin inanç zayıflığı ve ideallerin olmamasına, ki bu önemli bir oranı kapsıyor, ya kişisel gelişim eksikliği, ya cesaretsizlik, ya da sorumluluk almaktan kaçınmaktan kaynaklanıyordu. Nedenleri araştırıldığında aldığımız daha doğrusu alamadığımız eğitim eksikliğiydi. Buradaki eğitimin genele göre bir farkı var. Bu eğitim öyle öğrenmeye dayalı bir eğitim değildir. Bu eğitim yaratıcılık gücünün kullanılması için çocukluğa kadar inen psikolojik destekten örnek davranışlara kadar mükemmel kişisel gelişim bilincinin beynin bir köşesine nakşedilmesidir.

Enteraktif katılım ve başarı

Oliver Wendel Holmes: “Hayat resim yapmaktır toplama yapmak değil” sözünden esinlenerek bir seminerde konuşmaya başladım.

“Şu an sizlerle enteraktif şekilde bir diyalogla sesli oyun oynayacağız. Konu; Nasıl Başarılı Oluruz? Konuyu beyin fırtınası şeklinde sürdürecek ve bir karar vereceğiz. Herkes olumlu ya da olumsuz olsun hiç fark etmez, fikrini açıkça dile getirecek hatta her halükârda savunacak. Sizler söylediklerinizle değil, söylemediklerinizle değerlendirileceksiniz; yani konuşmanız konuya karşı ya da yandaş olsun mutlaka konuşmanız gerek, konuşmamanız ise aleyhinizde eksi puan olarak hanenize yazılacak.”

Öncelikle çok başarılı bir katılım gerçekleşmiş, çok ilginç ve başarılı fikirler ortaya çıkmıştı ve asıl önemli olan düşünce gücü ve kişisel gelişimi pekiştirmek adına çok özel deneyimler kazanılmıştı.

Herkes çok inançlı ve hırslıydı, ancak bilinen bir gerçek tekrar dile getirilmişti, herkes başarılı olmak istiyordu; ama bunun nasıl gerçekleştirileceği konusundaki fikirler çok net değildi.

İlkokuldayken sadece ebeveynlerimizin “ne olacaksın?” sorusuna öğretilmiş yanıtlar olan eczacı, avukat, doktor mühendis gibi karşılıklar gerçek hedeflerimiz asla olmadı. Çünkü bu tür soruların yanıtlarının karşılığını daha düşünme çağında bile değilken, ezberletilmesi içimizdeki baskıların artmasına neden olmuştu.

Kendisini suçlama becerisini kazanamayan insan geliştirmek adına birçok eksikliklerinin farkında olamaz ve kendini geliştiremez. Bir insan kendisine ne yapmak istiyorsun yerine, yeteneklerin neler olduğunu sorgulaması asıl işin en ciddi tarafıdır. Eğer insan yeteneklerinin ve kapasitesinin farkında değilse ne yaparsa yapsın başarısından emin olamazsınız ama “yeteneklerim neler?” diye kendisini sorgulayan insanın neler yapacağını şaşkınlıkla izleyebilirisiniz.

Çıtanızın yükseltilmesi gerektiğini düşünüyorsanız, yapmayı planladığınız işin tüm detaylarını tekrar gözden geçirin ve konuya odaklanın. Öncelikle planınızın ne derece verimli olabileceğini düşünün, ikinci olarak bir master plan daha yapın ve zihninizde uygulama çalışması yapın, master plan daha uygun olsa bile aslında çok daha güçlü planlar yapabileceğinizi düşünün ve daha asıl gücünüzü kullanmadığınızı beyninizde tazeleyin.

İnsan çok zor işleri dahi başaracak güç, yetenek ve beceriye sahiptir. Sadece istemesi, ulaşılabilir hedef belirlemesi ve planlı bir şekilde uygulamaya başlaması gerekmektedir.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir