Bahar Alarjisine Dikkat

Bahar Alarjisine Dikkat

Dönemsel alerjiler en sık bahar oylarında karşımıza çıkıyor. Bu sorun, kişinin sosyal ve mesleki hoyatını olumsuz etkilediği gibi okul çağındaki çocuklarda dikkat eksikliğine de neden olabiliyor. Oysa alınacak küçük ama etkili önlemlerle yaşam kalitesi yükselebiliyor.

Bağışıklık sisteminin kendisinden olmayan şeylere karşı gösterdiği aşırı tepki “alerji” olarak ifade ediliyor. Bu konuda iki önemli nokta bulunuyor. Birincisi; vücudun bir parçası ya da yapı taşı olmayan ancak bir şekilde onunla ilişki kuran, temasa geçen faktörler. Örneğin; yiyecekler, polenler, böcek ısırıkları, ilaçlar, hayvanlar gibi… İnsan vücudunun dış dünyayla ilişki kuran cilt, mide-bağırsak ya da solunum sistemi, ortamda olup biten şeylere karşı tepkisiz kalmıyor. Kendisini korumaya ve savunmaya yönelik tepkiler veriyor, ikinci önemli nokta ise bu tepkinin bazı insanlarda aşırı olmasıyla öne çıkıyor. Medical Park Bahçelievler Hastanesi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Selvi, aşırı reaksiyona neden olan etkenlere “alerjen” adı verildiğini belirterek, “Çevremizdeki her şeyin alerjik reaksiyona neden olma riski bulunuyor. Tozlar, yiyecekler, takılar, ilaçlar, parfümler, hayvanlar, bitkiler, temizlik malzemeleri ve benzerleriyle bu liste uzayıp gidiyor” diyor.

Bahar Alarjisi

En olerjen mevsim!

Bahar mevsimi, doğanın uyandığı ve canlandığı bir dönem olsa da bazı insanlar için hapşırık, burun tıkanıklığı ve akıntısı, gözlerde sulanma, batma, nefes darlığı ile göğüste ötme ve hırıltıyı çağrıştırıyor. Çünkü bu aylarda, çiçekli bitkilerin üremek için kullandıkları irili ufaklı toz şeklindeki polenler, rüzgar ve böcekler yardımıyla bir bitkiden diğerine taşınıyor. Dolayısıyla havadaki polen yoğunluğu hızla artıyor. Bu polenler bazı insanlar için son derece ciddi alerjik reaksiyonlara yol açabiliyor. Dönemsel alerjiler de en sık bahar alerjileri şeklinde karşımıza çıkıyor. Bahar alerjilerinin en sık görülen şikayetleri arasında burun tıkanıklığı, burun ve geniz akıntısı, boğaz ağrısı, boğazda gıdıklanma ve kaşıntı hissi, ses kısıklığı, hapşırık, öksürük, gözlerde sulanma ile baş ağrısının yer aldığını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Selvi, bazen de nefes darlığı, göğüste sıkışma veya göğüste hırıltı, ötme hissi gibi sorunların ön plana çıkabildiğinin altını çiziyor.

Kariyeri de etkiliyor karneyi de

Alerjik hastalıklar ve bahar alerjisi, kişinin mesleki, sosyal ve hatto eğitim yaşamını olumsuz etkileyebiliyor. Örneğin; işini konuşarak, sesini ve görüntüsünü kullanarak yapan kişiler ile hizmet sektöründe çalışanlar, alerjik hastalıklar nedeniyle yeteri kadar performans gösteremeyebiliyor. İnsanların elinde mendille gezen ve sürekli hapşıran bir garsondan hizmet almak istemeyebileceğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Selvi, bu rahatsızlığın özellikle okul çağındaki çocuklarda dikkat eksikliği ve konsantrasyon bozukluğuna yol açabildiğine de dikkat çekiyor.

Yaz mevsimine dek sürebiliyor

Her 100 kişiden 8-10’unda alerjik bir problem görülebiliyor. Bununla birlikte, bazı tıp otoriteleri alerjiyi hastalık değil, genetik bir çeşitlilik olarak nitelendiriyor. Anne ya da babasında alerjik bir hastalık varsa, doğacak bebekte alerjik hastalık gelişme riski diğer bebeklerden iki-üç kat daha fazla oluyor. Her ikisinde de alerjik hastalık olması durumunda ise risk yedi-sekiz kata kadar çıkıyor. Alerjik hastalığı olan insanların çoğunun ailesinde de benzer rahatsızlıklara rastlanıyor. Yaşanılan ve çalışılan ortamın hijyenik durumuna bağlı olarak hastalıkların şiddeti değişiklik gösterebiliyor. Bahar alerjileri genellikle ağaçların çiçeklendiği dönemde başlayıp, haziran ortasına kadar devam edebiliyor. Yrd. Doç. Dr. Selvi, alerjene bağlı olarak üç-beş hafta boyunca şikayetlerin yoğunlaştığını belirterek, “Ortaya çıkan sorunlar bazen iş bazen de eğitim hayatının sekteye uğramasına yol açacak boyutlara varabiliyor. Bu rahatsızlıklar astım ataklarını tetiklediğinde ise hastanede yatarak tedavi uygulanması gerekebiliyor” diyor.

Düzenli ilaç tedavisi önemli

Bahar alerjileriyle mücadelede medikal tedavi öne çıkıyor. Ancak dikkat edilmesi gereken birtakım konular var. Örneğin, ilaç kullanımına bu tür rahatsızlıklara ilişkin belirti ve bulguların başladığı dönemden iki hafta önce başlanması gerekiyor. Günlük yaşantısı ve yaptığı iş alerji nedeniyle olumsuz etkilenen kişilerin, polenlerin yoğun olduğu dönemde ilaç kullanması büyük önem taşıyor. Tedavide genel olarak antihistaminik ilaç grupları, lökotrien reseptör antagonistleri ile bazen de steroid burun spreylerinin öne çıktığını ve hastalığın derecesine göre bir ya da birkaç ilaç kullanılabildiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Selvi, şöyle devam ediyor: “Alerjik hastalıkların tedavisinde birtakım hatalar yapılabiliyor. Bunlar da hastaların sağlığını ve yaşam kolitesini olumsuz etkiliyor. Dolayısıyla doktora danışmadan ilacı kesmek ya do düzenli kullanmamak, ortaya çıkan yan etkilerden doktoru haberdar etmemek ve kontrolleri aksatmak gibi davranışlardan kaçınmak gerekiyor.”

Ayşegül Uyanık Örnekal




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir