Türkiyede Burun Estetiği Cerrahisi
Burun estetiği konusunda otorite kabul edilen Prof. Dr. Nazım Çerkeş, Avrupa Rinoplasti Derneği Başkanlık görevine getirildi. Kendisi ile burun estetiği ve Türkiye’nin estetik cerrahi alanındaki konumu hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik.
Her yıl davet edildiği önemli uluslararası kongrelerde verdiği konferanslar ve eğitim amaçlı canlı ameliyat gösterimleri ile öne çıkan Prof. Dr. Nazım Çerkeş, Eylül ayında Paris’te Versailles Sarayı’nda düzenlenen kongrede, Avrupa Rinoplasti Derneği Başkanı oldu. 2015 yılından bu yana Uluslararası Estetik Plastik Cerrahlar Birliği’nde, Başkan Yardımcısı görevini sürdüren ve dergimizde görüşlerine yer verdiğimiz Prof. Dr. Nazım Çerkeş, Paris dönüşü sorularımızı yanıtladı.
Türkiye, estetik cerrahi alanında dünyada önemli bir konumda yer alıyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Ülkemiz estetik cerrahide gerçekten de dünyanın önemli ülkelerinden biri konumunda. Özellikle de burun estetiği konusunda çok deneyimli olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim. Çünkü Türk insanının fiziksel özelliklerine baktığımız zaman, toplumun neredeyse yüzde 80 gibi bir çoğunluğunda burunla ilgili gerek estetik, gerekse de fonksiyonel problemler olduğunu görüyoruz. Anadolu insanının bölgesel özellikleri nedeniyle, çok farklı burunlar üzerinde ameliyat yapma imkânımız oluyor. Bildiğiniz gibi Karadeniz’de kemikli, kemerli ve büyük; Güneydoğu Anadolu’da kaim derili; Trakya’da ise daha ince derili burunlar yaygın olarak görülüyor. Bu çeşitliliğe bağlı olarakbiz de çok önemli bir bilgi birikimi ve deneyime sahip oluyoruz.
2000’li yılların başından bu yana özellikle burun estetiği ameliyatları konusunda konferanslar vermekve uzman plastik cerrahlara yönelik eğitim amaçlı ameliyatlar gerçekleştirmek üzere uluslararası kongrelere davet ediliyorum. Dünyanın birçok ülkesinden gelen estetik cerrahlara kendi geliştirdiğim teknikleri anlatıyorum. Son yıllarda bu toplantılara davet edilen Türk cerrahların sayısında önemli bir artış olduğunu ve Türkiye’nin de bu alanda belirleyici ülkelerinden biri konumuna geldiğini söyleyebilirim.
Tıp literatürüne geçen teknikleriniz olduğunu biliyoruz. Bize bunlardan bahdeser misiniz?
Benim geliştirdiğim ve tüm dünyada plastik cerrahlar tarafından da yaygın olarak kullanılan estetik cerrahi literatürüne geçen tekniklerim var. Özellikle en son geliştirdiğim revizyon burun ameliyatlarında kullanılan bir teknik: Kaburga kıkırdağı ile birlikte karın kası zarının burun büyütmede kullanılması tekniği. Kaburgadan aldığımız kıkırdak dokuları çok ince parçalar hâlinde küçültüyoruz. Ve kıyılmış kıkırdakları, karın kası zarından, kişinin burun yapısına uygun ölçüde hazırladığımız bir cep içine dolduruyoruz. Tamamen kişinin kendi dokularından ürettiğimiz bu dolgu maddesini burun üzerine yerleştiriyoruz. Bu teknikle yapılan ameliyatlar sonrası,.; burun sırtında daha pürüzsüz bir sonuç sağlanıyor. Sadece görsel olarak değil, kişinin eli ile dokunduğunda dahi burun sırtını pürüzsüz hissetmesi mümkün oluyor. Çok ince derili kişilerde bile çok başarılı sonuçlar elde edebiliyoruz.
Davet edildiğim uluslararası kongrelerde bu teknikle ilgili pek çok konuşma yaptım ve tekniğin inceliklerini uygulamalı olarak göstermek için eğitim amaçlı burun ameliyatları gerçekleştirdim. Geçtiğimiz yıl Brezilya’da düzenlenen, Amerika ve Brezilya ortaklığında gerçekleştirilen estetik cerrahi kongresinde -ki bu toplantı dünyanın en geniş katılımlı plastik cerrahi kongresidir- bu tekniği, dünyanın çeşitli ülkelerinden 3.000 plastik cerraha anlattım. Bugün tüm dünyada plastik cerrahlar bu yöntemi kullanıyor.
Ameliyat başarısında hekimin değerlendirme süreci çok önemli. Başarılı bir burun estetiğinin başlıca kriterleri nelerdir? Yıllar içinde bu konuda bir değişim oldu mu?
1980’li yıllarda estetik ameliyat olmuş kişilere baktığınızda, birbirine oldukça benzeyen, ameliyat geçirdiği hemen fark edilen ve beraberinde ciddi anlamda nefes alma şikâyeti bulunan sonuçlarla karşılaşıyorduk. Çünkü burundan gereğinden fazla kıkırdak doku çıkartılmak suretiyle burunların aşırı küçültüldüğü, daraldığı ve burun ucu açısının çok arttırıldığını görüyorduk. Meydana gelen görsel ve fonksiyonel deformitelere yol açmamak için plastik cerrahlar yeni teknikler geliştirmeye başladı.
2000’lerle birlikte, kişinin yüzünün diğer unsurları ile uyumlu, nefes alma fonksiyonlarını koruyucu tekniklerle yapılan ameliyatlar yapmaya başladık. Ve sonrasında, hasta memnuniyetinin büyük ölçüde arttığını söylememiz mümkündür.
Günümüzde ise kişinin burun ameliyatı geçirdiği başkaları tarafından anlaşılmayacak şekilde, doğal görünümlü sonuçlar elde edilebiliyor. Ve hastalar, burun estetiği ameliyatı sonrasında da sağlıklı bir şekilde nefes alıp verebiliyor. Hatta mevcut nefes alma şikâyetleri de operasyon esnasında tedavi edilebiliyor.
Estetik ameliyatların başarısında, cerrahın bilgisi, becerisi ve deneyimi kadar estetik görüşünün önemini de vurgulamak isterim. Evet, ameliyat teknikleri gelişti; yapılan kongrelerde bu teknikleri anlatıyoruz, canlı ameliyatlarla gösteriyoruz, hatta bazı kongrelerde genç cerrahlar anlatılan teknikleri kadavra üzerinde uygulama şansına sahip olabiliyor.
Ancak ameliyat başarısında hekimin değerlendirme süreci de çok önemli. Kişinin kusurlarını doğru bir şekilde değerlendirmek, bu kusurların giderilmesi için gerekli yöntemin/tekniğin ne olduğuna doğru olarak karar vermek ve planlamak, ameliyatın en önemli aşamalarından biri.
Burun cerrahisi için geliştirdiğiniz ve kendi adınızla bilinen ameliyat aletleriniz var. Böyle bir fikir nasıl oluştu?
Burun ameliyatı insan vücudunda yapılan en incelikli estetik operasyon. Çok küçük bir alanda çalışıyoruz. Mikro düzeyde yapılan müdahaleler, estetik ve fonksiyonel olarak fark yaratacak sonuçlar ortaya çıkarabiliyor. Bu nedenle standart ameliyat aletlerinden çok daha hassas enstrümanlarına gereksinim duyuyordum.
Buradan yola çıkarak 2013 yılında çalışmak istediğim aletlerin tasarımını yapmaya başladım. ABD Florida’daki bir firma bu aletleri, Dr. Cerkes Delicate Open Rhinoplasty Set markasıyla üretti. Şu anda tüm dünyada estetik plastik cerrahlar tarafından kullanılıyor.
İstanbul’u Avrupa’nın estetik üssü yapmak gibi bir düşünceniz var mı?
Amerika’dan Japonya’ya, Avustralya’dan hemen hemen tüm Avrupa ülkelerine kadar birçok ülkede konferanslar verdim. Her yıl 20’nin üzerinde uluslararası kongreye davet ediliyorum. Bu toplantılarda ameliyatlarımı gören plastik cerrahlar, daha sonra tekniklerimi öğrenmek ve ameliyatlarımı yakından izlemek üzere İstanbul’a geliyor. Son yıllarda bu başvuruları bir kurs/ workshop şeklinde de uygulamaya başladım. 2016 Nisan ayında düzenlediğim kursa 64 uzman plastik cerrah katıldı.
Bununla beraber tanıştığımız plastik cerrahlar, kendilerine başvuran -altı, yedi kere burun ameliyatı geçirmiş ve kendilerinin ameliyat etmeye cesaret edemedikleri gerçekten çok komplike burunlara sahip-hastalarıbana yönlendiriyorlar. Bu sayede gerek plastik cerrahlar, gerek hastalar tarafından İstanbul’a doğru bir yönelim oldu. Bilgi ve deneyimlerimi meslektaşlarımla paylaşmak ve Türkiye’yi uluslararası arenada temsil etmek benim için büyük bir onur.
Prof. Dr. Nazım Çerkeş
Estetik Plastik & Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı, Avrupa Rinoplasti Derneği Başkanı, Uluslararası Plastik Cerrahlar Birliği Başkan Yardımcısı. Cosmed Clinic
Hakkı Yeten Caddesi, Aşçıoğlu Plaza No: 17/6 Fulya Beşiktaş nazimcerkes.com