Horlama ve Uyku Apnesi
“Horlamadır, geçer” deyip görmezden gelmeyin. Yorgunluğu bahane etmeyin. Horlamanın hem size hem de sevdiklerinize zarar vermemesi için en iyisi bu yazıya bir göz atın.
Horlama kişinin kendisinden çok partnerini zorlayan bir tablo… Ancak hafife almamak gerekiyor çünkü bu yüzden çiftler ayrı odalarda yatmak zorunda kalabiliyor. Bir adım öteye geçildiğinde ise hastalığın adı “uyku apnesi” oluyor ve erkeğin kalp sağlığından cinsel fonksiyonlarına kadar her türlü fiziksel fonksiyonunu etkiliyor. Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Bahadır Baykal’a horlama ve uyku apnesi hakkında her şeyi sorduk.
HORLAMAK BİR HASTALIK MI?
Uykuda nefes kesilmesinin olmadığı horlama kişiye herhangi bir zarar vermez. Eğer horlamayla birlikte uykusuzluk, güne sarkan sersemlik hissi, yorgunluk, konsantrasyon kaybı gibi şikayeüer varsa bir hastalık olarak görülmeli. Basit horlamanın tedavisi nedene yönelik oluyor. Kilo verme, sigara ve alkolü bırakma, egzersiz ve yüksek yastıkla yatma gibi basit önlemler başlangıçta denenebilir. Ama burun tıkanıklığı ya da yumuşak damak-dil kökünden kaynaklanan bir sorun varsa bunu mutlaka ayrı olarak ele almak ve tedavi etmek gerekiyor.
UYKU APNESİ NEDİR? GENÇLERDİ D E GÖRÜLÜYOR MÜ?
Uyku apnesi, uykuda soluk durması demek. Nefes durmaları gece boyunca sık olarak tekrarlayabiliyor. Gençlerde yüzde dört oranında görülürken, bu oran 60 yaş üstündekilerde yüzde 28’lere ulaşıyor. Özellikle büyük dil, yüksek sert damak, sarkık yumuşak damak, uzun küçük dil, küçük ve geride çene yapısı, büyük bademcikler, burun etleri gibi sorunlar hastalığa zemin hazırlıyor.
HORLAMA VE UYKU APNESİ BEDENİ NASIL ETKİLİYOR?
Uyku kalitesi bozuluyor. Kişi sabahları dinlenmiş kalkamıyor. Kendini yorgun ve halsiz hissediyor. Gün içinde fırsat buldukça uyuklamalar yaşanıyor. Sabah şiddetli ağız kuruluğu ve baş ağrısı, sinirlilik, konsantrasyon güçlüğü, unutkanlık, gece terlemeleri ve cinsel istekte azalma ile iktidarsızlık belirtilerden bazıları. Bunların dışında kalp ve beyin gibi hayati organlara daha az oksijen gitmesine bağlı olarak kalp krizi ve özellikle gece gelişen inme riski artıyor. Ayrıca uykudaki nefes durmaları sırasında veya sonunda kalp atımında düzensizlikler hatta ilerlemiş olgularda kısa süreli durmalar, nabız hızında ve kan basıncında yükselmeler olabiliyor.
Horlama nasıl meydana geliyor?
Horlama, solunum esnasında havanın herhangi bir nedenle daralmış olan yutak ve geniz boşluğundan geçmesi ve çevredeki yumuşak dokuları titreştirmesiyle ortaya çıkan gürültülü ses olarak tanımlanıyor. Kadınlarda yağlanma daha çok kalça bölgesinde görülürken, erkeklerde boyun ve kann çevresinde olması nedeniyle erkeklerde horlamaya meyil artıyor. Kadınların kas yapısındaki farklılıklar da horlamada kadınlar için avantaj oluyor.
UYKU APNESİ TEDAVİSİ İÇİN KİŞİNİN ÖZEL HAYÂTINDA BAZI ÖNLEMLER ALMASI GEREKİYOR. AYRICA UYGUN HASTALARDA CPAP DENİLEN POZİTİF BASINÇLI HAVA MASKESİ KULLANILABİLİYOR. AĞIZ İÇİ APARATLAR DA BAZEN FAYDALI OLUYOR. CPAP İLE AĞIZ İÇİNDE SÜREKLİ BİR POZİTİF BASINÇ YARATIP DOKULARIN GEVŞEMESİ ÖNLENİYOR ANCAK HASTALARIN BU CİHAZA UYUMLARI OLDUKÇA SIKINTILI OLUYOR.
UYKU APNESİ TEŞHİSİ NASIL KONUYOR?
Eğer uyku apnesinden şüpheleniliyorsa tanının kesinleştirilmesi ve hastalığın şiddetinin belirlenmesi için uyku testi şart. Uyku laboratuvarmda tüm gece uyku incelemesi yapılmalı ve birçok parametre kaydedilerek değerlendirilmeli. Uyku laboratuvarmda hastanın ne zaman uyanık, ne zaman uykuda olduğu, uykunun hangi dönemlerinde bulunduğu ve bunların gece içindeki oranları belirleniyor. Bunun için elektroensefalografi, göz hareketleri, ayrıca çene ve bacaklardan kas aktivitesi kayıtları, solunum olaylarının belirlenebilmesi için de ağız-burun solunumu, göğüs ve karnın solunum hareketleri, kan parsiyel oksijen basıncı, kalp atımı gibi birçok parametre, baş ve vücuda yerleştirilen elektrod, kemer ve diğer sensörlerle kaydediliyor.
CERRAHİ TEDAVİ NE ZAMAN ÖNERİLİYOR? NASIL UYGULANIYOR?
Cerrahi tedavinin başarısı doğru hastada doğru ameliyatı yaptığınız zaman var. Eğer burunda ileri derecede tıkanıklık varsa; burun kemiği eğriliği ve burun eti büyümesi ameliyatla düzeltilmeli. Dil kökü ve yumuşak damak problemi olanlarda daha dikkatli bir yaklaşım gerekiyor. Cerrahi yöntemler arasında en sık uygulananı UPPP ameliyatı. Bu ameliyat ile bademcikler, küçük dil ve yumuşak damak başta olmak üzere üst solunum yolundaki yumuşak doku fazlalıklarını azaltmayı ve dokuları gerginleştirmeyi amaçlıyoruz. Bu yöntem her zaman kesin sonuç vermeyebilir, yıllar sonra horlama ve apne tekrar ortaya çıkabilir. Bu nedenle seçilmiş hastalarda yapılması daha uygun oluyor. Bunların yanı sıra dili askıya alma, dil köküne radyofrekans uygulaması ve çene ilerletme ameliyatları da uygun hastalarda uygulanabiliyor.
KİŞİNİN UYKU APNESİNE KARŞI ALABİLECEĞİ KİŞİSEL ÖNLEMLER VAR MI?
Öncelikle kişinin sosyal alışkanlıkları kontrol altına alınmalı, sigara ve alkol kesinlikle bırakılmalı. Gece hafif yiyecekler yenilmeli, un ve şekerden uzak durulmalı, eğer obezite varsa kilo verilmeli. Düzenli olarak yürüyüş, yüzme ve egzersiz yapılmalı.
UYKU APNESİNİN CİNSEL FONKSİYONLARA ETKİSİ VAR MI?
Uyku apnesi cinsel fonksiyonları olumsuz etkiliyor, uykusuz, yorgun ve konsantrasyonu bozulmuş bir vücut zaten cinsel performans olarak yeterli olamıyor. Ayrıca cinsel organlara giden kan oksijen miktarı düşük olduğu için yeteri kadar temiz olmuyor.
HORLAMA PROTEZİ İLE İYİ UYKULAR
Çene ve Yüz Protezi Uzmanı Dr. Tuğrul Saygı, horlama ve uyku apnesi tedavisi için kendisine başvuran erkek hastaların oranının, kadın hastalara göre yedi kat daha fazla olduğunu söylüyor. Horlama ve uyku apnesi sıkıntısı ile gelen hastaların yüzde 38 ile çoğunluğu, 40 ile 50 yaş arası yetişkinlerden oluşuyor. Uyku apnesinde tedavi seçeneklerinden birinin de horlama protezi olduğunu belirten Dr. Tuğrul Saygı, “Gerek horlama gerek oksijensizlik gerekse uyku apnesinde bu yöntem CPAP maskesine göre oldukça etkili. Horlama protezinin kullanımı çok daha kolay ve rahat. Protez, küçük bir protez kabına sığıyor ve her yere kolaylıkla taşınabiliyor.
Protez, diğer tedavi yöntemlerine göre daha ucuz” diyor. Kişiye özel üretilen, geceleri uykuda kullanılan ve dişler üzerine oturan horlama protezi, alt çeneye ileri ve aşağı konum vererek, sarkmış olan dokuları tekrar eski gerginliklerine kavuşturarak soluk yolunu açıyor, horlama ve uyku apnesini engelliyor. Uyumadan önce, aynı boksör dişliği gibi dişlerin üzerine takılan protez hiçbir cerrahi müdahale gerektirmiyor. Dr. Tuğrul Saygı, şu bilgileri de ekliyor: “Hastalık ne kadar erken evrede yakalanırsa tedavi süresi o kadar kısalıyor. Kullanılmaya başlandığı andan itibaren horlama ve uyku apnesini azaltıyor veya kesiyor. Başarı oranı yüzde 90-95’tir ve asıl etki üç-dört hafta içinde gözleniyor.”
HORLAMAK, DİŞ VE DİŞ ETİ HASTALIKLARINA SEBEP OLUYOR!
Horlamanın ağız ve diş sağlığı üzerinde de olumsuz etkileri bulunuyor. Diş Hekimi Cansın Özgür, burun yollarınızdan kaliteli hava alımı yapılamadığında ağız yolunu kullanmamızın gerekliliğinin arttığını belirterek, bu gibi durumlarda ağız kuruluğunun başladığını ve ağzımızdaki mikrofloranın ciddi olarak değiştiğini söylüyor. Ağzın asit ve baz dengesini düzenleyen tükürük tarafından korunduğunu belirten Dt. Özgür şunları anlatıyor: “Asidik tükürüğe sahip olan bireylerde çürüklere daha sık rastlanırken, bazik tükürüğe sahip olan bireylerde dişeti rahatsızlıkları daha sık görülüyor. Dolayısıyla tükürük ağız diş sağlığımızın en önemli etkenlerinden birini oluşturuyor; asidik olan ortamın pH dengesini bazik tarafa çeviriyor. Gıdalardan beslenen bakterilerin aktivitesi sonucu dişte çürüklere neden olan asidik florayı, tükürüğümüz bazik hale çevirmelidir ki bakterilerin ürettiği asit dişlerimizde çürüklere neden olmasın. Aynı şekilde ağız ortamı bazik hal aldığında tükürük tarafından tamponlanarak desteklenip problem oluşması önlenmelidir. Horlayan ve ağzı açık uyuyan bireylerde, ciddi ağız kumluğu meydana geliyor ve diş çürüklerinde ve diş eti hastalıklarında artışa neden oluyor. Ağız sağlığımızla ne kadar ilgilensek de, tükürüğün rutinde yaptığı bakımı uygulamamız çok zor.”
DİŞLER DAHA FAZLA İLGİ İSTİYOR
Horlama sorununuz çözülene kadar dişlerinize normalden fazla bakım yapmalısınız. Normalde sabah kahvaltısından sonra ve gece yatmadan önce üç dakika süreyle diş fırçalama yetecekken, sizin neredeyse her yemek sonrasında uzun diş fırçalama seansları gerçekleştirmeniz gerekiyor. Arayüz fırçaları, diş ipleri ile temizlik ve ağız çalkalama suları gibi ek hijyen yöntemleri uygulamanız öneriliyor.
Uyku apnesi tedavi edilmezse…
Uyku apnesi olan bir kişide kandaki oksijen miktarı normale göre azalıyor. Zaten uykusuzluk ve yorgunluk yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Bunun dışında kalp-doiaşım sistemi ve beyinle ilgili hayati önem taşıyan bölgelere rem z kan gıtm,>or Bu ad l alp krizinden ani felce, hipertansiyondan cinsel fonksiyon bozukluğuna hatta obeziteye kadar pek çok hastalığın oluşumunu tetikliyor. Bu /uzden îğervar a u.’l.ıı apnesi tanısının gecikmeden konulması ve mutlaka tedavi edilmesi geıet ıvor.