Tat alma duyusu köreliyor
Fransa’da Etienne Ko-echlin ve Sylvain Charron tarafından gerçekleştirilen bir araştırmada, eşzamanlı görevlerin beyni sağ ve sol yarımküreler olarak ikiye bölüp o şekilde çalışmaya zorladığı görüldü.
Bilişsel açıdan tek bir görevle meşgul olduğumuzda beynimizin her iki yarısını da kullanarak işlem yapıyoruz. Ancak araştırmanın sonuçlarına göre; ikinci görevi devraldığımızda beynimizin sol tarafı bir görevi, sağ tarafı da diğerini üstlenmeye başlıyor. Görevleri, aralarında ortak bir çalışma gerçekleştirmeden, tamamen bağımsız bir şekilde sonlandırıyorlar. Koechlin; “Bu bulgu, beynin eşzamanlı olarak maksimum iki görevi üstlenebileceğini gösteriyor. Çünkü her iki yarımküre de yorucu bir görevle meşgulken üçüncüyü gerçekleştirebilecek alan bırakmıyoruz” diyor. Zaten araştırmada üçüncü görevi üstlenen gönüllülerin mutlaka diğer iki görevden birini unutma eğiliminde oldukları görüldü. Sonuçlar, böyle bir durumda hata yapma olasılığının katlanarak arttığını gösteriyor.
Zihinsel aktivitenin aşırı yoğun olduğu zamanlarda tat alma duyusunun kalitesinde önemli bir düşüş yaşanıyor. Bu, daha fazla yememize sebep oluyor. Özellikle de aktif bir şekilde çalışıyor ve eşzamanlı olarak bir şeyler atıştırıyorsak tat duyumuzu iyice köreltmiş oluyoruz. Örneğin; kitap okuyorsak bu düşüş çok dramatik olmuyor, ancak 7 haneli bir sayıyı ezberlemeye çalışırken durum değişiyor. Yük ne kadar fazla olursa, tatlar o oranda azalmakta. 0 esnada yiyeceklerin tadını daha fazla alabilmek adına tuz ve şeker oranları yüksek olanlara yönelmeye başlıyoruz.