Sabah kahvaltısı

Sabah kahvaltısı

Sabah kahvaltısında yapmamız gereken en önemli şey mide kapasitemizi vücudun istediği kadar doldurup, geri kalan işi vücuda bırakmaktır. Mide kapasitemizi nasıl gıdalarla doldurmamız gerektiğini anlayabilmek için ise, öncelikle vücudun hangi gıdaları nasıl kullandığını öğrenmemiz gerekir.

Vücudumuzun en önemli ve öncelikli ihtiyacı enerjidir. Bu enerjiyi vücut, yediğimiz yemekleri şekere çevirerek elde eder. Yani vücudumuzdaki enerji şekerdir. Vücut, kan dolaşımı vasıtası ve pankreastan salgılanan insülin hormonu yardımı ile şekeri enerji ihtiyacı olan hücrelere aktarır. Kan yolu ile şekerin taşınmasını kargo kamyonu ile malzeme taşınmasına, insülin hormonunu da bu kargo paketlerini evimize getiren kargo dağıtım elemanına benzetebiliriz.

Kandaki şeker miktarı düşerse bayılabiliriz, hatta çok fazla düşerse ölebiliriz. Bu nedenle de vücut için yiyeceklerden şeker elde edebilmek çok önemlidir. Tıpkı bir bebek için enerjinin çok önemli olması nedeniyle daha kolay doyabileceği bir mamayı tercih edip anne sütünü geri çevirmesi gibi, vücudumuz da en kolay yoldan şeker elde edebileceği gıdaları tercih eder.

Bebek beslenmesini anlatırken bazı noktalara özellikle dikkatinizi çekmiştim. Eğer anne sütü alan bir bebeğe ek olarak biberon maması vermeye başlarsanız, bebek anne sütünü emmemeye başlar. Bu durumun çok basit bir nedeni vardır. Bebek o kadar ehlikeyiftir ki, bir an önce doymak ve tatmin olmak ihtiyacı vardır. Anne sütünü emerken bebek çok zorlanır ama biberon mamasından emmek ve sindirmek çok kolaydır. Bebek bir defa biberon maması ile beslendi mi hep kolay olan yolu tercih ettiği için sürekli ağlar, bağırır, anne sütünü emmez, biberon mamasını ister.

Sabah kahvaltısı

Aynı anda hem anne sütünü hem de biberon mamasını almayı tercih eden bebekler de vardır. Bu durum, bazen ne yaparsanız yapın şişmanlamayan insanlara da örnektir.

Kilolu olan kişilerin günlük enerji ihtiyacı zayıf insanlara göre daha fazla olduğundan, şekere de daha çok ihtiyaçları olur. Üstelik de kilolu insanlarda sindirim problemleri daha çok olduğu için, sindirimi kolay ve şeker elde etmesi daha basit olan yiyeceklere karşı istek zaman içerisinde artmıştır. Bu nedenle, eğer kahvaltıda ekmek, börek gibi undan yapılmış yiyecekler varsa vücut aynı bebekken biberon mamasını tercih ettiği gibi sadece bu kolay şekere dönüştürülebilen gıdaları isteyecektir. Bu gıdalar tüketildiğinde birden kan şekeri yükselir ve tokluk hissi doğar. Kilolu kişilerin unlu gıdalara düşkünlüğü bu yüzdendir. Kilolu insanların enerji ihtiyaçları fazla olduğu için diğer gıdalardan şeker elde edilmesini beklemeye tahammülleri yoktur. Üstelik de hep kolay şeker elde edilen gıdaları tercih ettikleri için diğer gıdaların sindirimi için gerekli olan sindirim enzimi üretimleri de azalmıştır. Bu yüzden, diğer gıdalardan şeker elde etmeleri zordur. Ekmeksiz veya tatlısız bir yemek onları asla tatmin etmez.

Kan şekerimiz ancak bu tür gıdaları aldığımızda çok hızlı yükselebilir. Bir tost veya bir simit ile geçici olarak doymuş hissetmemizin nedeni de budur. Ama 1-2 saat sonra yine kurt gibi acıkırız. O nedenle, eğer vücudumuzu terbiye etmek ve onun güçlenerek istenmeyen yağlardan kurtulmasını istiyorsak, öncelikle kahvaltı içinde kolay şekere dönebilen gıdaları azaltacağız.

Kolay şekere dönebilen gıdaları, suda eriyen unlu gıdalar olarak düşünebilirsiniz. Bunlar ekmek, börek, simit, açma, tost, mısır gevreği, patates cipsi gibi undan yapılan veya suya koyduğumuzda çok hızlı eriyen gıdalardır. Mesela tane süt mısır çabuk erimezken, mısır gevreği çok daha hızlı eriyip çok daha kolay sindirildiği için kan şekerini çabuk yükseltir ve tokluk hissi yaratarak kahvaltımızda ihtiyacımızdan az yememize neden olabilir.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir