İlk buluşmam var heyecanım bol, peki ben bugün ne yesem?
“İlk buluşmam var heyecanım bol, peki ben bugün ne yesem?”
Fulya (25)
Fulya, iletişim mezunu ama yapmadığı iş kalmadı. Türk edebiyatı romanları okuyorum diyor ama aslında erkekleri anlamaya dair yazılmış tüm kitapları ezberledi. İlişki kurallarını teoride ezbere biliyor ama pratikte biraz zayıf. Biraz ısrarcı ve inatçı, ama ona akıl danışsan, ilk önerisi “sakın peşinden koşma, peşinden koştur çünkü erkekler avcı ruhludur” olur…
Tıpkı planladığım gibi;
Sabah 9’da uyanış, sağlam bir kahvaltı yapış – TAMAM ll’de güzel, ılık bir duş – TAMAM
12’deki kuaför randevusu, manikür-pedikür-kaş-bıyık-fön – TAMAM
15’te eve dönüş, önceden seçilen giysileri tek tek deneyiş
– TAMAM
16’da uzun uzun, rahat rahat, yayıla yayıla makyaj yapış
– TAMAM Saat 17:00
E tamam, ben hazırım?
Onu uzun zamandır beğeniyordum. Senelerce sevgililerinden ayrılmasını bekledim. Biri bitti, diğeri başladı. Onunki bitti, benimki başladı. Hiç aklımdan çıkmadı, hep bir gün birlikte olacağımızı bildim. Hep onu merak ettim, ortak arkadaşlarımızla bir gün bile küsmedim…
İşte şimdi o an geldi…
Sadece 1 haftadır konuşuyoruz. O da, ben artık cesaretimi toplayıp Facebook’tan mesaj attım diye. Aslında pek de tahmin ettiğim gibi biri değilmiş, öyle hayran olunası bir star gibi değil de, senin benim gibiymiş. Zevklerimiz o kadar da uymuyor ama ben biraz zorlarsam olur gibi. Başlarda biraz artistlik yaptı ama ben de yapınca yola geldi. Şimdi şartlar ve beğeni durumu eşit gibi…
Ne giyeceğimi, ne renk oje süreceğimi bilemiyordum düne kadar. Nerede buluşacağımızı sordum o yüzden. Gelip beni alacakmış, balık restoranına gidecekmişiz. Balık restoranı olduğu için aşırı şık giyecekleri eledim. O kadar da topuklu giymeye gerek yok. Saçları topuz yapmaktan da vazgeçtim…
Çok uğraşılmamış, her zaman böyle giyinilebilirmiş, bu da o günlerden biriymiş gibi oldu. French manikür yaptırdım. Erkekler en çok french’i sever…
Biraz makyaj, saçlar kırık fönlü, telefon bekliyorum. Sokağa girdiğinde arar herhalde, aşağıya inerim… Hazırım, heyecandan ölüyorum. Keşke heyecanı bastıran bir yiyecek olsa…
İşin kötü yanı, heyecanlandıkça midemden sesler geliyor. Yiyemiyorum pek, hazmedemiyorum, aç mıyım tok muyum hiç anlamıyorum… Bir de içki işin içine girince sarhoşun sarhoşu oluyorum.Aha, arıyor…
“Selam! Hazır mısın bakalım?”
“Aaa selam! Evet evet birkaç işim vardı dışarıda, onları hallettim, eve yeni girdim ama yarım saate hazır olurum..
Tabii ki hazır asker gibi beklediğimi söyleyecek değildim! Öyle dünden hazır gibi görünmek istemediğim her durumda ‘eve yeni girdim’ derim. Halbuki, sabahtan kuafördeki tüm işlerimi hallettim, o zamandan beri evde heyecanımın geçmesini bekliyorum, telefondan da kızlarla gece için tahminler yürütüyoruz. “Ooo yoğunuz yine demek, peki, ben 1 saate kadar evden çıkıyor olurum, sen de istersen 1 saate hazır ol, senin eve gelmem en fazla 10 dakika sürer çünkü…”
“Ha, ok, 1 saate hazır olurum ben de, o zaman görüşürüz!”
Off son 1 saat demek, midem biraz fazla garipleşti. Yemek yiyip tok gitmek istemiyorum tabii ki, o yüzden beklerken biraz leblebi yiyebilirim, nasılsa makyajımı bile yaptım, geriye sadece rujumu tazelemek kaldı.
Düşünüyorum da, mesela buluşma çok iyi geçti, elektriğimiz hakikaten tuttu, peki ya bu durumda gece onun evinde sonlanırsa?
Ben bu gece ne yiyip ne içeceğim? Bu heyecanla ve bu mideyle nasıl baş edeceğim?
Selam Fulyacığım,
Heyecanım çok iyi anlıyorum. İlk buluşma çok önemlidir. Biraz sakinleşmek için şimdi derin bir nefes al… Nefesini verirken, ellerini aç ve gecenin sonundaki kendi mutlu ve neşeli halini gözünde canlandır. Şimdi daha iyi misin?
Bütün gün ne yedin? Sanırım heyecandan saatlerdir açsın! Hemen mutfağa git, kendine bir bardağa süt koyup tarçın at içine. Yanında 3 adet kuru erik de yersen stresinin azaldığını fark edeceksin. Eğer süt gaz yapıyorsa, o zaman sütün yerine 5 fındık ve kuru erik tüketebilirsin. Hem de, çok aç yemeğe gitmediğin için, alkolün hızla kana karışmasını engellemiş olursun. Dışarıda yemeğe gitmeden önce, her zaman hafif bir şeyler atıştırmak iyidir. Böylece, yarı aç yarı tok olduğun için yiyeceklere saldırmazsm ve gereksiz kalori almazsın. Hem insan çok açken, normalde yemeyeceği yiyecekleri ve bol yağlı olanları tercih eder. Aklında bulunsun Balık restoranı, bir ilk buluşma için gayet sağlıklı bir mekan diyebilirim! Yapman gereken sadece mideni bastıran, sindirimi kolay, şişkinlik ve ağırlık yapmayan besinler tercih etmek.
Balık restoranında dikkat etmen gereken şey; bu geceyi mezeyle mi geçireceksin, yoksa balık ve salatayı mı tercih edeceksin? Hem meze, hem balık, hem içki, hem de tatlı yemek balık restoranlarında yapılan en büyük hatadır. Gitmeden önce karar vermelisin hangilerini tercih edeceğine. Yoksa bir anda kendini hepsini yemiş olarak bulabilirsin ki ilk akşamında bunu yaşamanı istemem. Çünkü mide ve gaz ağrılarından ilk gecenin güzelliğini kaçırabilirsin.
Benim sana önerim; hem hafif hem de dengeli olması açısından, balık ve salatayı tercih etmen. Sevdiğin ve mevsime uygun bir balık seçebilirsin. Tabii ki ızgara balık tercihi harika olur.
Balığın yanında 1-2 kadeh alkol çok iyi gidebilir. Ama burada önemli olan, senin alkolü nasıl tolore edebildiğin. Eğer normalde alkole dayanıklı değilsen, böyle bir akşamda kesin uzak kal derim. Alkolsüz bir içecekle geceyi geçirmek daha iyi bir seçim olabilir. Yok 1-2 kadeh bana bir şey yapmaz hatta rahatlamama yardım eder dersen, şarabı tercih etmen iyi olur. Hem alkol oranı diğer içkilere göre daha düşüktür, hem de antioksidan olması nedeniyle besin içeriği olan tek içki şaraptır.
Kızartma özellikle bu gece tercihin olmamalı. Sindirimi çok kolay olmadığından, şişkinlik ve gaz yapar. Ayrıca kızartmaların, dengeli ve sağlık beslenmede yeri yoktur.
Mezeler ve mısır ekmeğine gelince…
Patlıcan, roka salatası… Harika seçimler olabilir. Ama kalamar, midye ve karides yemek istersen, onlar da sindirimi biraz zorlaştırabilirler. Mısır ekmeği, lezzeti harika olan, mideye çok iyi gelen fakat lezzeti kadar kalorisi de fazla olan bir ekmek. Bir iki küçük baklava dilimi mısır ekmeğinden zarar gelmez. Ama eğer formunu korumaya dikkat ediyorsan mısır ekmeğine dikkat derim.Afiyet olsun!
STRESİ AZALTMAYA YARDIM EDEN BESİNLER NELER?
• Çinkonun sinir sistemi üzerinde olumlu etkisi bulunduğu biliniyor. Kendinizi stres altında hissettiğiniz zamanlarda fındık fıstık gibi çinkolu gıdalar yemeniz, rahatlamanızı sağlayacaktır.
• Domateste yer alan potasyum ve likopen strese karşı iyi bir savaşçıdır. Bu yüzden sıkıntılı zamanlarda domates içeren yiyecekler yemek kısa zamanda moralinizi düzeltmeye yardımcı olacaktır.
• Kakao mutluluk hormonuna neden olur. Bu nedenle stres altındaki kişiler çikolataya ihtiyaç duyarlar.
• Strese karşı en sağlıklı tercihlerden biri balıktır. Özellikle somon, sardalya, uskumruda bulunan yağ asitleri ruh halinizi kısa sürede olumlu hale getirecektir.
• Meyve tercihinizi muz, avokado ve erikten yana kullanmanız stresle baş etmenizi kolaylaştıracaktır. Özellikle muz içerdiği maddeler nedeniyle ruh halini düzelten meyvelerin başında yer alıyor.
• Sivri biber; C vitamini içeriği yüksek olması nedeniyle tüketmeye çalışmamız gereken bir besin hatta C vitamini neredeyse portakaldan bile daha fazla.
• Süt kalsiyum açısından zengin olması nedeniyle stresi azaltan yiyecekler arasında iyi bir tercih olacaktır.
NEDEN BALIK YEMELİYİZ?
Balık beslenmede önemli çünkü protein açısından zengin, bunun yanı sıra vitamin ve mineral açısından da değerli. Büyüme dönemindeki çocuklar, hamileler, ileri yaştaki kişiler için özellikle hafızayı güçlendiren ve kendini iyi hissettiren omega-3 içeriği önemlidir.
B grubu vitaminlerin ve yağda eriyen vitaminlerden A ve D’nin iyi kaynaklarından biri olarak kabul edilir. Balık, mineral içeriği ile de zengin bir besindir. Balık ve diğer deniz ürünlerinde iyot, selenyum, fosfor gibi önemli mineraller bulunur. Balıkta en az bulunan vitamin ise C vitaminidir. Balık yanında yenilecek bol limonlu bir yeşil salata bu açığı da lezzetli şekilde kapatan çok iyi bir seçimdir. Haftada en az iki kez balık tüketmenin sağlığı koruyucu etkilerinden bahsetmek mümkün. Çünkü balıktan alınacak Omega 3 yağ asidinin, sağlığı koruyucu birçok etkisi var. Omega 3 vücut tarafından yapılamayan ve dışarıdan yiyeceklerle alınması gereken bir doymamış yağ asidi ve alimim sağlayabilmek için aslında birçok kaynaktan bahsedilebilir ama yine de en iyi kaynağın balık olduğu bilinmektedir.
Bir balık ne kadar yağlı ise, ne kadar soğuk bir suda büyüyüp gelişmiş ve ne kadar doğal deniz yosunlarını yiyerek büyümüşse, etindeki Omega 3 miktarı o kadar çoktur. Soğuk sularda büyüyen balıkların daha çok Omega 3 içermelerinin nedeni, Omega 3’ün balık bedenini soğuktan koruyan bir antifriz gibi görev yapması. Bu nedenle kuzey denizinde yetişen somonlarda Karadeniz’in balıklarında, sıcak deniz balıklarına oranla daha fazla Omega 3 vardır. Sardalya, uskumru, hamsi, lüfer gibi balıklar da iyi birer Omega 3 kaynağıdır. Balıktan başka Omega 3 kaynakları ise; zeytinyağı, semizotu, ceviz ve badem.
Omega 3’ün beş faydası:
• Kanın akışkanlığını sağlar.
• Kalp hastalıklarından korur.
• Genç görünmeye yardım eder.
• Görmeyi iyileştirir.
• Bağışıklık sistemini güçlendirir.