Alerji önlenebilir mi?
Alerji önlenebilir mi?
Burada 26 yaşında bir anne adayı ile bebeğinin öyküsünü okuyacaksınız. Birçoğunuzun bu öyküde tanıdık pek çok nokta bulacağınızı düşünüyorum.
Bu öyküde ilk olarak kaşıntı, döküntü, cilt kuruluğuyla kendini belli eden alerjik egzama (atopik dermatit) tablosuyla başlayıp 3 yaşına gelindiğinde alerjik astım bronşite dönen tipik bir alerjik olgu örneği görüyoruz.
Alerjik bir çocuğunun hayatı
Öykümüz son derece sağlıklı bir gebelikle başlar. Annemizin geçmişinde çocukken geçirdiği, ancak zamanla yakınmaların kaybolduğu bir alerjik astım bronşit öyküsü vardır. Gebeliğin 40. haftasında tıbbi zorunluluktan dolayı sezaryenle doğum kararı verilir. 3.000 gram ağırlığında sağlıklı bir kız bebek dünyaya gelir.
Ameliyathane koşullarında tamamen mikropsuz bir ortamda dünyaya gelen bebek, ameliyatın etkisiyle anne sütü gelmediğinden 1-2 gün inek sütünden üretilmiş bebek mamasıyla beslenmek zorunda kalır. Bir süre sonra annenin sütü gelir ve mama kesilir.
Bebeğimiz yeni evine gelir. Anne babası kış aylarında dünyaya gelen bebeğimizin üşümesini önlemek için evin neredeyse herodasına halı koymuştur. Sigara bağımlısı olan baba, sigarayı bebeğin bulunmadığı başka bir odada camdan sarkarak veya mutfakta aspiratör altında içmektedir.
Anne dört ay sonra çalışmaya başlamak zorunda kalır. Zorunlu ayrılığın yaşandığı bu süreçte anne sütünü sağarak eve bırakır, ancak süt miktarı yeterli olmadığından mama mecburen tekrar devreye sokulur. Bebek uykuya dalmak için anneyi emme alışkanlığı geliştirdiğinden, bu ayrılık sürecinde onu sakinleştirmek için yalancı memeye başvurulur. Meme heryere düştügünde çamaşır suyu içeren suyla temizlenir. Anne çocukken alerjik astım bronşit geçirdiğinden bebeğini alerjiden korumak adına ev tozuna teması azaltmak için yerleri sık sık çamaşır suyuy-la dezenfekte eder.
Bebek 5 aylık olmuştur. Anne baba ilk kez o zaman yanaklarında pütür pütür ele gelen bir kuruma ve kızarma fark eder. Bu alevli durum bir süre sonra kendiliğinden geçer, ancak genel anlamda cilt kuruluğu devam eder. Bebeğimiz 3 yaşına kadar evde bakılır. 3 yaşına geldiğinde zorunlu olarak kreşe gönderilir.
Bu yaşa kadar hiç hasta olmamış, gayet sağlıklı olan çocuğumuz 15 günde bir nezle olmaya başlar. Bu nezleler beyaz burun akıntısı, burun tıkanıklığıyla birkaç gün seyrettikten sonra gece sabaha karşı artan öksürük krizleri ve hırıltılara çevirir. Gece krizlerini atlatmak için acil servislere başvurulur. Hastanede rahatlatıcı buhartedavileri uygulanır. Bu krizler bir şekilde atlatılır, ancak yeni bir nezleyle tekrar aynı durum gelişir.
Bir süre sonra gribal hastalıklar antibiyotiksiz geçmemeye, uzamaya başlar. Eve nefes açıcı buhar veren bir makine alınır ve her hastalandığında buhar aile tarafından uygulanır, ilk kez bu dönemde çocuğun alerjik astım bronşit olabileceği hekimler tarafından dile getirilir ve alerjiyi araştırılma gereği duyulur. Yaklaşık 3,5 yaşında çocuğumuza alerji deri testi yapılır ve ev tozu akarına alerjisi olduğu tespit edilir.