Genetik Beslenme DNA Diyeti
Genetik beslenme bilimini keşfetmeye hazır mısın? Gel bu heyecan uyandıran bilimin ardındaki erçekleri yakından inceleyelim.
2017 yılında vurgulanan tek bir gerçek var ki o da beslenme ve sağlıklı yaşam adına herkese uygun tek bir yaklaşımın olmadığı. Günümüzde beslenmeye dair c kadar çok yaklaşım var ki, hangisinin bizim en iyisi olduğu konusunda kafamızın karışması çok kolay. Peki, herkese göre değil de sadece senin vücudunun ihtiyacı olan besinlere göre beslenseydin? Ya da duyarlılığın olduğunu bildiğin besinlerden uzak dursaydın, hayatın nasıl değişirdi? Tüm bu soruların yanıtlarını barındıran nutrigenomik (genetik beslenme) dünyasına hoş geldin!
Nedir bu nutrigenomik bilimi? Tek bir cümle ile özetleyecek olursam, bizi birbirimizden farklı ktlan genetik özelliklerimizin besinlere karşı verdiği tepkileri inceleyen bilim dalıdır. Genetik testler sana bu doğrultuda hangi besinlerin vücuduna iyi geldiğini söyler ve hangilerini tercih etmemen gerektiği konusunda yol Jfüsterır C^megınıaKtozarare^nolupolmadığı, yağları ya da karbonhidratları kolay metabolize edip edemediğin gibi konuları bu testler sonucunda öğrenebilirsin. Böylece diyetinden daha iyi sonuçlar alabilir ve hastalıklara yakalanma riskini azaltmış olursun.
Türkiye’de büyük merak uyandıran DNAFİt genetik testi, geniş gen yelpazesi ile hem beslenme hem de spor alanında genlerimizin vücudumuza etkisini inceliyor. Bu yeni gelişme, aslınd§,herkese verilen ve uygulanması istenen diyetleri ortadan kaldırıyor. Hepimiz birbirimizden farklı olduğumuzu bilirken, neden aynı diyeti uygulayalım ki? Hepimizin genlerinin ihtiyacı olduğu besin içeril miktarları farklı. O yüzden diyet programları da kişiye özel olmalı.
DNA VE DİYET İLİŞKİSİ
Ingiliz asıllı bir firma olan DNAFit şu anda toplam 45 ülkede uygulanan, beslenme ve spor alanındaki genleri tek bir testte inceliyor.
İngiltere premier ligindeki futbol takımları ile sürekli çalışıyor ve sayısız olimpik sporcu ile beraber çalışmalarını dünya çapında yütüyor. Ülkemizde de”önemli çalışmalara imza atmak üzere… Ancak bu testin sadece sporculara yönelik olmadığını hatırlatmamız gerekiyor. Gerçekte hepimizin genetik kodunu kırmaya ve kendini tanımaya ihtiyacı var!
DNA ve diyet üzerine her geçen gün sayısızla, makale yayımlanıyor. Yapılan çalışmalar, kilo almamızın altında yatan sebeplerin çoğunun genetik olduğuna, geri kalanının ise çevresel faktörlerden (beslenme alışkanlıklarımızdan) kaynaklandığına işaret ediyor. European Societyof Human Genetics’de yayımlanan bir çalışmaya göre, genlerine göre diyet yapanlar yüzde 33 oranında daha fazla kilo veriyor.
Bu merak uyandıran bilgiler doğrultusunda yaptıracağın bir DNA testi, daha sağlıklı şekilde kilo verip, verdiğin kiloları bir daha geri almamanı sağlayabilir. Dahası; hipertansiyon, tip 2 diyabet, obezite ve kardiyovasküler hastalıklara genetik olarak yatkınlığını öğrenmene ve hastalık riskini en aza indirmene yardımcı olabilir.
Peki, bu testte tam olarak nelere bakılıyor? Test, genetik açıdan karbonhidrat ve yağlara karşı duyarlılığını (kilo yönetimini); dotoksifikasyon becerini; antioksidan, omega-3, B ve D vitamini ihtiyacını; tuz, laktoz, alkol ve kafeine karşı duyarlılığını ve çölyak hastalığı riskini öğrenmeni sağlıyor. Örneğin kilo vermek istiyor ama veremiyorsan, bunun altında yatan genetik sebepleri ortaya çıkartıyor ve genlerine uygun doğru tip karbonhidratları beslenmene dahil edip kilo vermeni kolaylaştırıyor: Hepimizin gün içerisinde tükettiği süt ve süt ürünlerine karşı duyarlılıklarımızı, alkolün kalp ve damar sistemi ile birlikte iyi kolestrolümüz üzerindeki etkisini belirlemeye yardımcı oiuyor. Genetik olarak vitamin ihtiyacımızı gidermemizi ve varsa glüten hassasiyetimizi bilmemizi sağlıyor.
Bu kadar bilgi elde edilebilîyorken, DNA’sında kodlu olan genetik şifresini kim çözmek istemez . ki? Bugüne kadar yaşadığın ve: anlatı veremediğin başarısız diyet girişimlerinin ve .spor performansını geliştirememenm sebebi belki de genlerindir. DNAFİt testini beslenme alanındaki diğer genetik testlerden ayıran özellik ise tek bir tükürük örneği ile spor ve beslenme alanındaki genlerini tek seferde ayrı ayrı raporlarla inceleliyor olması.
Çok basit bir yöntem ile tükürük örneğin alınıyor ve laboratuvara gönderiliyor. Tükürük örneği almak için en uygun olan saatler sabah aç karnına veya yemek yedikten iki saat sonrası. Ağzını su ile çalkaladıktan sonra, kitin içerisinden çıkan steril pamuk çubuğu yanak içlerinde bir dakika boyunca dolaştırarak tükürük örneğini alıyorsun. Bu örnek analiz için İngiltere’deki laboratuvara gönderiliyor, sonuç raporun ise üç hafta içerisinde e-posta adresine geliyor.
Tabii ki testi yaptırmakla her şey ; bitmiyor. Hayat tarzında buna uygun değişiklikler yaparak, sonuçlarına göre hareket etmen gerekiyor. Merak etme, bu o kadar zor olmayacak. Kendi şifreni bildiğin için vücuduna yardım ediyor ve oha gerekli yakıtları yeterli miktarda sağlıyor olacaksın. Örneğin kafeini diğer insanlardan daha yavaş metabolize edebildiğini öğrenirsen, içtiğin kahveyi azaltman gerekecek. Test, tuzu azaltman ya da ekstra besin alman gerekiyorsa bu yönde de sana biigi verecek.
Peki, bu testi mutlaka yaptırmalı mısın? Genetik şifresini merak eden, sağlıklı yaşamayı tercih eden, kilo vermeye ya da almaya çatışan, spor performansını doğru antrenmanlarla arttırmak isteyen herkes test yaptırabilir.
Test Yaptıranlar Anlatıyor
Ekrem Özerk Tufan, Başakşehir Spor Kulübü, Fitness ve Atletik Performans Antrenörü
• Antrenmanlarda bireysel farklılıkları göz önünde bulundurmak kaçınılmaz bir durum. İnsanın kendi DNA’sına göre antrenman yapmasının nasıl bir fayda sağlayacağını merak ettim ve bunu öncelikle
kendi vücudumda denemek istedim.
•Test sonucunu dinlerken kendi vücudumun özelliklerinin bana söyleniyor olması çok ilgi çekiciydi. Çünkü doğruluk derecesi oldukça yüksekti ve bilime dayanıyordu, bu nedenle dikkatle dinledim. Güç antrenmanlarını hangi şekilde yaparsam bana daha fazla fayda sağlar, bunu öğrendim. Bu oldukça etkili bir detaydı. Antrenman içeriklerimde küçük değişiklikler yaptım. Sonucun çok etkili olduğunu düşünüyorum. Ayrıca haftalık planımda toparlanma sürem üzerinde ayarlamalar yaptım.
•Tabii bir de işin diyet tarafı var ki ona da maksimum şekilde dikkat etmeye devam ediyorum. Hayatıma eklediklerim arasında avokado birinci sırada. Genlerime göre antrenmanlarımı şekillendirmek ve aldığım verimini arttıracak şekilde beslenmek, yaşam ve antrenman kalitemi arttırdı.
Serhat Tunçay, Labrand PR Kurucusu
• Testi yaptırmadaki en büyük amacım kendimi tanımaktı. Test sonuçlarımda beni şaşırtan, karbonhidrat duyarlılığımın çok daha yüksek olduğunu düşünürken gerçekte öyle olmamasıydı. Orta seviyelerde bir sonuç geldi. Test, kendimizle ilgili doğru bildiğimiz birçok konuda bizi şaşırtabiliyor.
• Sonuçlar bana e-postayla ulaştıktan sonra DNAFİt Nutrigenetik Danışmanı Diyetisyen Nil Yurtbay ile buluştuk. Kendisi hem sonuçları detaylı olarak açıkladı, hem de beslenme konusunda bana bir yol haritası çıkardı. Ben hayatım boyunca diyetlere karşıydım. Bu ise tamamen beslenme alışkanlıklarımız üzerine bir plan. Genlerine uygun şekilde beslendiğin ve spor yaptığın zaman karşılığını görüyorsun.
• Test sonrası hem beslenme alışkanlıklarımı hem de egzersiz yaparken kullandığım sistemleri değiştirdim ve çok tatmin edici sonuçlar aldım. Kısa bir süre sonra yağ oranım istediğim seviyelere geldi. Şimdi egzersiz yaparken kendimi çok daha enerjik hissediyorum.
Sibel Yeşilçay, Women’s Health Yayın Yönetmeni
• Genetik bilimi beni her zaman heyecanlandırmıştır. Basit bir testle gen haritamı öğrenme, buna uygun diyet ve fitness planı ile çok daha kaliteli ve sağlıklı bir yaşam sürme fikri beni çok etkiledi ve hemen bu testi yaptırmak istedim.
• Testi yaptırdığımda yıllardır sürdürdüğüm sağlıklı beslenme alışkanlıklarım vardı ve yanlış yaptığım bir şey olmadığına neredeyse emindim.
Ancak test sonucunda dikkat etmem gereken; kafein, laktoz ve tuz gibi bazı konular olduğunu öğrendim. Bunun sonucu laktozsuz süte geçiş yaptım, kafeini ve tuzu azalttım. Ayrıca belli besin takviyelerine ihtiyaç duyduğumu öğrendim. Hayatıma bunları dahil ettikten sonra enerjim yükseldi ve kendimi çok daha sağlıklı hissetmeye başladım.
• Test sonrası hem dayanıklılık hem de güç egzersizlerine neredeyse eşit derecede yatkınlığım olduğunu öğrendim ki bu oldukça nadir rastlanan bir sonuçmuş. Dilediğim her sporla ilgilenip başarılı olabileceğimi bilmek harikaydı. Bu beni oldukça motive etti diyebilirim. Test yaptırdığımdan beri (yaklaşık bir yıldır) daha yoğun antrenmanlar yapıyorum ve iyi sonuçlar alıyorum. (33
Yazı: Miray Karayılan